Yemekteyiz...

“Taklitçilik” kanımıza işlemiş, biri televizyonda yeni bir program yaptı mı çok geçmeden

Hemen her televizyon kanalında bir benzeri yayınlanmaya başlıyor.

Taktım kafaya dedim ki son günlerin en revaçta program “Yemekteyiz” programını başından sonuna kadar izleyeceğim.

Hani şu kısacık boylu güler yüzlü bir kızımızın sunduğu…

Gittiği her evde yapılan yemeklere elleriyle yardım eden onun karşılığında da yemekleri “hüpleten” kızın programından bahsediyorum…

Allah var işini iyi yapıyor, zaten yüzü de çok sempatik kısa boylu da olunca çok irin görünüyor.

Ülkemizin yemekleri, damak tadı gerçekten çok güzel, hemen her yörenin tarihin altın sayfalarından gelen örf ve ananelerimi yansıtan bir yemek çeşidi var.

Yemeklerimizi şöyle bir göz önünüze getirdiğinizde ilk dikkatinizi çeken, yurdum insanlarının yokluk içinde ellerinde ne varsa hangi imkâna sahiplerse onlarla muhteşem yemekler nasıl yapılır onu bellemişler. Şu anda sunulanlar da aslında bunlardan ibaret ama izlediğim birkaç program da aslında bize ait olamayan komşu ülkelere ait olan çok yemek gördüm.

Tartışmak istemiyorum ama bu programlarda yemek yapılırken hangi ülkeden alınmışsa o ülkenin adının da söylenmesi iyi olur diye düşünüyorum. Bence etik olur, hiçbir ülke neden bizim yemeğimizi yapıyorsunuz diye sormaz bilakis memnun olur.

Yapılan her işe saygım var, alın teri emek benim için son derece ön plandadır. Bu programlarda da çok emek var, alın teri var özveri var araştırma, koşuşturma var, birbirinin neredeyse aynısı yani “taklidi”

Yemek programları türese de saygı duyuyor zevkle izliyorum.

Ancak yemeklerimizin çoğu bizim Anadolu kültürümüz de yansıtıyor, o yemeklerin ana kaynağı başı bağlı, şalvarlı pazen giysili analarımızın bacılarımızın yemeği, ben demiyorum ki,

Yemekteyiz programını yapanlar köylere gitsin köy evlerinde köy kadınlarımın elleriyle bu yemekleri yapsınlar öyle sunsunlar.

Niye yalan söyleyeyim aslında iyi de olur çünkü iyi yemek zor zamanlarda yapılan yemeklerdir ve inanın en lezzetli yemekler de bu yemeklerdir.

Biri misiniz Adana Kebabı lüks ve pahalı lokantalarda adına şanına yakışır tat ve lezzette yenilmez, en güzel en lezzetli Adana Kebabı salaş kebapçı tezgâhlarında, ocak başlarında yenen kebaplardır…

İzlerken “yine mi” dediğim bir durum var, o da şu; Programın sunulduğu evlerdeki mutfakları ve ev sahibelerini görünce diyorum ki bunlar mutfak falan değil beş yıldızlı otellerin mutfakları.

Ne bu Allah’ınızı severseniz bu mutfaklar kaç evde var kaç kadın bu şekil de yemek yapabiliyor, ne ocağı ne malzemeleri ne de zamanları var onlar gibi.

Hele bazı programlarda yemek yapan ev sahibesinin hizmetçileri ya da yardımcıları var mutfakta, el altından yemeği o yapıyor ev hanımı ekranda…

Ve ne hikmetse dönüp dolaşıp aynı kente dönüyor yemek programları, örneğin “Hatay Yemekleri” için belki on defadır orada çekim yapılıyor.

Sadece Hatay değil ki sayısız yemek çeşidi olan kentimiz, çok kent var ilçe var ülkemizle bütünleşen yemek kültürüne sahip…

Emin olun sıkıcı oluyor insana gına geliyor hep aynı yerleri aynı mutfak tiplerini aynı yemekleri görmekten…

Birkaç programda resmen köşk veya villa olan evlerden program yapıldı, izlerken yerlere yattım gülmekten, kadının eline ne bıçak yakışıyor ne de giydiği mutfak önlüğü, zaten yediğini de inkâr etmeyen tip olunca gelin de gülmeyin…

Birkaç program da sahne alan hanımefendiler o şehrin Belediye Başkanının ya da Valinin eşiydi, hayatımda bu kadar komik sahneler izlemedim. Hanımefendilerin mutfağa girmedikleri besbelli, dekor gibi duruyorlar, sahnelenen eller onların eli değil, bir çeşit yemek yapılıyor diğerleri ise sözüm ona komşulardan gelen yemekler, yalan hizmetçiler aşağıda başka bir mutfakta yapıp getirmişler, yemek yapmak değil amaç, maksat hava atmak isimlerini duyurmak o kadar…

Ne yapsın gariban yapımcı ve sunucu emir demiri keser misali tası tarağı toplamışlar gitmişler ülkenin en lezzetli en güzel yemeklerini sunmaya ama ne gezer…

Diyorum ki lüks mutfaklar da tanınmış ve çıtkırıldım hanımefendilerin hava attığı bu programlar içten olmuyor samimiyetsiz ve iticiler. Eli öpülesi gerçek Anadolu kadınlarımızın yaptığı yemekleri tanıtsanız, sıradan birilerini seçseniz ne olur, kimse seyretmez vatandaş yapılan salaş ortamlardaki yemeklerden iğrenir mi diye düşünüyorsunuz acaba?

Şunu çok rahat yazabilirim; samimi olmayan içten olmayan, gülmeyen, halleri riyadan öte olmayan davranışlar içinde olanların elinden “Salata” bile yenmez haberiniz olsun..

Umarım her televizyon kanalında ot gibi biten bu programlar ya azaltılır ya da yeni bir düzenlemeye tabi tutulurlar yoksa “ayrık otu” gibi olacaklar, benden söylemesi…

Ağzınızdan ve yüreğinizden keyif aldığınız tüm lezzetler asla eksik olmasın efendim…

Erdoğan Özgenç