Yeni düzende hangi kurumlar neden kaldırılacak?

YENİ DÜZENDE HANGİ KURUMLAR NEDEN KALDIRILACAK?

1-) Belediyeler

Öncelikle yeni düzende belediyelere gerek kalmayacak. Belediyelerce yapılan hizmetler mesleki birimler, hizmet ve yaşam birimlerince yerine getirilecek. Örneğin elektrik işleri ilgili mesleki birimince yerine getirilecek. Standart görev dağıtım tablosu gereği 10 bin kişilik çekirdek birimde 14 meslek görevlisi bulunur. Bu kimseler sadece o birimin elektrikle ilgili sorunları için vardır. Elektriğin kullanım birimlerine dağıtımı, kullanımı, hesabı tahsilâtı ve tesisatla ilgili her türlü işler bu birimin görevidir. Elektriğin konutlara ulaşıncaya kadar olan tüm işler yine aynı birimin aynı yöntemle(bunun doğal olarak ülke nüfusu olması gerekir. Bu demektir ki elektrik konusunun tüm ülkedeki genel çalışanlarının sayısı 70005 kişidir.)ülke genelinde elektrik alanında çalışanlar tespit edilir. Ülkemizde kaba hesap bugüne göre 7200 yönetim birimi olursa çekirdek çalışanlar 100800 kişi olur. Buna genel çalışanları eklersek 170805 kişi tüm ülkede elektrik mesleğinin toplam eleman sayısı olur.

Ayrıca çalışanlara işini gösteren, görevi bildiren ve dağıtımını yapan, çalışma kurallarını uygulayan ve çalışanları denetleyen uzmanlar da aynı yöntemle bu sefer çalışan sayısına göre belirlenir. Buna göre 170805 çalışan için 174 uzman gerekir. İşini çok iyi bilen ve yapan uzman statüsünde olmayan kimseler de mesleğin özellikli bölümlerinde uzman olarak çalıştırılabilinir. Önemli işlerin daha iyi yapılmasını ve çalışanların ödüllendirilmesini amaçlayan bu yardımcı uzmanlar mevcut uzman sayısı kadardır.

Burada açıklamaya gerek duyulan bir konu var. Elektrik okuyan üniversiteliler binlerce, on binlerce olmayacaktır. Çünkü yeniçağın üniversitelerinde çok yüksek standartta eğitim verilecektir. Bunun olabilmesi için üniversitenin ilgili bölümüne alınacak sayı ülkenin ihtiyaç duyduğu sayıda olmalıdır. Bugün olduğu gibi 500 bin işletme mezunu yetiştir kahvede otursun, ne anlamı var?

Elektrikle ilgili 174 uzman, bir o kadar uzman çalışan, bir o kadar plantör ve bir bu kadar da yardımcı uzman olacak toplam 170805 çalışan için 696 uzman görev yapacaktır. Türkiye gibi büyük bir ülke için elektrik birimiyle ilgili bu sayılar tamamen normaldir.

Aynı yöntem ve hesaplar 500’e yakın iş, meslek ve sanat için yapılacaktır.

10 bin kişilik yeniçağın yönetim birimi(Yerleşim yerleri küçük, büyük, köy, belde, mezra, mahalle vs farklı yerlerde ve durumda olabilir. Toplam 10 bin kişilik nüfusa bakılır. Birim oluşturulurken birbirine yakın yerler esas alınır.)için belirlenen standart 14 kişilik elektrik çalışma grubu tahmini 2000 hanenin elektrikle ilgili işlemlerini yaparlar. Elektrik ve tüm diğer görev birimleri genel güvenliğin korumasında işlerini yaparlar. Görevleriyle ilgili olarak halkın onlara itiraz ve müdahalesi söz konusu olamaz. Güvenlik derhal müdahale eder. Ancak insanlar haklı olduklarına inandıkları itirazlarını birimin merkezi numarasına bildirirler. Örneğin kaçak elektrikle ilgili olarak görevli kimseler sorumlu tutulurlar. Müdahale etmedikleri takdirde kaçak elektrik vakalarında o birimin tüm çalışanları işlerini kaybederler. Yeniçağda çalışma büyük dikkat gerektirir. Yapabileceğin bir işin asla mazereti olamaz. Profesyonel ordu çalışanların arkasındadır. Hiç kimse onların görevlerini yapmalarını engelleyemez.

Yeniçağda siz, size yapılan hizmetlerle ilgili olarak sadece birime durumu bildirirsiniz. Bugün olduğu gibi hiçbir yere gitmeniz ve hiçbir şey yapmanız gerekmez. Şimdi ise günlük 24 saatinizin ortalama 4 saati bu saçma sapan işlerde geçiyor.

Burada elektrik örnek olarak verilmiştir. Yoksa tüm belediye hizmetleri tıpkı bu şekilde planlanacak ve uygulamaya konulacaktır.

Bugünkü belediyecilik sistemi Milattan Önce 3000 yıllarındaki Firavunların Mısır’ından farklı değildir. Çağlar boyu insanların önüne yeni bir sistem konulamadığı için insanoğlu bu sistemi olması gerekenin en iyisi sanmış. En fazla oyu alan belediye başkanı oluyor.100 kişiden 30’unun oyunu aldı. Oylar diğer partiler arasında paylaşıldı. Bu en yükseği. Karşısındaki 70 kişiye rağmen seçiliyor. Yeniçağ düşüncesine göre böyle bir demokrasi olamaz. Ayrıca belediye başkanı neye yarar? Ne iş yapar? Bir belediye başkanının yaptığı işleri ben gerçekten merak ediyorum. Plan proje mi yapar? Çalışanlara işi mi gösterir? Denetleme mi yapar? Çalışma disiplinini mi sağlar? Bunları yapıyorsa o zaman diğer çalışanlara ne gerek var. Emir vermek. Koltuğunda oturmak. Eli cebinde gezmek. Belediye tüzel kişiliğini temsil etmek. Yeniçağda bunlar geçerli iş ve görev değil. Belediyede çalışanlar yapacakları işleri biliyorlar mı? Başkan mı onlara ne iş yapacaklarını söylüyor ya da gösteriyor? Belediye çalışanları koyun sürüsü mü? Neden çobana ihtiyaçları olsun? Belediye sadece bu yönüyle bile hiçbir işe yaramayan çağdışı bir kurum.

Çalışanlar işlerinde ve mesleklerinde tam eğitimli mi? Ortaokul hatta ilkokul mezunu bile var. Belediye hangi partinin elindeyse o partinin adamları her seçim sonrası belediyelere dolduruluyor. Türkiye’deki tüm belediyeler partizanlık yüzünden işlemez halde.

Bütün belediyeler gırtlağa kadar borçlu. İstihdama mı faydası oluyor? Türkiye’de binlerce belediye var. Ve bu belediyelerde yüz binlerce kişi çalışıyor. Buralarda işe nasıl eleman alındığı bilinmiyor. Kimse bilmiyor. Belediyede çalışmak isteyen insanlar eğer başkan kendi partileri değilse asla işe giremezler. Partinin adamıysan, torpilin varsa senin müracaat etmene bile gerek yok. Onlar gelip seni arar bulurlar.

Beyaz masa, kırmızı masa yok yeşil masa hepsi hikâye. Türkiye’deki belediyeler gerçekten rezaletin daniskasıdır. İnsanlar bu çağdışı rezil kurumlardan bıkmış, usanmışlardır. İstanbul Gaziosmanpaşa’nın merkezinde belediyeye 10 metre uzakta bir kasaptan bir kilo kemikli et ve bir kilo da kıyma aldık. Eve getirip açtığımızda tıpkı köpek leşi gibi kokuyordu. Koşarak bu iğrenç şeyleri çöpe götürdük. Bu kasabın karşı duvarında belediyenin başarılarını anlatan büyük bir afiş vardı. Belediyenizin 10 metre ötesindeki bir kasap çürümüş et satıyor. Eğer bana inanmıyorsanız gider bakarsınız.

Ülkemin insanları siz hala böyle beş kuruş etmeyen yerleri savunuyorsanız Kerim Korkut boşuna yazı falan yazmasın. Yeni düzen için çırpınmasın.

Gerçekten bilmiyordum. Belediye meclis üyeliğine insanların ülkeye hizmet ve belki biraz da kendileri için itibar kazanmak için girdiklerini sanıyordum. Seçim sırasında adayların kazanabilmek için çokça para harcadığını duydum.”İyi de bunun bir getirisi yok ki. Neden yapıyorlar bunu” dedim.”Sen öyle san” dediler.”Adaylar 20–30 bin harcarlar ama seçildiklerinde bunun belki de 100 katını kazanırlar.””İyi ama nasıl?””İş adamları, esnaf, müteahitler işlerini, iş yerlerini geliştirecek stratejik belediye yatırımlarının belediye meclisinden geçmesi için meclis üyelerine ciddi paralar verirler. Olmayacak kararları meclisten geçirirler”

Olayı anlamıştım.7 yıldızlı otelin önü Paris Meydanı gibiyken 50 metre ötede gariban terzinin dükkânının önü eşek yolu gibiydi.

Türkiye! Eğer sen hırsızlığı, haksızlığı, kayırmacılığı, rüşveti yolsuzluğu seviyorsan al kıymetli belediyelerini başına çal! Hayırlı olsun!

Türkiye’deki belediyelerin adı “Arpalık” tır.”Rüşvet” deyince ilk belediyeler akla gelir. Aman aman bir hizmetleri de yoktur.

Yeniçağda öngörülen görev birimleri çok farklıdır. Bugün belediyeler onlarca birbirinden farklı iş ve hizmeti yürütmeye çalışmaktadır. Bu zaten başlı başına hizmetin kalite, miktar ve verimliliğini düşüren bir durumdur. On ayrı yere koşan biri hiç birine zamanında varamaz. Görev birimi her hizmet için ayrı örgütlenir. Elektrik, su, kanalizasyon, sokak, cadde ve yolların inşası gibi hizmetlerin her biri ayrı bir birimdir.

Halka hizmet eden insanlar mutlaka eğitimli olmalıdırlar. Bugün belediyelerde çalışanların eğitimli oldukları söylenemez. Yeniçağda belediyelerin görevlerini üstlenecek bazı birimler şunlardır: Elektrik Birimi, Su Birimi, Yol-Cadde-Sokak Birimi, Kanalizasyon Birimi gibi. Ayrıca sanatsal faaliyetler ilgili sanat, turizm ilgili turizm, inşaat ilgili birim tarafından yapılır. Ayrıca belediyelerce alınan vergiler de yeni düzende genel vergi sistemine dâhildir.

Bir halk pazarında satıcının saçı sakalı birbirine karışmış. Elini yüzünü beklide bir haftadır yıkamamış. Ağzında yanmış kısmın tütünü ve biraz da salyası sümüğü dökülen bir durumda peynir tenekesinden kirli elleriyle peynir alıp tartarken şahit olduğumuz manzarayı keşke görüntüleseydik. Zaten bildiğim kadarıyla böyle bir durumu denetleyen belediyenin bir birimi yok. Zabıtalar gariban simitçiyle uğraşıyor. Ben bir hizmet yaptıklarına inanmıyorum. Tamamen gereksiz bir birim. Elbette ki çalışanların bir suçu olamaz. Sistem yanlış.

Hiçbir sistemi yerine başka bir sistem koymadan kaldıramazsınız. Belediyenin bize yapmış olduğu hizmetlerden bir tanesini(Elektrik Birimi)örnek seçerek sizlere anlattık. Diğer tüm hizmetler de aynı şekilde bütün ülkede yeniden planlanarak uygulamaya konulacaktır. Hayatta hiçbir şey mükemmel değildir. Hiç bir iş kolay değildir. Bu ülkede yapılacak her şey beyin gücü ve el emeği gerektirecektir. Aslolan doğru işleri yapmamızdır. Belediyeler ihtiyacı karşılıyorsa, siz belediyelerle mutluysanız bu yazımızı hiç okumayın.

Klasik dünya düzeninde bir söylem vardır.”Herkes işini doğru yaparsa hiçbir sorun kalmaz”Bu, medeniyetin önündeki en büyük engeldir. Dünyadaki ilerleme bu anlayış yüzünden yavaş olmaktadır. Kişiler zaten keyif ehlidir. İşini doğru yapmak için neden kendilerini sıkıntıya soksunlar ki? Nasılsa denetleyen de yok. Denetleyeni engelleme, parayla satın alma yolları açık. Ben çalıştığım kurumda 3, 5 yıl hiç elini işe sürmeden maaş alan kimseye canlı canlı şahit oldum. Denemesi kolay. Bir kişiye “bugün otur çalış” de. Diğerine de aynı işten belli miktar bitirmesi şeklinde ver. Eğer belirgin kişilik farkları yoksa ilk işçinin yaptığı iş ikincisinin yarısını geçmeyecektir.

“Biz belediyelerden memnun değiliz. Keşke onlardan kurtulsak. Ama sizin sisteminizi de tam olarak anlayamadık.”diyorsanız yeniçağın görev birimlerini, hizmet birimlerini, yaşam birimlerini, iş-meslek-sanat birimlerini ülkemizin insanlarına açıklarız.