Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

04 Eylül '12

 
Kategori
Güncel
 

Yeni yargı yılı açılışında Hem nalına, hem mıhına...

Yeni yargı yılı açılışında Hem nalına, hem mıhına...
 

Yeni yargı yılının açılışı çok kalabalıktı.

Tarihinde ilk kez Genelkurmay Başkanı da açılış törenlerine katıldı. Oysa Genelkurmay Başkanının yapacak daha önemli işleri olmalı. Örneğin Beytüşşebap’da yaşanan ve terör örgütü saldırılarda ölen 10 asker ve 7 yaralının yaralandığı bölgeye gitmek gibi…

Neyse biz asıl konumuza gelelim.

Yargıtay’da yapılan yeni yargı yılı açılışında birbirinden renkli görüntüler vardı.

Yeni Yargıtay Başkan, hem nalına, hem mıhına vurdu! İktidara ucundan dokundururken, asıl darbeyi muhalefete vurdu. Yani yandaşlaşmış yargıyı muhalefete vurarak savundu!

Yargıtay Başkanı Alkan, adli yılın açılışında hükümeti MİT krizi nedeniyle örtülü olarak eleştirdi: “Erkler, birbirlerinin takdir yetkilerindeki uygulama ve hükümlerine saygılı olmalıdır.” derken, muhalefete de yüklendi: “Yargıya yönelik her şikâyet haklı değildir.

Yeni adli Yılın açılışı nedeniyle yapılan konuşmalarda ve açıklamalarda bağımsız ve güvenilir yargının önemine dikkat çekildi. Yargıtay’daki törende konuşan Yargıtay Başkanı Ali Alkan, kadın cinayetlerinden MİT-yargı krizine kadar birçok konuya değindi, CHP’ye ise yargı üzerinden popülizm yapma mesajı verdi.

Yargıtay Başkanı Ali Alkan konuşmasından şu vurguları yaptı:

- Kadına yönelik şiddette önemli olan önleyici tedbirler alınmalı.(Zaten bu anayasanın gereği.)

- Çocuklar internetteki cinsel istismara karşı korunmalı.(Yargıtayın onadığı istismar cezalarına bir göz atmak lazım. Sonra bu da anayasa gereği.)

- Yargıtay hukukun üstünlüğünü esas alan, demokratik değerlere bağlı, toplumsal uzlaşmaya dayanan yeni bir anayasayı TBMM’den beklemektedir.(TBMM’nın anayasa yapma gibi bir yetkisi mi var. Ancak değiştirebilir. Anayasalar toplumsal mutabakatla yapılır ve bir kurucu meclis tarafından ele alınır. Cemil Çiçek’in çabaları boşuna!)

- Asgari müşterekimiz demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti. (Ancak onun yerinde yeller esiyor. Buna en büyük katkıyı da yüksek yargı yapıyor.)

- Terörist faaliyetler hiçbir hukuki gerekçeye dayandırılarak savunulamaz ve haklı görülemez.(Çok haklı! Ancak Habur’da kurulan ‘Çadır mahkemelerini’ unutmuş görünüyor. Orada verilen karar ne oldu?)

- Terörle mücadele mutlaka ‘hukuka uygunluk’ alanı içinde kalmalıdır.(Terör örgütü mensupları ve milletvekilleri ne kadar hukuka uyuyor?)

- Yargı, terörün hangi özgürlükleri istismar amacıyla kullandığının farkındadır.(Niye yetkisini kullanıp, gerekli cezaların verilmesini sağlamıyor. Son yargı paketiyle 400 civarındaki terör örgütü üyesinin serbest kaldığını görmüyor mu? İçeride yatan milletvekillerini neden görmezden geliyor?)

- Terörist yöntemler ifade özgürlüğünde çözümü güçleştiriyor. (Ülke bölünürken, bölücüler neden muteber insan muamelesi görüyor. Yargıtay bu konuda ne yapıyor?)

- Yargı görevini yerine getirenler, özel ve meslek hayatlarında son derece yüksek etik standartlar göstermek zorundadır. (Silivri mahkemeleri ile mi?)

- Erkler, birbirlerinin takdir yetkilerindeki uygulama ve hükümlerine saygılı olmalıdır. (Bu sözler MİT krizi nedeniyle hükümete dolaylı bir eleştiri olarak yorumlandı.)

- Yargıya yönelik şikâyetlerin yaygınlık kazanması her durumda şikâyetin haklılığını göstermez, hatta bazen; şikâyet sahiplerinin yaygınlaşmış haksızlıklarına işaret edebilir. (Yargının hangi kararını savunduğunu açıkça söylemedi. Talimat alan bir yargıyı savunmaya gönlü razı olmadı mı dersiniz?)

- Siyasi kurum temsilcilerinin hakarete, aşağılamaya varan, kabul edilemez açıklamaları karşısında yargının sessiz kalması, bu açıklamaların haklılığını kabullenmesinden değil, çıkacak polemiklerin yargının saygınlığı ile bağdaşmayacağı düşüncesindendir. (Yargıda bağımsızlık!..?)

- Yargı, üzerinden siyasi söylem geliştirilecek, popülizm yapılacak bir alan değildir. (Yargı iktidarın arka bahçesi olurken seslerini çıkartmayanlar, muhalefeti eleştirmek için ellerinden geleni yapıyor.)

Netice itibarıyla, yargı kendi sorunlarını anlatacağına, ucundan iktidara dokunup, ağırlığı muhalefete vererek, çevreyi eleştiriyor.

Bülent Arınç’ın ne kadar haklı olduğu bu sözlerle kanıtlanmış oldu.

 
Toplam blog
: 3842
: 3093
Kayıt tarihi
: 23.03.08
 
 

Antalya'da 1956 yılında doğdum. Emekliyim, Üniversite mezunuyum. Evliyim, bir oğlum var Mimar. Gü..