- Kategori
- Türkiye Ekonomisi
Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı!
Fransa Parlamentosu'nda sözde “Ermeni Soykırımını İnkâr Yasası Tasarısı"nın bir avuç soysuzun oylarıyla kabul edilmesinin ardından tam yedi gün geçti. Bu süre içerisinde içte ve dışta pek çok kişi ve kuruluştan Fransa’ya tepkiler yağdı.
Yine o bildik manzaraların yaşandığı (kınama bildirileri, protestolar, yumurta atmalar, siyah çelenkler v.s,v.s.)tepkilerin ardından son olarak da Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) nden suya sabuna dokunmayan bir “Kınama (!) Bildirisi" yayınlandı.
Onuru ve gururu incinen vatandaşlar başka çare kalmayınca Türk halkını internet siteleri kanalıyla yayınladığı Fransız mallarını boykot etmeye çağıran mesajlar göndermeye başladı.
Yayınlanan listelerde ben saydım tam 430 çeşit ürün yer almakta. Listedeki mallar o kadar tanıdık ki; 7’den
Kısaca biz farkında olmadan Fransız malı müptelası olmuşuz! Bu hayranlığımız elbette Fransız malları ile sınırlı değil. Fransa’nın yanı sıra pek çok ülkenin malları da market raflarımızı süslüyor!
Şimdilerde Çin modası da almış başını gidiyor! İğneden ipliğe her şeyimizi Uzak Doğu’dan özellikle de Çin’den getirtiyoruz. Çin malları böyle giderse Fransa’yı sollayacak! Ben merak ediyorum “soykırım inkâr” yasası Çin’de de kabul edilmiş olsa acaba ne yaparız?
Pazarlara kadar düşmüş ucuz Çin mallarını boykot etmeye kalkmak!..
***
Fransız mallarını boykot olayı bana her yıl 12 Aralık’ta okullarda kutladığımız “Yerli Malı Haftası“nı hatırlattı. Slogan şöyleydi;“ Yerli Malı Yurdun Malı, Her Türk Onu Kullanmalı”
Bir de Yerli Malı şiirimiz vardı:
Her malın en iyisi, kumaşların her cinsi
Yurdumuzda yetişir meyvenin birincisi.
Yerli mal alacağız, yerli mal satacağız
Paramız çoğalacak, hep zengin olacağız.
Yurdumuzun her yanı bacalarla süslüdür
Yerli malı kullanmak her Türk’ün ülküsüdür.
Artık vatanımıza yabancı mal giremez
Temiz kazancımıza hiç kimse el süremez.
***
Ne yazık ki 1946 yılından itibaren kutlamaya başladığımız “Yerli Malı Haftası” geçen 60 yılda okullarda sergilenen bir etkinlik olmaktan öteye geçememiş! (1983 Yılından itibaren bu haftanın adı “Tutum, Yatırım ve Türk Malları Haftası” olarak değiştirilmiş.)
Geçen yıllarda sanayi hamlesini yapamayan, üretemeyen, sürekli dışa bağımlı bir ülke olmaktan öteye gidemeyen Türkiyemiz'de “yerli mal” alamamışız, “yerli mal” satamamışız. Yerli malı kullanmak “ülkü”müz olamamış, hep yabancı hayranı olmuşuz.
Vatanımıza 430 çeşit yabancı mal girerken sonuçlarını düşünmemişiz, Fransız mallarını boykot ederken, Fransız marka arabamızın, tır veya kamyonumuzun arızalanan parçalarını nasıl elde edeceğimiz bize öğretilmemiş!
Türkiye’de üretim yapan Fransız firmalarını boykotumuz neticesinde istihdam sorununu çözememiş, ülkemizde binlerce insanımızın temiz kazancına el sürülebileceği, işsiz ve aç kalabileceği bize anlatılmamış!
“Har vurup harman savurduğumuzun” acı göstergesinin, dev boyutlara ulaşan dış ticaret açığımız olduğunu bilememişiz!
Paramız çoğalmamış, zengin olamamışız!
***
Geldiğimiz bu noktada; her konuda kendi kendine yetebilen bir ülke olmak için gerekli reçetelerin hayata geçirilmesi kaçınılmaz olmuştur. Dış ticaret açığımızı başa baş noktasına veya ithalatın üzerine çıkartamadığımız veya ithalatımızı aşağılara çekmediğimiz sürece başta Fransa olmak üzere diğer ülkelere karşı da her zaman “boynumuz kıldan ince" olacaktır.
Sonuç olarak; kendi malına ve kendi parasına ihanet eden bir ülke ve vatandaşları hiçbir zaman yabancı boyunduruğundan kurtulamaz…
869 Türk Malı (TM) barkod numarasıdır.
Yerli malı yurdun malı, her Türk onu kullanmalı!