Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Şubat '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yetki kullanma ahlakı…

Acaba “Ahlak” denilen kavramı en doğru hangi ifadeler ile tanımlaya biliriz?
Belki tarif, çok çeşitli ve bir o kadar da geniş olarak yapılabilir. İşin detayına indiğinizde, kitap bile olabilecek kadar genişletilebilir.
Ama ben, bana göre bir konudan da yola çıkarak “Bir” tanımlamasını söz edeceğim.
Diyorum ki “Abesle iştigal” ahlak ölçülerine sığmaz. Ve bunun üzerine bir de “Yetki” gücü ile “Abesle iştigal”i güçlendirirseniz, bana göre bu “Ahlak” kavramını katmerli ihlal etmek olur.
Ben böyle düşünüyorum…
Başkanlığını Ahmet Genç'in yaptığı AKP'li Eyüp Belediyesi, yüz yıllık “Pierre Loti Tepesi”nin adını “Eyüp Sultan Tepesi” olarak değiştirmek için meclisine teklif sunmuş. Teklif kabul görmüş, onaylanması için de Büyük Şehir Belediyesi meclisine göndermiş…
Belediye başkanını televizyonda gördüm. Adam, kelimenin tam anlamıyla bebe… Büyük olsa, aklı başında olur ve bu teklifi neden verdiğini “Aklı başında” ve “Ayakları yere basan” bir gerekçe ile açıklar.
Bir açıklama yapıyor.
Başkan “Tepe” den söz etmiyormuş da, bilmem neresinden söz ediyormuş…Yersen…
Son günlerin gözdesi fındık reklâmında olduğu gibi adını “Eyüp Sultan Tepesi” olarak değiştireceksin…
Yemezsen…
Lafı çevirecek ve “Tepe”nin değil de bilmem neresinin adını değiştireceksin.

X X X

İstanbul’da “Eyüp” ya da “Eyüp Sultan” olarak anılan bir çok yer var. Eyüp Kaymakamlığı, Eyüp Sultan Camii ve Mübarek İnsan Eyüp Sultan’ın mezarı…
Eyüp Sultan kim? İnternet’den aldığım bilgi şöyle…
“Peygamber Hz. Muhammed'i görmüş, O'nu dinlemiş Müslümanlar "sahabe" olarak isimlendirilir. Sahabelere, Peygamberi görmüş ve O'nun sesini duymuş olmalarından ötürü Müslümanlarca büyük saygı duyulmaktadır.
İstanbul'da mezarları bulunan sahabeler Bizans döneminde Emevi veya Abbasi ordularıyla birlikte, şehri fethetmek için buraya gelmişlerdir. Daha sonra çeşitli nedenlerle hayatlarını kaybetmişler ve İstanbul'a gömülmüşlerdir.
İstanbul Osmanlı'larca fethedildikten sonra bu sahabelerin mezarları tespit edilmiş ve üzerlerine türbe ve mescitler inşa ettirilmiştir.
Hz. Muhammed'in ordusunda sancaktar olup, İstanbul'un muhasarası sırasında şehit olan Hz. Eyyub El-Ensari'nin Mezarı ilk tespit edilen sahabe mezarıdır. Mezar fetihten sonra bulunmuş ve üzerindeki türbe 1459 yılında cami ile birlikte inşa edilmiştir.”
Yani, Eyyub El-Ensari Hz. Muhammed’in sancaktarı ve Sahabelerden de biridir. İstanbul’da da adı ile anılan yerde yatmaktadır.

X X X

Peki, Pierre Loti kim oluyor? Bu konuda da şu bilgilere ulaşıyoruz.
“Pierre Loti, 1850-1923 yılları arasında yaşamış, Rochefort’ta doğmuş, ünlü bir Fransız roman yazarıdır. Denizci bir aileden gelen Pierre, çocukluğunda Latince, Yunanca ve İngilizce dillerini öğrenmiş ve 1865’de Deniz Akademisi’ni bitirmiştir. Pierre Loti, deniz subayı eğitimi almasına rağmen, hiçbir silahlı eyleme katılmamıştır. Gözlem yönünün oldukça kuvvetli olduğu bilinen Pierre Loti, İstanbul’u belki yerlilerinden daha fazla kabullenmiş ve bulunduğu kente hayran bir şekilde, kaldığı süre içerisinde sürekli İstanbul’a övgü dolu yazılar yazmıştır. Eserlerinde aşkı, umutsuzluğu ve hayatın sonu ölümü anlatmıştır. Kalbinin en derin köşelerinde alev alev yanan yaşanmış aşk hikâyesini, ünlü eserine adını verdiği “Aziyade” romanının içinde bulabilirsiniz. O dönemdeki Osmanlı’yı anlatan ve eleştirmenlerin olumlu yanıt verdiği bu romanda, Pierre Loti’nin ruh halini de bulmak mümkündür. Dünyanın dört bir köşesini görmüş olan Pierre Loti, yaşamının bundan sonraki diliminde Türkiye’yi yeni bir yurt olarak belirlemiş, Türkçe konuşup Türkçe şarkılar söylemiştir. Kurtuluş Savaşı yıllarında, yazılarıyla hep Türkiye’yi destekleyen Pierre Loti, bu barışçıl ve içten bağlığından dolayı Türkler tarafından dost ilan edilmiştir. Modern turizm çağındaki eski turistik yerlerden biri sayılan kahve, 19. yüzyılın sonlarına kadar Rabia Kadın Kahvesi olarak tanınmıştır. Daha sonradan yazarın sürekli geldiği bu ünlü tepeye, adına saygı amaçlı düşünülerek Pierre Loti kahvesi adı verilmiştir.”

Şimdi…
Böylesine bir tarihi kişiliği olan birinin adının kaldırılıp da “Eyüp Sultan” da olmasa bile, yerine bir başka isim konulmasının anlamı nedir, amacı nedir?
Bu ülkede, birçok yabancı isimleri taşıyan mekân, cadde ve sokak adı yok mu?
Bunun adını koyalım. Bu abesle iştigaldir. Belediye başkanı olarak başka işin kalmadı da yaklaşık bir asırdır adı “Pierre Loti Tepesi” olan yerin adını mı değiştirmeye sıra geldi?
Amacının ne olduğu belli de “Yerseniz” değişecek.
Ayrıca…
Bir başka anlatımla, yetkiyi “Kötüye” kullanma ahlakıdır…

16 ŞUBAT 2007

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..