- Kategori
- Kültür - Sanat
Yiğitliğin Erbabı
Zevkle okuduğum kitaplardan biridir Şah ve Sultan. Hafta sonu bir gün, kahvaltıdan sonra çaylı keyif yaparken takıldım kaldım bir adama. Bu Prof.Dr.İskender Pala idi. Sanki yaşıyormuş gibiydi Safevilerle Yavuz'un mücadelesini. Durur muyum...
Hemen bir kitapçıya koşup hemen sahibi oldum bu tarihi romanın. Bir anda dalmışken kitabın satırları arasına, sanki kaybolmuştum. Sanki meydandaydım ve Yavuz kükrüyordu:
"Şahbazlarım, kurtlarım! Şahine per gerektir, meydana er gerektir!.. Ata meydan, şiğide şan gerektir. Ve sen, beyaz atın üzerindeki süvari; sen, doru atın dizginlerini tutan sipahi; sen, eli mızraklı yiğit azap ve sen kılıcının yalabığı alnına vuranyeniçeri, sen yüreği çelikleşen yiğit, gazan mübarek ola!."
Sonra düşledim o günlerin bu günlerlerde olmasını. Savaş nasıl kazanılır, asker komutan için nedir?