Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

14 Eylül '07

 
Kategori
Psikoloji
 

Yoksa ben kişiliksiz miyim?

Yoksa ben kişiliksiz miyim?
 

“İş arkadaşlarıma fazla güvenmiyorum. Biliyorum hiçbiri beni sevmiyor. Hepsi de kuyumu kazmak için sırasını bekliyor. Ardımdan konuştuklarının farkındayım. Ama görecekler, el mi yaman bey mi?...”

“Benim altıncı hissim çok kuvvetlidir. Yakında başıma çok kötü bir olayın geleceğini hissediyorum. Onun için de yanımdan bu tokayı ayırmıyorum. Onun beni koruduğunu biliyorum. Tuhaf bir gücü var bu tokanın. Büyülü gibi...”

“İnsanlarla fazla muhabbet etmeyi sevmiyorum. Onlarla arkadaşlık kurmuyorum. Zaten kursam da devam ettiremiyorum. Onlarla beraber olmak, bir yerlere gitmek, konuşmak beni çok sıkıyor…”

“Beni bu hale getiren, kesinlikle içinde bulunduğum bu toplumdur. Onun için nefret ediyorum etrafımdaki insanlardan. Onlar bütün kötülükleri hak ediyorlar. Yaptıklarımdan dolayı vicdan azabı duymuyorum. Hırsızlık yapıyorum evet, bundan sonra da yapmaya devam edeceğim…”

“Bir eşimin daha olduğunu düşünmüyorum. Gencim, güzelim, akıllıyım ve iyi bir işim var. Tam erkeklerin aradığı ideal kızım. Girdiğim her ortamda dikkatleri üzerime çeken bir tipim. Açıkçası yanımdakilerin çok fazla şansı yok…”

Bu örnekleri daha da çoğaltabiliriz. Çünkü bunlardan etrafımızda o kadar çok var ki, hepsi de çeşit çeşit. Hatta bu çeşitliliğe, kendimizin de katkıda bulunduğu zamanlar olabiliyor.

Öyleyse ben bozuk muyum, daha doğrusu kişiliksiz miyim, diye sorabilirsiniz kendinize. Sorun bence de, neden olmasın?

Şaka, şakaaaaa…

Bir insana kişiliksiz diyebilmek için çok önemli iki şey vardır. Bunlardan birincisi, bu özellikler sizde egosintonik mi? Yani yaptığınız davranışlar size normal mi geliyor? Mesela kötü ya da topluma aykırı bir şey yaptıktan sonra pişmanlık duyuyor musunuz, yoksa bunlar size normal mi geliyor? Eğer normal geliyorsa, işte bu kişilik bozukluğunun en önemli belirtilerinden birincisi.

Peki, alloplastik bir uyum mu sergiliyorsunuz? Yani çevrenizdeki kurallara uymaya çalışır mısınız yoksa kuralları size mi uydurmaya çalışırsınız? Eğer, kuralları size uydurmaya çalışıyorsanız yandınız. Bu da kişilik bozukluğunun ikinci önemli belirtisi.

Bir de bu belirtiler, geç ergenlik ya da erken yetişkinlik zamanlarında başladıysa ve kişiliğinizin bir parçası haline geldiyse, yandığınızın resmidir. Hele hele de mesleki, toplumsal uyumunuz ve kişilerarası ilişkileriniz hep bir bozulma içerisindeyse, uzman bir kişiden yardım almanızı tavsiye ederim.

En azından çevrenizdekilere kişiliksiz sıfatını yakıştırmadan önce yukarıda saydıklarımı gözünüzün önünden geçirmelisiniz. Çünkü herkesin kişiliği bir değildir. Zaman zaman uyumsuzluklar da yaşanabilir ama bu hepimizin başına gelebilir. Bu bizim kişiliksiz olduğumuz anlamına gelmez.

 
Toplam blog
: 77
: 939
Kayıt tarihi
: 13.01.07
 
 

1979 Giresun doğumluyum. Kendimi bildim bileli kalabalığı sevmem. İnsanlara karşı mesafeliyimdir. He..