Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

07 Ağustos '07

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

Yolculuk ve son nokta...

Yolculuk ve son nokta...
 

Yolcu yolunda gerek!


NOKTA


Yarışı olmayan kulvar mı hayat,
Akışı olmayan sular mı yoksa?
Varışı olmayan bir sonsa eğer,
Nerede,
Ne zaman,
Nasıl koyacağız

NOKTA !...

Hayat, uzun ince bir yol, bizler de yolcu. Herkesin yolculuğu farklı, herkesin yolculuğu kendine özgü. Kimi, otobanda son model arabayla yapar yolculuğunu, kimi uçakla, kimi deve ile kimi de yalınayak çöllerde. Yaşam tarzı, hayata bakışı, hayatı algılayışı, hayattan zevk alışı. Bu uzun süreçte fikirlerimiz deneyim ve yıllarla birlikte sürekli değişiyor. Yirmili yaşlarda bir gencin penceresinden bizim bakışımız aynı olsa bile gördüklerimiz farklı olacaktır. (Eee gözler ya miyop ya da hipermetrop oluyor mecburen, değil mi? Gözlük bile kullanılsa aynı saydamlığı bulamayız.) Aynı şekilde yolun henüz başındaki bir çift gözün de bizim penceremizden aynı görüş açısı ile bakmasını bekleyemeyiz.

Biz toprağa bakarken o gökyüzüne bakacaktır mutlaka.

Hazır yeni yolculuk yapmışken, taze taze yolculuk yorumu yapayım dedim. Bu yolculuk başka yolculuk, bu zamanda bir yolculuk. Başlama noktası irademiz dışında, bitiş noktası da. Ama her iki nokta arasındaki duraklarda kendi kararlarımızı verebiliriz. Yol ayrımlarında, virajlarda ve kavşaklarda bir nebze katkımız olabilir. O yola girdikten sonrası yazgıdır işte, asla geri dönüş yoktur. İyi ya da kötü devam edersin, taa başka bir kavşağa, başka bir yol ayrımına ya da koyacağımız son noktaya kadar.

Ve geçen yılki duygularımla yaptığım bir yolculuk yorumu: Yollar hep ilgimi çekmiştir yolculuk kaygı ve korkusu taşımama rağmen. Çeker insanı yine mıknatıs gibi istemesen de. "Yollar ve yolculuk" kavramı diğer anlamı (felsefi anlamda) ile beni düşünmeye, algılamaya ve yorumlamaya sevk etmiştir her zaman. Zaten YOLUNDİĞERYARISI rumuzunu seçmemin nedeni de budur: Kalan süre-ömür, yaşanacak ömür-süre...

Yolunu bulmak, yolunu çizmek, yola çıkmak...çıktığı yoldan asla dönmemek.

Böyle sürer gider sayfalarca. Uzun ince bir yoldan yürürüz gündüz gece, Aşık Veysel'in dediği gibi.

Sözün özü; çizdiğiniz yolda şaşmadan, şaşırmadan hedefe ulaşmak.

Yolunuz açık olsun daima!

YOLCULUK

Dümdüz yolda yürümek

Zevk vermiyor insana.

Küçük küçük engeller olmalı insanın hayatında.

Hayat bir istasyon

Ve tren kalkıyor...

****

İstemesen de bu trene ilk durakta binersin

Bir nefes bile geç kalsan

Bir daha binemezsin.

Her durakta mutlaka

İner biner birileri,

Geriye dönüş yoktur,

Daima ileri...

****

Bazen hızlı bazen yavaş

Yolculuk devam eder

Mutlu olmak elinde,

Allah vermezse keder.

Bu tren yolculuğu

Sana verilen armağan,

İster etrafı seyret git,

İster uykuyla geçir zaman.

Yolculuk uzun mu sürer, kısa mı?

Önceden bilemezsin.

İneceğin durağı

Asla kestiremezsin!

....

Sizin yolculuk yorumlarınız nasıl, hem somut hem de soyut anlamda?

Yolculuk esnasında uyur musunuz, yoksa etrafı seyreder misiniz?

Benimki, gidilen yola ve zamana göre değişiyor. Sıkça gittiğim yolsa uyurum, ama ilk kez gidiyorsam oraya mutlaka manzarayı izlerim, tabii ki gündüz vaktiyse. Zaten gece yolculuğu pek yapmayız.

Kazasız belasız yolculuklar...sağlıcakla kalın!

 
Toplam blog
: 480
: 2046
Kayıt tarihi
: 27.03.07
 
 

Üstkimliği ile insan, altkimliği yeterince kalabalık birisi; Eş, anne, öğretmen emeklisi. Doğa, H..