- Kategori
- Türk Mutfağı
Yufka ekmeği şehir ekmeğine karşı
Ulukışla, sanki ilk orada ben kendimi fark ettim, çocukluğuma ait bölük pörçük anılar ilk orada su yüzüne çıktı.
Sokakta çocuklarla oynuyoruz, komşunun oğlu elinde şimdiye kadar görmediğim içi beyaz dışı güzelce kızarmış ortası kıtırlı bir şeyi keyifle çocuklara göstere göstere yiyor ve hava atıyordu.
-Akıllım bu şehir ekmeği, tadı öyle güzel ki, söyleyin babanız size de alsın. Tüm çocuklar etrafında halka olduk yalvar yakar minik minik lokmalar dağıttı bize, özlemle baktık.
Pek çoğumuzda koşa koşa eve gidip ter ter tepindik şehir ekmeği şehir ekmeği, pamuk gibi istemiyorum yufka ekmeği diye.
Kış gelmeden köy kadınları her gün bir evin avlusunda o evin kışlık yufkasını açar fırında pişirir adam boyu yüksekliğinde dizerlerdi, üzerini de temiz bir bezle örter, kışın gerektiği kadarını oradan alır, özenle düz bir zemine koyarlardı. Diğer yandan bir tas suyun içinden avucunun içine yeteri kadar su alır bu yufkayı hafifçe ıslarlardı.
Kısa bir süre sonra yumuşacık olurdu yufka onu dörde katlar, sofrada herkesin önüne bir yufka konurdu.
Sabah kahvaltısında içine şöyle ya maydanoz peynir ya da çökelek arzuna göre, olmadı bol yeşil soğanlı kaynamış yumurtalı hoş bir karışım, ya da gönlün ne çekiyorsa hiçbir şey yoksa bahçeden iki taze soğanı dür bük bir de tavşankanı çayın eşliği ile bir güzel mideye yolla.
Anlatırken bile sanki ağzıma patateslisinin tadı geldi...
Şimdi her yanımız şehir ekmeği, beyazı esmeri, cevizlisi tahanlısı, Avrupalısı, kepeklisi.
Şimdi dört gözle arar olduk yufka olsa da yesek diye...
Yufka ekmek yapımı bittikden sonra kalan közüne göm patatesi, göm soğanı…Sonra kabukları ile bile tadından yiyemezsin.
O zamanlar söyleseler inanmazdım, birgün bu yufka ekmekleri arayacaksın diye.
İsine pasına razıyım hani nerde benim sacım, getirin a dostlar yufkacı geldi hanımmm.
Sevgi ile kalın efendim.
Resim: http://www.yerelnet.org.tr/belediyeler/belediye_album.php?albumkod=8296