Yunanistan ve İtalya, Ekonomik Kriz girdabındaki Avrupa (I)

Sevgili Okurlar;

Beraber olmadığımız dönemde Avrupa arenasında ciddi siyasi ve ekonomik gelişmeler yaşandı. Yunanistan ve İtalya'da hükümetler düştü, Fransa sallanmaya başladı ve Mer-kozy büyüsü kriz bulutlarının ardında kayboldu. Hepsini toparlamamız ve sureci özetlememiz gerekiyor.

Yunanistan ve Avrupa Birliği konusunda 2010 yılında sekiz kez yazı yazmış, 2011 yılında ise 2 kez değinmişiz. 20 aydan uzun bir süredir Avrupa Borç Krizi üzerinde yazıyoruz. Değerlendirmelerimizin doğruluğu bizi mutlu ediyor, yanıldığımız konularda ise gelişmeleri heyecanla takip etmeye devam ediyoruz.

Yunanistan'ı hatırlayalım.

Temel sorunu iki kelimeden ibaret bir ülke.

“Limitsiz Harcama ve Limitsiz Borçlanma.”

2002 yılında Avrupa Bölgesine katılmasından itibaren Yunanistan muazzam harcamalar yaptı. Yarını düşünmeden yapılan kamu harcamaları, vergi toplamadaki sorunlar ve altı yıl içinde gelinen nokta çok üzücü / düşündürücü. Denetim eksikliği, kamu otoritesinin bu konudaki duyarsızlığı, Avrupa ülke ortaklarının bu konudaki dikkat eksikliği, gerekli gözetim mekanizmalarının çalıştırılmaması bu problemlerin oluşmasında ana etken olarak karşımıza çıkıyor.

Maastricht Kriterleri AB ye üye ülkelerim Ekonomik ve Parasal Birliğe katılabilmeleri için gerekli şartları belirler. Önce Temel Hedef Değerler olan iki ve önemli Maastricht Kriterini hatırlayalım.

Parasal Birliğe dahil olan bir ülkenin;

Kamu Borcu / Milli Gelir oranı yüzde 60 i geçmemelidir.

Bütçe Açığı / Milli Gelir oranı yüzde 3 u geçmemelidir.

Peki, Yunanistan’ın durumu ve bugüne kadar ülkeye yapılan yardımlar ne olmuştur ?

1. 2010 Mayısında Avrupa Ülkelerinden 80 Milyar Euro + IMF ten 30 Milyar Euro, Toplam 110 Milyar Euro yardım aldı. 2011 Temmuzunda yine bir paket olarak 109 Milyar Euro’luk bir fon Yunanistan’a yardım olarak tutuluyor. Ayrıca Avrupa Bankaları Yunanistan’daki alacaklarının % 20 sini zarar olarak bilançolarına yazdılar bile.

2. Avrupa Kurtarma Fonu 1 Trilyon Euro’ya çıkarıldı ve tahvil sahiplerinin Yunanistan’dan kaynaklanan zararın % 50 sini üstlenmelerini sağladı.

3. Yunanistan’ın Kamu Borcu bugün 350 Milyar Euro’yu aşmış bulunuyor.

4. Kamu Borcu / Milli Gelir oranı % 150,

5. Bütçe Açığı / Milli Gelir oranı % 9 düzeyinde seyrediyor.

6. 11 Milyonluk bir nüfus olduğu düşünüldüğünde her Yunan vatandaşı bugün yaklaşık 31 Bin Euro Borçlu gözüküyor.

Yunanistan'ın çöküşü sadece Eurozone’dan çıkma meselesi olarak görülmüyor artik. Bu çıkışın tetikleyici özelliği çok fazla. Belki 24 ay önce ciddi önlemler alınabilmiş olsaydı zincirlerin halkası tekrar birleştirilebilirdi ancak şu anda Yunanistan’a bağlı değişkenler önemini arttırmış durumda. Eğer Yunanistan batarsa bununla beraber Alman Bankalarının, Fransız Emeklilik Fonlarının da çökme ihtimali yüksek. Avrupa Bankaları ellerinde ciddi oranda Yunan tahvili tutuyor. Yunanistan’ın Avrupa Bankalarına olan borçları yaklaşık 60-65 Milyar Euro olarak tahmin ediliyor. Bu çok ciddi bir rakam. Böyle bir çöküş Avrupa Bankacılık sistemini dümdüz eder.

Siyasilerin direnç noktası da bu zaten.

Topyekûn bir iflas yaşamayalım. 10 yıl önce kurulan bu Birliği 10 yıl gibi kısa bir sürede dağıtamayız düşüncesi..

Bütün bu gelişmelerin ışığında Yunanistan siyasetinde kılıçlar çekildi ve Yunanistan Başbakanı Yorga Papandreou istifa ederek görevi Lukas Papadimos’a devretti. Geçtiğimiz hafta sonu hükümet kuruldu ve görevine başladı. Böylece 20 aydan fazla bir suredir devam eden Yunanistan ekonomik krizinin sonucu bir siyasi aktörü sandalyesinden indirdi. Yunanistan’ın 182. Başbakanı olan Papandreu’nun görevi böylece 25 ay sonra sona ermiş oldu. Veda konuşmasının bir bölümünde dedi ki:

“Kesin bir iflasın eşiğinden donduk…”

Gerçekten döndüler mi acaba ?

Bence bu cümleyi söylemek için daha çok erken

Haftaya İtalya ile devam edeceğim…

Caglayan ATES.

www.caglayanates.com

caglayanates@yahoo.com