Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Mart '07

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

Yürünürmüş... hem de daha büyük bir hevesle...

Yürünürmüş... hem de daha büyük bir hevesle...
 

Merhaba,
Durağan ve istikrarlı bir hayatı yaşarken yalnızlık adına, başınıza gelen çok güzel bir şeyin yaşattığı coşku ilk başlarda korkutucu olabilir... Düzeninizi bozar, güvende olan kalbinizi yerinden oynatır... Kıpırtılar başlar, yerinizde duramaz olursunuz; bir sürü planlar yapar, hiç birini beğenmez yeniden yenilerini yaparsınız...

Hiç bir yere sığamaz olursunuz, dar gelir dört duvar, dışarılara çıkıp dolaşmak istersiniz gökyüzüyle bir olmak aşkına... Bulutlar olmadık şekillere girer daha önce girmedikleri, şarkıların sözleri daha bir hitap eder size... Morali bozuk insanlar çok uzak gelir size, daha önce siz hiç öyle olmamışsınız gibi...

Daha da keyifli olanı, yaptıklarınızın bir anlamı olur, planları yalnız değil iki kişilik yaparsınız artık... Yarını bile düşünmezken, öbür günlere dair yapacaklarınız olur bir anda... Gökyüzü renk değiştirir, her gün önünden geçerken farkına bile varmadığınız köpeklerle oynamaya başlarsınız...

Akvaryumdaki vantuzunuzla konuşmaya başlarsınız... İsmi bile olur bir anda balığınızın, her şeyi Cuma'ya anlatmaya başlarsınız... Saçınıza sakalınıza dikkat eder, değişik yerler aramaya başlarsınız internetten içinde balık olmayan yemek yenecek yerler için...

Telefon sesleri daha bir müzikal gelir kulağınıza, msn'deki uyarı sesi artık rahatsızlık gibi gelmez size... Cebinizde çıkan mektup resmi eski bayramları, aldığınız oyuncakları hatırlatır, çocukken sizi deli gibi sevindiren şekerlemeleri...

Bu böyle uzar gider daha... Değişmeyen şeyse sorulardır: Neden? Nasıl? İki gün önce hayatında varlığı bile belirgin olmayan insan nasıl olur da hayatın bir anda merkezi olur? Anlam katar yaşantına? Her şey kabuk değiştirir gibi nasıl da bir anda çiçekler açmış bahara döner... Ben daha bu sorulara aklı başında cevap verebilecek bir babayiğit göremedim...

Bende cevabı var bana yeten ama size yeter mi bilmem... Yaralı bir kalbin mahsun gözleriyle bakan biri her şeyi açıklamaya yetiyor... Samimi, yapmacıksız iki kelime insanı alıp kendinden götürüyor buralardan hep yaşanmak istenen cennetin kapılarına...

Bir daha bu yolları aynı hevesle yürür müyüm derken bir iki gün önce, o yollar yeniden ve sonu gelmeyecekmişçesine uzamaya başlar önünüzde... Yürümeye başlarsınız, hem de aynısından daha büyük bir hevesle...

Herkese nasip olması dileğimle...

Sevgiler...

 
Toplam blog
: 24
: 670
Kayıt tarihi
: 07.03.07
 
 

İyi bir tahsil hayatı; Galatasaray Lisesi, ardından Boğaziçi... Etiket olarak iyi de sonuç olarak ne..