Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

30 Nisan '11

 
Kategori
Deneme
 

Yüzsüz madalyon

Yüzsüz madalyon
 

Ve ben tüm zamanları merak ettim.  

Hepsine de oturduğum yerden yolculuk yaptım.  

Farklı farklı çehreler suya susamıştı, hepsinin gözlerinin rengi farklıydı.  

Öyleki bir yerden sonra renkler tükenmişti.  

Öyleki bir yerden sonra herkes tavana bomboş bir solukla bakmıştı.  

 

Ziyaret ettim türlü türlü insanları.  

İnsanların kapısını her çaldığımda, öncesine göre yüzüm daha defoluydu.  

“Fark”ın sözlükteki anlamı ayrılıktı, ayrımdı.  

İçimdeki her şey farklıydı…  

Bedendeki ruh kaç insana aynı anda ayrıldı?  

 

Boşluktu bir bakış ötesi ve acilen yalnız kalmak isteyen ruh halleri…  

Sonrası iyiydi, güzeldi. Daha daha?  

 

Ve ben tüm evreni merak ettim.  

Tanımı çıkmadı ama benden.  

Ama attığı her adımda tüm dünyaya merhamet aşılayan biri vardı.  

Vardı, biliyordum… Göremezdim, bilemiyordum…  

 

Ben yoktum. Sen ise hiç yoktun.  

Egon vardı, benliğin ve süslenmiş bedenin vardı. Sen yoktun.  

 

Ve ben tüm hırsların yüzlerde bıraktığı tınıyı merak ettim.  

Kızgınlığın karanlık yüzünü, öfkenin insanları parçalayışını, nefretin yırtıcı bir hayvan gibi çocukların etlerini lime lime edişini gördüm. Gözleri dolan ama ağlayamadığından yüzleri kıpkırmızı olan insanlar tanıdım.  

Sevgisizlikten, yoksunluktan kurumuş; harap olmuş nice varlıklar bildim. Varlıkları sonsuzluğa emanetti, bilinemedi. Serzenişte bulundular.  

 

Merak ettim aslında tüm yalanların çıkış noktasını.  

Söylemekten kendinizi alamadığınız ağız dolusu kuru lafları dinledim…  

Yalnızlaştıkça çoğaldığınızı gördüm.  

Koştukça kaybolduğunuzu…  

Herkesin olamadığı bir insan olmasına şahit oldum birebir.  

 

Ve dostluklarınızı gördüm,  

Aynadan akseden yansımamın bedbahtlığını…  

Tüm hataların doğruya ulaşmak için vicdanlarınızda çığlıklar savurduğunu hissettim içim içim.  

İçim içim kanadım size de bir kendime ağlayamadım.  

 

Ve ben kıskançlıktan kör olmuş gözlerinizi öylesine merak ettimki.  

Küçümseyerek bakan bakışlarınız…  

“Ben buradayım” diyen kimsesizliğiniz…  

Tek başına savaşamayan ürkek cesaretiniz…  

Ve hep başkasına gitmek isteyen benliğiniz…  

 

Sizin tabirinizde aslında bir madalyondu dünya.  

Sizin bildiğiniz gibi iki yüzü yoktu ama.  

Yüzü olmayan, yüzsüz bir madalyondu.  

 

Ve ben merak ettim uzun susuşlarınızı.  

Doğduğunuzda ağıtlar yakarken, büyüdükçe sesinizi kısmanızı seyrettim.  

Varlığınızın sebebini unuttunuz yalnızlaştıkça.  

 

Ve ben merak ettim, siz kimdiniz?  

 

 

 

 

 
Toplam blog
: 30
: 381
Kayıt tarihi
: 13.03.11
 
 

Yıllardır öğrenci, hala öğrenci... Ben öğrencilikten bıktım, öğrencilik benden bıkmadı.....