Yüzüncü blog

Milliyet Blog  ailesine, katılmayı karar verdiği gün,  belki de,umutsuzluk varmış içinde.  ya da oturmuş, keşkelerin tozlarını, almaya çalışıyormuş.

Hem komşusu, hem öğrencisi, Haccettepe öğrencisi,  bilgisayarı iyi kullanabılen, akıllı bir kız ELİF. Milliyet gazetesini okurken, her gün gözume çarpan, 'Siz de blog yazarı olun', köşesini gösterdim,  sevgili kızımıza.

 HEMEN, uğraşımız başladı, benim yazma alışkanlığımı bildiğinden, dört elle sarıldı ve  bir anda üye olmak için, gerekeni  beraberce yaptık.

KAÇ gün bekledik, bilemeyeceğim, ilk yazım,  'Yuva',  24  Temmuz 2011 yayında...

 Mutluluğum, içimden, her tarafa yayılmıştı.   BU GÜN 2013,  Haziran ayının ilk günü...

 Mutluyum ve Milliyet blog ailesine, direktörlerine teşekkür ediyorum.

Yaz mevsimi kadar sıcak, içten arkadaşlarım oldu buralarda. Herkese, TEŞEKKÜRLER.  Arkadaşlarım, sıradağlar gibi, etrafımda beni, hem korumuşlar, hem de, 100'üncü Bloga kadar gelişimde, bazen önderlik, bazen  de mesajlarla bilgilendirmişlerdir.

Yorumları, cevapsız da kalmış,  GÖKSEL 47 nin, ya da,  günlerce bekletildikten sonra, yazıların altında   görülmüş. SUSKUNLUĞUNU HİÇ BOZMAMIŞ. Yalnız ,bazı yorumları da önemsemiş, kızdırmak isteyenlere de sessizce cevabını yazmış... Bazı yorumlarsa, duman olup uçmuşlar...  

Milliyet BLOG YAZANLARINA;  Korkusuzca, sevgiyle, saygıyla, nice yazılar ve yorumlar yazmak için, bana, bolca kalem,  kağıt ve defter lazım.  

Sevgiyle kalın...