Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

08 Haziran '14

 
Kategori
Felsefe
 

Zümrüd-ü Anka olmak

Zümrüd-ü Anka olmak
 

Asıl olan sizsiniz, ihtiyacınız olan şey her zaman kendinize inanmak ve en çok yanıp yıkıldığımız yerde yeniden küllerinizden doğmak.


Mistik bir öykü, bir efsane anlatacağım bugün sizlere.

Efsane çok bilindik ama bir de ben yorumlayım istedim, ne de olsa herkesin yoğurt yiyişi gibi yazışı da farklı.

Rivayet odur ki; evvel zaman içinde, dünya boş ve kuş çeşidi daha çokmuş. Kuşların kendi krallığı ve onlara başkanlık eden bir de bilge liderleri varmış.

Kuşların hükümdarının adı, hepimizin bildiği bir isim; ‘’Simurg Anka’’.

Simurg Anka, bilgi Ağacı denilen ve bugün artık nerede olduğu bilinmeyen bir ağacın dallarında yaşar ve her şeyi bilirmiş.

Kuşlar Simurg’a büyük bir saygı duyar ve onun kendilerini her türlü sıkıntıdan kurtaracağına inanırlarmış.

Kuşlar dünyasında her şeyin ters gittiği bir dönemde ve kuş nesillerinin tümünün yaşamı tehlikeye girdiğinde Simurg’ dan yardım istemeyi düşünmüşler.

Ne var ki, Simurg ortada görünmediği gibi, durumdan haberdar olduğuna dair bir haberde göndermemiş.

Kuşlar onun varlığından ve yaşamından kuşkulanır gibi olmuşlar ve sonunda hem ondan hem de kendi geleceklerinden umudu kesmişler.

Kuşların umudunun kesildiği bu noktada; uzak diyarlardan bir kuş sürüsünün Simurg’un kanadından bir tüy bulduğu söylentisi yayılmış. Simurg’un tüyleri mavi ve çok benzersiz olduğundan, tüyün ona ait olduğundan kuşku duyulmamış ve büyük bir sevinç yaşanmış.

Simurg’un var olduğuna ve yaşadığına kanaat getiren dünyadaki tüm kuşlar toplanmışlar ve hep birlikte Simurg’un huzuruna gidip, yok olmamak için yardım isteme kararı almışlar.

Ancak Simurg’un yuvası, varılması güç, etekleri bulutların üzerinde, zirvesi arşı alemde olan, yüceler yücesi Kaf Dağı’nın tepesindeymiş.

Oraya varmak için, yedi dipsiz vadiyi aşmak gerekirmiş.

Yol çetin, engel çokmuş, ama kuşların oraya gidip Simurg’u bulmaktan başka da çaresi yokmuş.

Kuşlar her şeyi göze almışlar, hep birlikte göğe doğru uçmaya başlamışlar.

Yolun en başında bile, yorulanlar ve düşenler olmuş.

Önce Bülbül geri dönmüş, zaten yola çıktığı andan itibaren güle olan aşkını hatırlayıp, ah edermiş.

Papağan o güzelim tüylerini bahane etmiş ki, esaretinin nedeninin o tüyler olduğunu hatırlatanları duymazdan gelmiş..

Kartal; yükseklerdeki krallığını bırakamayacağın söylemiş..

Baykuş yıkıntılarını ve yalnızlığını özlemiş..

Balıkçıl kuşu, bataklığını düşünüp vazgeçmiş...

Kuşlar; yedi vadi üzerinden uçtukça sayıları git gide azalmış..

Beş vadiden geçtikten sonra gelen,

Altıncı Vadi "şaşkınlık" ve sonuncusu Yedinci Vadi "yok oluş"ta kalan kuşların çoğu Kaf Dağına varmak konusunda ki umutlarını yitirmiş…

Kaf Dağı’na vardıklarında, sadece otuz kuş kalmış.

Sonunda Simurg’un yuvasını bulunca öğrenmişler ki;

"SİMURG ANKA - Otuz Kuş" demekmiş.

Anlamışlar ki;

ONLARIN HEPSİ SİMURG’MUŞ.

HER BİR KUŞ, ZÜMRÜDÜ ANKA İMİŞ.

Gerçeği anlayınca; yuvalarına geri dönüp kendi sorunlarını çözen birer krala dönüşmüş hepsi.

Yaşamlarımız zora girince;

Simurg Anka’yı beklemekten vazgeçerek, şaşkınlık ve yok oluşu da yaşadıktan ve en dibe vurduktan sonra bile uçmayı sürdürebilmeyi başaramadıkça; kendi küllerimizden yeniden doğabilmek için aşkın ateşinde benliğimizi/egomuzu yakmadıkça başaramayız insan olmayı.

Her birimiz önce, Simurg olmayı göze almalı, bataklığımızdan, tüneklerimizden ve kafeslerimizden kurtulmak için savaşmalıyız

Aksi halde, başımıza gelen hiç bir şeyden şikâyetçi olmaya hakkımız yoktur.

Kendi gökyüzümüzde uçmak için kendi kanatlarımıza ve sadece kendimize ihtiyacımız var.

Bir rivayette odur ki; burada ki 30 rakamı kutsaldır ve gerçek aşk ancak 30 yıl arandıktan sonra bulunandır.

Aşk ateşinde 30 yıl yanmadıkça, Zümrüdü Anka olmak da sadece efsanedir.

Ve yine güç sadece ve sadece sabırla, inançla çalışmakta gizlidir.

Her şey bizzat insanın kendinde, yüreğinde gizlidir.

................

Prof. Dr. Nazan Apaydın Demir

 
Toplam blog
: 130
: 1375
Kayıt tarihi
: 08.04.14
 
 

Muğla Üniversitesinde Prof. Dr. olarak çalışmaktayım. Kozmetik Ürünler Uygulama ve Araştırma Merkez..