...Farkında mıyız?

…Farkında mıyız? Evet! Sahip olduğumuz zenginliklerin farkında mıyız? Doğal zenginlik kaynaklarımızı, bizim için ne ifade ettiklerini, hayata ne kattıklarını ve güzelliklerini biliyor muyuz? Ormanlarımızın, yaylalarımızın, derelerimizin, madenlerimizin ve diğer aklıma gelmeyen güzelliklerimizin farkında mıyız? İçinde yaşadığımız, diğer canlılarla hayatı paylaştığımız doğa; sıcak-soğuk su kaynakları, işlenmeyi bekleyen madenleri, çağlayan şelaleleri, sayısız tür ve cinsten hayvanı ve diğer bitki örtüsü ile adeta bir turizm cenneti ve doğal zenginliktir. Bin bir çeşit kuşun değişik seste ötüşünden alınan zevk, hiçbir müziğin melodisinde veya enstrümanından elde edemezsiniz. Yöremiz her yönü ile bakire yerlerdir. Bitki örtüsü dünyanın en büyük botanik bahçesini bile geride bırakacak düzeydedir. İçinde insan sağlığına hizmeti olan şifa edici yiyeceklerle doludur. Yeri eşsen çeşitli sanat eserlerine hammadde olacak türde toprak çeşitlerini, madenlerimizin bir başka çeşit ipuçlarını buluruz. Burada 40 gün aç kalsan yine yiyecek bir şey bulur ve hayatta kalırsın. Gölgesinde serinlemek, temiz havasında yürümek ve yeşili seyretmek başka bir boyut. Keşfedilmeyi bekleyen, gidilememiş bunca güzelliklere sahibiz. Kısacası bu kaynaklarımız; görüntüsü, güzelliği, sağlığa olan hizmeti, temiz havası, iklime katkısı ve barındırma özelliği ile paha biçilemez bir değerdir. Bize sunulan bu paha biçilmez değeri ve zenginliği hak etmek için ne yapıyoruz? Bireysel olarak ne yapıyoruz? Kurumsal olarak ne yapıyoruz? Öneriler:

1. Çöplerin arıtılması, katı atıkların geri dönüşümü için projeler üretilmelidir.
2. İlköğretim okulundan başlayarak tüm topluma çevre bilinci verilmelidir.
3. Organik tarım, organik ziraat, organik çay, organik hayvan ve arı yetiştiriciliği teşvik edilmelidir.
4. Sıcak su ve kaplıcaları termal tesislerle desteklenmeli, bağlı sağlık kuruluşları faaliyete geçmelidir.
5. Toprak cinsi ve çeşitleri üzerinde incelemeler yapılıp seramik sanayi alanında çalışmalar yapılmalıdır.( Yöremizde kırmızı toprak ve güveç yapımında hammaddesini oluşturan beyaz toprak çok miktarda bulunmaktadır. Çanak, güveç, tuğla ve kiremit gibi malzemelerin hammaddesidir.)
6. Bulunmasını bekleyen madenlerimiz üzerinde araştırmalar yapılmalıdır.( Yöremizde manganez başta olmak üzere, bakır ve granit türü madenlerin bulunduğu bazı çalışmaların sonunda anlaşılmıştır. Yaylalarımızda sayısız taş kütleleri vardır. Bunların kendisinden faydalanılacağı gibi aralarında madeni ipuçlarını taşıyanlarda vardır.) Bu konuda inceleme ve araştırma yapılmalıdır.
7. Tarihi geçiş ve konaklama yerlerinde arkeolojik bulgulanın aranmasına başlanılmalıdır.
8. Yöre kültürüne has yapı, bina ve diğer eserler korunmalıdır.
9. Tarihi kemer köprü ve kaleler korumaya alınıp turizm hizmetine açılmalıdır.
10. Ormanlarımızda yetişen ağaç ve diğer bitki türleri üzerinde bilimsel incelemeler yapılıp; insanlığa, sağlığa ve hayata olan katkıları ortaya çıkarılmalıdır.( Örneğin bölgemizde neden kızılağaç çok yetişmektedir. Bu ağacın yaprağının ve kerestesinin başka yararları var mıdır? İyot elementi ile olan ilgisi ve guatr hastalığının yöremizde çok yaygın olmasının nedenleri üzerinde durulmalıdır. Yine ceviz yaprağı, kerestesi ve meyvesinin sağlığa olan katkısı nedir? Çam ağacı reçinesi ve kozalağının kullanılabilecek başka alanları var mıdır? Yaylalarımızda yetişen ot, çiçek ve diğer nebatatların sağlığımıza etkileri.) Tüm bunlar yüksek öğretimde tez konusu yapılarak bilimsel araştırmalar yapılmalıdır.
11. Botanik ve çiçekçilik alanında çalışmalara yer verilmelidir. Uygun projelerle desteklenip üretimi yapılmalıdır.
12. Her türlü evcil hayvan yetiştirilmesine uygun olan bölgemizde yabanı hayvanların korunması, türlerinin incelenmesi ve insan hizmetine sunulması için projeler üretilmelidir.
13. Derelerin kardeşliği, HES lerle ilgili çalışmalara destek verilmelidir.
14. Turizmin gelişmesi için doğal dağ evleri, tatil üniteleri ve kolay ulaşım aracı amacı ile teleferik sistemleri kurulmalıdır.
15. Teleferik sistemi ile en uzak yaylalarımıza, yaylalarımızın zirvelerine ve göllerimize ulaşılması sağlanmalıdır.
16. Ulaşılmadık, gezilmedik ve keşfedilmedik yer bırakılmamalıdır.
17. Yöre insanını alternatif geçim yolları ile yaşam koşullarına alıştırılmalı, sadece çay ürününe mahkûm bırakılmamalıdır.
18. Bu ambardan gerektiği gibi israf yapmadan yararlanılmalıdır.

Herkes sağlıklı, dengeli bir doğal çevrede yaşama hakkına sahiptir. Sağlıklı yaşam, sağlıklı çevre ile olur. Yeşili görmeyen gözler renk zevkinden mahrumdur. … NOT; Aklımıma gelenleri okuyucularıma sunmaya çalıştım. Konu hakkında eklemek istediğiniz duygu ve düşüncelerinizi yorum olarak katkı yaparsanız çok sevinirim. Sizinde bu çorbada tuzunuz olsun. Değerli düşüncelerinizi herkes okuyup paylaşsın ki; hep birlikte güzelliklere erelim.