''Benzemez Kimse Sana'' Müzeyyen Senar

''Benzemez kimse sana, /Tavrına hayran olayım / Bakışından süzülen/ İşvene kurban olayım.....'' ne güzel söylüyor, detone seslerin kirliliğine alışmak zorunda kalan kulaklarımıza bayram ettirircesine. Billur sesi, güçlü yorumuyla mest olmuşken, ''daha yeni başlamamış mıydı, ne çabuk bitti? doyamadım. Bir daha dinleyelim'' isteklerinin ''evet'' anlamında sallanan başlarla onaylanmasının ardından gelen keyifli saatleri hatırlıyorum, kumandanın ileri düğmesine üçüncü kez basarken.

Müzeyyen Senar... Türk Sanat Müziği'nin güçlü sesi, yaşayan efsanesi. 15 yaşında sahneye çıkan, Cumhuriyet döneminden bugüne, kimbilir kaç neslin tanışma gururuna eriştiği, güzel sesini dinleme mutluluğunu yaşadığı, saygı değer bir insan. Billur gibi sesiyle kimi zaman coşturan, kimi zaman ağlatan bir sanatçı. Çocukluğu, gençliği, olgunluğu, kısacası hayatının büyük bölümü sahnede, sanatla dolu dolu geçen, ''yıllanmış şarap'' güzelliğinde 88 yaşında bir kadın...Kelimelerin sustuğu yerde şarkıların başladığı, o şarkılarla insanları ortak noktalarda bir araya getiren dev bir çınar.

1947 yılında yurt dışında ilk konser veren, ilk el mikrofonu kullanan, ilk peruk takan, sahneye ilk dekor kurduran, ilk yırtmaçlı elbise giyen, neonlara adını ilk yazdıran, Zeki Müren, Bülent Ersoy, Behiye Aksoy, Muazzez Abacı'ya destek veren, ilk'lerin sanatçısı Müzeyyen Senar.

19 Temmuz'da geçirdiği beyin kanamasından bu yana, ender olarak katıldığı önemli gecelerde, programlarda göremiyoruz yaşayan efsaneyi. Önceki yıllarda çıkan albümleri dışında şarkılarını canlı olarak dinleyemiyor, ''Feraye''yi söylerken oynadığı Atatürk'ü hatırlatan ''Sarı Zeybek''i izleyemiyoruz keyifle. Sağ tarafı felçli, evinde ve sekiz aydır fazla haber yok onunla ilgili. Arayanı, ziyaret edeni, var mı acaba, sanatçılar, sevenleri, bireyi, sanatçısı olduğu devlet yetkililerinden. Destek verdiği, birlikte düet yaptığı sanatçılar arayıp, soruyorlar mı halini hatrını? Nefes alırken de hazırlanıyor mu belgesel niteliğinde programlar. Yoksa arşiv de mi bekletiliyor, meçhule gitme zamanı geldiğinde çıkarılmak üzere.

Bu gece dilimden düşmüyor, ''Mehtaplı Gecelerde'', ''Akşam Oldu Hüzünlendim Ben Yine'', ''Şarkılar Seni Söyler'', ''Ölürsem Yazıktır Sana Doymadan'', ''Ormancı'', ''Vardar Ovası'', ''Keklik'', ''Benim Yarim Gelişinden Bellidir'' ve tamamını bilmeden nakaratlarını söylediğim Müzeyyen Senar şarkıları. Fasıl yapıyorum geceye ve sessizliğe. Fasıl yapıyorum kimseyi rahatsız etmeden... Yeni günün ikinci saati başlamak üzere, gökyüzü gece mavisi tonunda.

Dinlemekten ve söylemekten bıkmadığım şarkının nakaratı başlıyor seyrine daldığım yıldızlardan biri kayarken...''Lütfuna ermek için / Söyle perişan olayım/ Bakışından süzülen/ İşvene kurban olayım''.... Dilek tuttum, Müzeyyen Senar için...Hayır ne dilediğimi söyleyemem gerçekleşmez sonra...Çok mu merak ettiniz? Bilirsiniz aslında ne dilediğimi sevenleri olarak....Evet doğru tahmin ettiniz...SAĞLIK diledim o'nun için... SAĞLIK VE İYİLİK...

resim kaynağı: www.cnnturk.com.

Ferdi Vatansever için: www.http://biryardımeli.bz.tc