Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

19 Ekim '18

 
Kategori
Fotoğraf
 

''Fotoğraf Hakikattir. Sanat Olamaz.''

''Fotoğraf Hakikattir. Sanat Olamaz.''
 

Ara Güler


Fotoğraf denildiğinde ilk akla gelen isimlerden, sadece ülkemizin değil, Dünya’nın da en önemli fotoğraf sanatçılarından olan Ara Güler’de aramızdan ayrıldı. Mekânı cennet olsun.

Ara Güler’in ölümünün ardından bugün internet sitesine girdim. Giriş sayfasında Usta karşıladı beni huzur veren gülümseyişiyle. ‘''Sanat olmasına gerek yoktur fotoğrafın. Fotoğraf tarih olayıdır. Tarihi zapt ediyorsun. Bir makina ile tarihi durduruyorsun.'' dedi. Ardından buyur etti içeri. Acele etmeden sakin sakin dolaştım içerisinde. Altı bölümde sergilemiş eserlerini.

Önce ‘İstanbul’a(1) daldım; siyah beyaz günlere. Siyah beyaz hayatlara göz attım. Öyle bir çırpıda bakıp geçemedim fotoğraflara, bakan değil, gören gözlere gösterecekleri o kadar çok şey var ki içlerinde. Bazısı tebessüm ettirirken, bazısı şaşırttı. Bazısı merak ettirirken, bazısı cevapladı. Ama genelde hepsi hüzünlendirdi eski İstanbul fotoğraflarının. Ara Güler’e neden ''İstanbul’un Gözleri'' denildiğini şimdi daha iyi anlıyorum.

Ardından ‘Renkli İstanbul’a(2) uğradım. Fotoğraflar renkliydi fakat usta yine siyah beyaz hayatları dondurmuştu sanki. Fotoğraflar, onlara bakarken her duyguyu yaşattılar bana belki ama içimde yoğunlaşan yine hüzün oldu. Usta’nın olayı buydu demek ki.

''Yaşamı çekerim. Ben insanın derdiyle uğraşan adamım. İnsanın hayatını ve dertlerini çekerim.'' demişti Usta. Neden içimde hüznün yuvalandığının cevabını verircesine.

Siyah beyaz ve renkli İstanbul’a veda edip ‘Ünlüler’(3) bölümüne girdim. Ooo! Kimler yok ki. Salvador Dali’den Yaşar Kemal’e, Sophia Loren’den Nazım Hikmet’e, Adnan Menderes’ten Kenan Evren’e, Pablo Picasso’dan Marlon Brando’ya daha kimler kimler. Kimi gözlerime bakıp içimi ürpertirken kimi gözlerini başka bir yere dikip takılıp kalmıştı ölümsüzlükte. Ama yine ruhumun bahçelerinde koşturan hüzün oldu.

Ünlülere saygılarımı iletip el sallayarak veda ettikten sonra. ‘Dünya’yı(4) dolaşmaya çıktım. Kah Afrika’da kabile üyeleriyle dans ettim kah Hindistan’da bir fil üzerindeki tahtta seyahat ettim. Öyle heybetli taş yığını binalar göremedim, gördüğüm insandı ve hissettiğim yine hüzün. ''Ben insanın derdiyle uğraşan adamım evlat'' der gibiydi Usta yanımda benimle fotoğraflara bakıyormuşçasına.

Dünya’yı gezip vatanıma döndüm. ‘Anadolu’ma(6) Pembe yüzlü çocukları sevip, bir çobanla koyun güttüm. Karadeniz uşaklarıyla balık tutup, bir harman yerinin tozunu yuttum.

''Sanatçı olmanın en kolay yolu fotoğrafçı olmaktır. Sıkıysa müzisyen ol. Bu kadar küçük bir şey sanat olmaz. İki adamı yan yana koydum, ben onları çektim, biraz da estetik kattım diyelim... Bu sanat olur mu? Sanatçı Mozart'dı.'' diyecek kadar mütevazı davranmış Usta. Kendisiyle aynı fikirde olduğumu söyleyemeyeceğim. Sen gerçek bir sanatçısın ve fotoğraflarının her biride sanatının eseri.

***

Ben de naçizane amatör olarak uğraşırım fotoğrafla. Vakit ayırabildiğim ölçüde ilgilenmeye çalışırım. Usta’nın sitesini ziyaret ettikten sonra ben de fotoğraflarımdan bazılarını bu yazı altındaki galeride paylaşmaya karar verdim. Ara ara da eklemeler yapacağım. Bilgisayarımın içinde saklı kalacaklarına, başkalarıyla da paylaşmalıyım diye düşündüm. Belki birileri de benim fotoğraflarımda hisseder farklı duyguları.

Son sözü Usta’ya bırakarak hem Usta’yı anmış olalım hem de sizi fotoğraflarımla baş başa bırakayım:

''Yaşam size verilmiş boş bir filmdir. Her karesini mükemmel bir biçimde doldurmaya çalışın.''

İyi seyirler…

Saygıyla... 19 Ekim 2018 - Denizli / Özkan SARI

***

İlgilenenler için Ara Güler'in sitesi: http://www.araguler.com.tr

 
Toplam blog
: 102
: 4394
Kayıt tarihi
: 05.09.15
 
 

Kalın Sağlıcakla... ..