''Hava kurşun gibi ağır...''

İnternette “Sanal Basın” isimli siteye girin… 

Kocaman bir reklâm göreceksiniz. 

Reklâm şöyle: 

“İSLAMİ EVLİLİK SİTESİ 

Toplam Üye Sayısı: 320.410 

Bugün üye olanlar [saat11 itibariyle]: 732 

Dün üye olanlar: 2.201 

Online üye sayısı: 868…” 

Hemen yanında bir başka İslami evlilik sitesi reklâmı da özel olarak Ankara için çağrı yapıyor ve şöyle söylüyor: 

“Ankara Evlilik Sitesi 

Semte göre hayat arkadaşını ara…” 

Nerelere geldik, görüyor musunuz?.. 

Bu toplumu, içini boşaltarak, nerelere getirdiler. 

Bir toplumun kültürünü tarumar ederek, insanların burunlarına halkaları nasıl geçirdiler?.. 

Lütfen yukarıdaki rakamları dikkatlice sorgulayın. 

Saat sabahın 11’inde sitenin online üye sayısı 732… 

Bu 732 kişi, “İslami” evlilik[!] yapabilmek için kendisine “İslami eş” arıyor… 

Bu arama iş saatlerinin ortasında yapıldığına göre bu insancıklar işsiz… 

Bu gencecik insanlar çaresiz. 

Ve belki de evlilik yolu ile bir hayat garantisi arayışı içinde… Belki de. 

Siteye giriş yapıyorsunuz, önünüze hemen bir üye olma koşulu çıkıyor. 

Böylece bir anlamda “fişlenmiş” oluyorsunuz. 

Adınız soyadınız ve e-posta adresinizi bildiriyor ve bu bilgilerin girişini yaptığınız sayfanın sonunda bir de, “belirttiğiniz bilgilerin doğru olduğuna dair sanal âlemde [dijital teknikle] yemin ediyorsunuz… 

Ve yine dikkat buyurun: site “hizmete” yeni girmiş olmasına rağmen, şu anda tam 320 bin 410 adet kayıtlı üyesi var… 

Ve Ankara’daki yandaş sitede ise, hem İslami ve hem de semtlere göre eş aranıyor… 

Durum acıklıdır!.. 

Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın laik Cumhuriyeti emanet ettiği bir kısım biçare genç insanımız, kendilerine internet aracılığı ile “İslami eş” aramaktadırlar… 

Türkiye işte bu noktaya getirilmiştir. 

Türkiye’nin geleceğinin teminatı olması gereken genç insanların hiç değilse bir bölümü böyle bir kültürel yozlaşmaya kurban edilmişlerdir. 

Durum, acıklının da ötesinde tehlikeli, riskli ve vahim bir meraya doğru sürüklenmektedir. 

- Bulunur kurtaracak baht-ı kara maderini, diyebilecek insanlar giderek azalmakta ve ülkenin kültürel zeminindeki egemenliklerini yitirmektedirler. 

Dert çoktur… 

Ama, her geçen gün, “hemdert” olanlar azalmaktadır. 

“Deeeert 

çok,  

hemdert 

yok. 

yürek- 

lerin 

kulak- 

ları 

sağır... 

Hava kurşun gibi ağır...” 

Evet!.. 

Hava kurşundan da beter… Ve ağır, Şair Baba… 

Hava kurşun gibi ağır... 

Hem de çok ağır!