Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

13 Aralık '13

 
Kategori
Otomotiv
 

"Ahh beetllar ahh!"

"Ahh beetllar ahh!"
 

yan yana sıralanan renkli tostoslar


Geçmişteki güzel şeyleri hatırladığımızda “ahh ahh” diye bir iç çekmez miyiz?. Bundan dolayıda  bence “Ah beetllar ahh!” diye girmeliyim bu konuya..Geçmişimizdeki en güzel anı parçalarından biri olmalı bu güzel oyuncak formundaki arabalar. Görünüşte o kadar kibar,naif,sevimli .. diye bütün sevgi cümleciklerini sıralayabilirim. Tarihte ise bu kaplumbağalar bir çok amaçla kullanılmışlar. Sizi önce 1933lü yıllara götürerek bu sevimli arabacıkların biraz tarihinden bahsetmek isterim.

1933 yılında Hitler, Ferdinand Porche’dan  Almancada “halkın arabası “ anlamına gelen Walkswagen geliştirmesini  istemiştir. Halkın arabası olarak nitelendirdiği içinde fiyatının çok yüksek olmamasını istemiştir. Hitler hapiste yattığı yıllarda Henry Ford’un biyografisini okumuştu ve böyle bir otomobili üretmenin mümkün olabileceğini düşünüyordu. Hitler ve Porshe’un bu iki ortak isteği bir işbirliğine dönüştü. Wolkswagen Beetle’ın üretilmesi için çalışmalar başladı. Ferdinand, Porshe’un çalışmalarıyla yakından ilgilenen Hitler, çizimlere kendisi de katkı yaptı. Arabanın bugünkü bildiğimiz görüntüsüne ulaşmasında ise Hitler’in bu eskiz çizimlerinin payı olduğu söylenmektedir.  1932-1938  yılları arasında yapılan çalışmalardan sonra  Wolkswagen Beetle’ın bildiğimiz hali ortaya çıktı ve Hitler bu otomobili 27 Mayıs 1938’de halka sundu. Almanca KfD Wagen (Kraft Durch Fraude) adıyla, İnglizce de ise “Strengh through Joy Car” adıyla piyasaya sunuldu. Fabrika İkinci Dünya Savaşı’nın başlarında olduğundan dolayı çok fazla üretim yapmamıştır. İlk üretimlerinde savaş araçları olarak kullanılmıştır. 1940-45 yılları arasında üretilen araçlar ise öncelikle Nazi elitleri için yapılmıştır.Bu dönemde  yine bu kadar az üretilmelerinin sebebi ise devam eden savaştır. Kitlesel olarak üretim savaş bitiminden sonra başlamıştır. O dönemlerde ise Wolkswagen fabrikası  Amerikalılar’dan İngilizlerin eline geçmiştir. Savaşın ardından 1945’te İngiliz himayesinde üretim yeniden başladı. 1948 yılında Heinz Nordhoff  Wolkswagen’in genel müdürü oldu ve yeni bir Beetle için kolları sıvadı. Bu tarihten sonra Beetle düzenli olarak 2003 yılına kadar üretildi.

Bu otomobilin hikâyesi başlı başına anlaşıldığı üzere bir serüven. Doğuşu, Amerika’ya geçişi ve dünyaya yayılışı…Marka ve marka kişiliği kavramlarını tanımlamak için mutlaka kullanılması gerekilen bir örnek. Sahiplerinin gözünde sadık, çalışkan, sevimli bir kaplumbağa bu otomobil. Gerçekten de insan gördüğü zaman karşısında canlı bir varlık varmış gibi hissediyor. Zihnimizde yarattığı çağrışımlar  tam da her markanın sahip olmak isteyeceği cinsten. Olumsuz hiçbir şey yok neredeyse. Evrensel geçerliliği olan gülümseten hisler,hayaller besliyoruz bu sevimli kaplumbağaya. Yolda yanımdan (nadirende görsek artık) geçen bu kaplumbağaları gördüğümde doğrusu benim yüzümde şapşal bir gülümseme oluşuveriyor. Bilmem sizde nasıl hisler uyandırıyor?

Geçen haftalardada okulumda, Hacettepe  Üniversitesi’nin Otomotiv Topluluğu bir etkinlik daveti yolladı.Başlıksa “Vosvoslar Kampüste”.. Görür görmez içimde bir heyecan bir mutluluk, bir kahkaha..”Aa böyle bir etkinlik kaçar mı hiç” diyerek dün gittim. Yan yana dizmişler hepsini,rengarenkler..Cinsiyet versek hepsine kızlı erkekli rengarenk kıyafetlerini giyinip, parka oyun oynamaya gelen çocuklar gibiydiler.. Daha sonra bu çocukların aslında Yeşilcam filmlerinede renk verdiklerini öğrendiğimde etkilenmem 2 katına çıktı.O anda karşımızda aslında sadece kaplumbağalar yoktu. Yaşanmışlıklar vardı. O sevimli kaplumbağalar ise yaşanmışlıkların,anıların renkleriydi.

Onların bizim yaşamımızda hep bir efsane olarak yaşamasını, sizlerede mutlu ve kaplumbağalı günler diliyorum.

      

 
Toplam blog
: 4
: 370
Kayıt tarihi
: 13.08.10
 
 

Hacettepe Üniversitesi sanat tarihi öğrencisiyim. Burada tek bir konu hakkında yazılar yazmak yer..