“Atatürk’e de OTOPSİ yapılsın!..”

Evet maalesef, bu münasebetsiz ve Atamıza saygısı olmayanlar tarafından servis edilen haber, 9 Ekim 2012 Salı günü “Yeni Akit Gazetesi”nde çıktı… 10 Ekim günü de bu haber Milliyet’ten; “Akit Gazetesi’nden Akıllara Ziyan Kampanya!?” diye verildi.

Konu, bugüne kadar hiç duymadığım “Kültürel Genetik Araştırmaları Düşünce ve Teşhis Platformu” kuruluşunun Onursal Başkanı DENİZ ŞAR isimli şahsın açıklamaları ile gündeme geldi…

Haber aynen şöyleydi:  “Onursal Başkan Deniz Şar; ‘Türk milletinin zihninde, etrafındaki karanlık çevrelerce, Mustafa Kemal’in zehirlendiği yönünde şüpheler var. Bu şüphelerin kalkması için, otopsiden başka seçenek yok’ dedi…”

Peki, kimdir bu F. Deniz Şar adlı şahıs?

İnanın interneti altüst ettim; üç kitap yazan ve bu ne idiğü belirsiz platformu kuran ve Özal’a otopsi yapılmasıyla da yakından ilgilenen bir şahıs olması dışında hiçbir bilgiye ulaşamadım. Hakkında da, abuk – subuk hakaretler yağdıranların sözleri vardı, hepsi bu… Bütün işi, geçmişten bugüne, güya karanlıkta kalan olayları şüpheyle araştırdığını sanıp, ortalık karıştıran biri olsa gerek? Bir açıklamasında; Fransa’nın ünlü imparatoru Napolyon’u İngilizlerin, Atatürk ve Özal’ı da birilerinin zehirlediğini söylüyordu…

Bu haberi veren gazeteye, konuyla ilgili yorum yazan zat-ı muhteremlerin yazdıklarını hayretle okuyunca, zati asıl amaçlarının ne olduğu ortaya çıkıveriyordu. Çünkü yorumcuların genelde yazdıkları şunlardı:

- Atatürk’ü; Mason doktorlara İsmet İnönü zehirletti, bunu anlayan Atatürk de, İnönü’yü öldürtmek istemişti…

- Atatürk, doktorlarına “vücudum karıncalanıyor” demiş, Mason doktorlar da; “Arazide karınca ısırmıştır, ilâç sürünüz geçer” demişler…

- Ce Ha Pe bu otopsiyi yaptırmaz, çünkü arkasına sığındıkları Mustafa Kemal’in sırları ortaya çıkar, sonra sığınacak kapı bulamazlar…

- Eğer Atatürk zehirlendi ise, bıraktığı vasiyet de sahtedir ve geçersiz olur… (Yani, İnönü’nün çocuklarının eğitimleri için bıraktığı maaş ve CHP’ye bıraktığı İş Bankası hisselerinden bahsediyorlar…)

Yorumlar akıllara zarardı da, insan bunlara sormadan da edemiyor: “Siz ne zaman Atatürk’e, fikirlerine, kazandığı Kurtuluş Savaşı’na, devrimlerine, kurduğu çağdaş, laik ve hukukun üstünlüğüne dayalı Türkiye Cumhuriyeti’ne saygı duydunuz ve sahip çıktınız da, şimdi O’nun otopsisine ne hakla karışıyorlar!? O’na “Beton Mustafa… Sarhoş Kemal… Karşısında Sap Gibi Duruyorlar” diyen sizler değil miydiniz!? O zaman size ne ulan!? Nasıl öldüğünü öğrenip de ne yapacaksınız ki!?

Aranızda konuşurken; “Allah onu 57 yaşında erkenden öldürdü de, memleket bir berduştan kurtuldu” diyen sizler, yoksa O’nu çok mu seviyordunuz!? Keza, zehirleyerek öldürdü iseler, maazallah sizler de ‘Atatürkçü’ mü olacaksınız yoksa!? Aman kalsın, istemez!..

İşte acı ve son bir örnek daha: Aydınlık Gazetesi haberine göre; Siirt Valisi Ahmet Aydın, Atatürk’ün “Türk, Öğün, Çalış, Güven!” sözünün yazılı olduğu “Zafer Takı”nı kaldırtıp, yerine de “Evliyalar Diyarına Hoş Geldiniz” levhası astırmış. Yerli halk buna karşı çıkıyor; “Siirt, hangi evliyaların diyarıydı, sayın Vali bir açıklasa da biz de öğrensek” diyorlar…

Son 10 yıldır, dahî asker ve devlet adamı Atatürk’ün “Gençliğe Hitabesi” ve “10. Yıl Nutku”nda bile söylemeye dilinin varmadığı çok vahim olayları yaşıyoruz!.. Buna rağmen, ülke insanının % 50’si hâlâ derin uykuda! Tehlikenin ya farkında değil, ya da olabilecekler umurunda değil!.. Bu yeni ve çağdaş ülkeye karşı olanlar, 19 Mayıs 1919 sonrasını tarihimizden silmeye çalışıyorlar, gemlerini de iyice azıya aldılar, görmüyor musunuz!? Daha ne yapmalarını bekliyorsunuz ki!? Bunu ancak, bindiğiniz dalı kesip, yere düşünce mi anlayacaksınız eyy aziz Türk milleti!?                         Sakin KOŞAR…