Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

18 Ekim '20

 
Kategori
Sosyoloji
 

'Avam' ve 'havas' ne demektir?

"Bu zihniyette olan yalnız avam değildi; bilhassa havas denilen insanlar da böyle düşünüyordu"(Mustafa Kemal Atatürk)(1).

Atatürk'ün bu cümlesine tekrar döneceğiz...

*

B A Ş L A R K E N...

Birbirine 'zıt" anlamdaki bu iki sözcüğü, bir cümle içinde, sanırım, Atatürk'ten başka kullanan olmamıştır...

Bizler de, pek sık olmamakla beraber, bu iki sözcükten biri olan "avam"ı bazen kullanırız; ama kullandığımız zamanlarda da, sözcüğe özünden farklı anlamlar yüklediğimiz de olur.

*

Bu iki sözcüğün anlamları...

Atatürk'ün, yukarıdaki aktardığım cümlesinde, bu iki sözcüğü hangi anlamlarda kullandığını anlayabilmek için önce Türkçe Sözlüğe, sonra da bir ansiklopediye bakalım.

*

--Türkçe Sözlük:

- Avam: Ararpça kökenli bir sözcüktür. Birinci anlamı: "Halkın aşağı tabakası"; ikinci anlamı ise; "Halk"tır. 

- Havas: Arapça kökenli bir sözcüktür. Birinci anlamı: "Nitelikler, özellikler"; İkinci anlamı ise; "kendilerini halktan ayrı sayan, kendilerinde bir çeşit ayrıcalık gören(kimseler)"; "avam" karşıtı.

-- Ansiklopedi(2):

- Avam: Ararpça kökenli bir sözcüktür. Birinci anlamı: "Havas'a karşı olarak toplumun kültür, eğitim vb bakımlardan aşağı tabakaları". İkinci anlamı: Halk; üçüncü anlamı: Ayaktakımı.

- Havas: Birinci anlamı: "özellikler, nitelikler". İkinci anlamı: "İleri gelenler, okumuş kimseler, bilginler". Üçüncü anlamı: "Eskiden avam'a karşıt olarak üstün sayılan, kendilerine ayrıcalık gösterilen yurttaş sınıfı".

*

Şimdi, Atatürk'ün, "avam" ve "havas" sözcüklerini kullandığı cümleye gelelim...

Kurtuluş Savaşı öncesinde, Atatürk, ülkenin karşı karşıya olduğu "genel durumu" değerlendirirken, önemli gördüğü bir konuyu şöyle anlatıyordu.

Günümüz Türkçesi ile:"...Kurtuluş yolu ararken, İngiltere, Fransa, İtalya gibi büyük devletleri gücendirmemek, temel ilke gibi görünmekteydi. Bu devletlerden yalnız biriyle bile başa çıkılamıyacağı kuruntusu, hemen bütün kafalarda yer yer etmişti..."(3).

O günkü Türkçe ile: "Bu zihniyette olan yalnız avam değildi; bilhassa havas denilen insanlar da böyle düşünüyordu"(4).

SÖYLEV'i günümüz diline çeviren Hıfzı Veldet Velidedeoğlu. Atatürk'ün bu cümlesini, "Bu anlayışta olan yalnız halk değil; özellikle seçkin denilen insanlar bile böyle düşünüyordu" şeklinde tercüme etmişti(5).

*

D e ğ e r l e n d i r m e...

"Halk" sözcüğü, genelde "çoğul" bir sözcüktür...Aynen günümüzde olduğu gibi..."Halk", eskinin deyişi ile, "avam" ve "havas"ı; günümüz deyişi ile, "aydın" ve "eğitimsiz" denen kişilerle birlikte bir bütündür.

-Böyle olmasaydı, Atatürk, kurduğu partiye, "Halk Fırkası" adını vermez; "Avam Fırkası" ya da "Havas Fırkası" derdi.

-Eğer, "avam"ı, yalnızca "halk" sözcüğü ile eşleştirirsek, günümüzdeki Halk TV'ye "Avam TV"; adını vermek yanlış mı olurdu?

Yani, demek istiyorum ki, "avam" sözcüğünü, doğrudan doğruya "halk" ile anlam birliğine sokmak, bana doğru gibi gelmiyor.

Atatürk'ün, halkı, "avam" ve "havas" şeklinde anlam farklılığı ile ayırması, bana göre doğrudur. Çünkü, bu iki gruba ait insanlar, 'toplumun' ya da 'halkın' bütününü oluştururlar.

Yeter ki, dünün 'havas'ı niteliğiğindeki "günümüz aydınları" ya da "seçkinleri", bir zamanlar birilerinin, "profesörün" oyu ile "çobanın" oyu bir olurmu?" dedikleri gibi, seçimlerde "benim oyumla, cahilin ya da "avam"ın oyu aynı olur mu?" demesinler...

Ayrıca, 'avam'ın, "halkın aşağı tabakası" şeklindeki tanımı da kesinlikle kabul edilmemelidir...

 

cdenizkent

 

 

----------------------:

(1) ve (4) www.turkhackteam.org/Atatürk, Nutuk-1(Aynı zamanda, Turk Hack Team E-Dergi, s.47-(İnternetten)

(2) Büyük Larousse Sözlük ve Ansiklopedisi, "Avam" için Cilt-2; "Havas" için Cilt-10

(3) SÖYLEV, Cilt-I-2, Günümüz diline çeviren ve basıma hazırlayan, Ord.Prof.Dr. Hıfzı Velidedeoğlu, İstanbul: 1999

(5) A. g . y. s.42

 

 

 

 
Toplam blog
: 979
: 1425
Kayıt tarihi
: 11.12.07
 
 

İstanbul doğumluyum. İlk, orta ve lise öğrenimi İstanbul'da tamamladım. İstanbul Üniversitesi'nde..