Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Temmuz '06

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

"Az sonra" yok...

"Az sonra" yok...
 

Bu sabah yine binbir telaşla hazırlanıp işe gitmek için kapı önünde canım annemle son vedamızı koklaşırken birden onun ne kadar güzel koktuğunu farkettim. Acelem vardı orada kalıp onu saatlerce koklamak isterdim ama işe gitmeliydim. Merdivenlerin ilk basamağına geldim ama gidemedim servisi kaçırmak pahasına da olsa geri döndüm ve onu istediğim kadar öptüm kokladım taa ki annem beni kapıdan kovana kadar. Merdivenleri inerken bile öpücükler gönderdim ona. Sonra şükür ettim, benim için bıkmadan usanmadan her sabah kalkıp beni işe uğurlayan ve arkamdan daima el sallayan canım annem yanımda olduğum için.

Hayat öyle hızlı akıp gidiyor ki eminim hepimizin içinde öyle çok yapmak isteyip yapamadığı, 24 saate sıkıştıramadığı, örttüğü bin yığın arzu yatıyordur.

Peki asıl olan hangisi? Hangisi doğru? Daha sonra giderim, görürüm, ararım, öperim, sevdiğimi söylerim demelerimiz mi, yoksa hemen şimdi şu an mı?

Bence şu an. Hayatı yakalmak lazım. Hoyratça geçen zamana inat ne istiyorsak şu an yapmalıyız.

“Ne diyor bu şimdi böyle” diye bile düşebilirsiniz. Ama inanın az sonranın teminatı yok.

Hepimiz biliyoruz bunu ama uygulayamıyoruz işte. Daha sonrasında ise bize binbir pişmanlık olarak geri dönüyor. İnsanlar ne yazık ki yaşamadan hayatı tecrübe edemiyorlar. İlla başımıza bir şeyler gelecek ki kafamız bir kere o duvara vuracak işte o zaman akıl başa gelecek ama iş işten geçmiş olacak.

Ne yazık ki bende yaşayarak tecrübe edinenlerdenim. Ve biliyorum ki zamanında yapılmayan istekler bir gün geri dönüp baktığınızda buruk bir acı bırakıyor kalbinizde. Tıpkı annemin dedemin tabutuna yaşlarla dolu bakan gözleri gibi. Onlar vedalaşamadan ayrıldılar. Dedem rutin kontroller için hastaneye yattığında bütün çocukları, annem dahil ziyarete gidiyorlar. Dedem ile annem arasında ufak çaplı bir tartışma yaşanıyor ziyaret esnasında. Ziyaret saati bittiğinde ise annem hariç herkes dedemle vedalaşıyor. Annem “ nasılsa yarın görürüm” diye dedemle tek kelime konuşmadan odadan ayrılıyor ve o gece sabaha karşı dedemin ölüm haberi geliyor.

Annemin dedemle ilgili aklında kalan son şey ise odadan çıkarken dedemin anneme bakışı oluyor. Ve yıllardır içinde kalan o pişmanlığı. Onunla son kez vedalaşamadan küs ayrıldıkları için.

Yıllar su gibi akıp gidiyor peki biz nereye gidiyoruz ?

Ben birazdan uzun zamandır küs olduğumuz için görüşmediğim arkadaşımı arayacağım.

Peki siz kimi arayacaksınız?

 
Toplam blog
: 139
: 3267
Kayıt tarihi
: 09.06.06
 
 

Ya herşeyim ya hiçim.... Birbirinden güzel fotoğraflarıyla yazılarımı destekleyen canım arkadaşı..