Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

28 Temmuz '08

 
Kategori
Aşk - Evlilik
 

‘Balerina Cif’tir benim adım’

‘Balerina Cif’tir benim adım’
 

Allah sizi inandırsın, resimdeki bebeğin aynısıydım bebekken...


Güzel bir haftasonundan sonra, “Tekrar merhaba dünyalılar”! Uzayistan Başbakanı olarak yine yerimde, yurdumdayım, ne yapacağımı bilemeyecek kadar da kudretli bir uzaylı evladıyım! Hem de ne kudret! Vay vay da vay!

Deli görünümlü dingin bir insan olarak, bu hafta harika, dilime damağıma uygun bir haftasonu geçirdim. Cuma akşamı 8’de yattım, 9’da kalkıp noodle (en sebzeli, güzel jambonlusundan) yiyip hemencecik yine yeniden yattım. Yanicim, yedim kaçtım! Ama bir yere değil, güzel uyutan odama ve yorganıma. Karanlıkta, 18 derece klima serinliğinde üzerimde yorganımla yattım. Yorgan ve 18 derece bağımlısıyım. Üşüyerek uyumayı seviyorum.

Ertesi sabah, güzelll bir kahvaltı yaptım. Nutella yine köşebaşımda yer aldı. Kaşıklayarak yedim, elim yüzüm gözüm çuku çuku oldu. Sonra, dostum Bayan Foucault ile buluştum, işe gittim, vize zerzopu için biomedikal (ben öyle diyorum! O kadar!) foto çektirdim, döndüm geldim ve yine dostumla aynı mekanda –Caddebostan Kocatepe Kahvecisi’nde- buluştuk. Denemeyenler, gitmeyenler, hadi toparlanın ve koşun gidin. Püfür püfür bir kahve ve her bir şeyi çok lezzetli ve taze.

Ve akşam… Yağmur çaktırmadan kendini gösterir göstermez bizde eve gidelim, kendimize gelelim dedik. Eve gittik, pijama ve geceliklerimizi giydik ve balkona güzel bir sofra hazırladık. Gecelik şeklindeki elbiseli kılığımla öylecene oturdum balkonda. Birden yağmur yağmaya başladı. Hem de ne yağmur!! Şarıl şarıl, gürül gürül…

Tabii ki kaçmadık, güzelce yemeğimizi yedik. Ve yine tabii ki ağladık, güldük, bir daha ağladık ve bir daha güldük. Balkonda kaldığım süre boyunca ağzımdan hep şu cümle çıktı: “Daha Magnum (after diner) var mı?” Yedim de yedim, üst üste, ayıp olmasın diye de aralarındaki azıcık zaman farkları yaratmaya çalıştım. Ama nafile! Kutunun dibi geldi! (“Bir de bakmışız bitti” geyiği yapmayacağım, çünkü tek istediğim buydu!)

Yağmur güzel bir şey, bir kere daha anladım. Üşümek, üstüne bir şeyler almak, geceliğin altına rengarenk çoraplar giymek, konuşmak, konuşmak, konuşmak…

İnsana en iyi konuşmak ve dost yüzü geliyor. Dostunun yanında olması büyük bir lüks hayatta…

Sevgilinin de dostun gibi mi olmalı, konusu da masaya yatırdığımız konulardandı. Galiba aşk, en çok dost olarak görüp, kanının kaynayacağı, ortak konuşma alanlarının olduğu zeminlerde Balerina Cif ‘in dansı gibi dans edip, kayarak dibimize konuyor.

Ya da konmalı.

Balerina Cif gibi dans ederek gelen nice yeni aşklara!

Minik bir es’cik: İçki içmem, diet kola içerim. Ama bu hafta sonu bir Tekila shot yapmışım ki, görenler görmeyenlere anlatmalı. Bayan Foucault dondu kaldı mesela! “Sen garipsin gerçekten, dostum” dedi. Bunu hiç inkar ettim mi? Hayır, asla. Ayrıca, çiçekli geceliğimin altına giydiğim pembe, I LOVE YOU yazılı çorabımı nereden aldığımı da hatırladım: Carrefour’un içindeki çorapçıdan! Söylemeden geçmeyeyim dedim! Hıııh, ellere nispet sev beni yarim!

 
Toplam blog
: 87
: 1432
Kayıt tarihi
: 29.03.07
 
 

29 yaşında ve yengeç burcuyum. Her sabah 'flu' gözlerle dünyaya merhaba dememi sağlayan 5 numara göz..