Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

26 Aralık '12

 
Kategori
Güncel
 

“Bilal’e Gemi, Emeklilere Kuşyemi!”

“Bilal’e Gemi, Emeklilere Kuşyemi!”
 

BURDUR EMEKLİ SEN BAŞKANI FATİH ÖZCAN


“Bilal’e Gemi, Emeklilere Kuşyemi!”

 Emekli Sen Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan yazılı bir açıklama yaparak, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in emekli maaşlarının yüksek olduğu ile ilgili açıklamasına sert tepki gösterdi; “Bilal’e Gemi, Emeklilere Kuşyemi!” dedi.

 Emekli Sen Burdur Şube Başkanı Fatih Özcan yazılı bir açıklama yaparak, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in emekli maaşlarının yüksek olduğu ile ilgili açıklamasına sert tepki gösterdi; “Bilal’e Gemi, Emeklilere Kuşyemi!” dedi. Özcan açıklamasında, “10 yıldır iktidarda bulunan AKP, hiçbir zaman içinde emeklilerin de bulunduğu emeğiyle yaşayanları koruyacak ve insanca yaşamalarını sağlayacak düzenlemeler yapıp, haklarını verecek adımlar atmadı. Çünkü AKP Hükümeti, sırtını sermayeye dayamış bir iktidardır.” şeklinde değerlendirmede bulundu.

 Özcan şu görüşleri savundu:

Bu on yılda, hiçbir zaman işçi, köylü, kamu çalışanı, emekli, esnaf gibi emekçi toplum katmanları lehine kararlar almadı ve hayata geçirmedi. Aksine uyguladığı ekonomik ve sosyal politikalarla tüm bu kesimlerin yoksullaşmasına ve insanca yaşama olanaklarından yoksun kalmalarına sebep oldu. Bırakın emeğiyle yaşayan çoğunluğa haklarını vermeyi, geçmişte mücadelelerle kazanılmış olan birçok hak mevcut iktidar tarafından çıkarılan yasalarla gaspedildi veya ortadan kaldırıldı. Başta Eğitim ve Sağlık olmak üzere, devlet tarafından tüm yurttaşlara eşit ve parasız verilmesi gereken en temel hizmetler bile paralı hale getirildi, artık parası olmayan bu hizmetlere ulaşamıyor.

 Değerli basın mensupları;

Emeklilerin, en önemlisi, aldıkları maaşların insanca yaşamalarını sağlamaktan uzak olması gibi birçok sorunu vardır. Bu sorunların çözümü için yıllardır verdiğimiz mücadeleye rağmen, mevcut sorunlarımız çözülmediği gibi, üstüne yeni sorunlar eklendi. Maalesef ülkeyi yönetenler, yıllardır emeklilerin sorunlarını görmezden geldiler ve çözüm için gerekenleri yapmadılar.

YOKSULLUK SINIRI 3.400, AÇLIK SINIRI 1.070 LİRA

Bu gün Türkiye’de yoksulluk sınır 3.400 lira, açlık sınırı 1.070 liradır. Bir başka deyişle, yoksulluk sınırı ortalama emekli maaşının 3 katı, açlık sınırı ise ortalama emekli maaşına denktir. Ancak maaşların yetersizliği hükümetin önüne her geldiğinde, hükümet kaynak yokluğu bahanesine sığınıyor. Oysa gerçek bu değil, çünkü kaynak yok diyerek emeklileri sefalete sürükleyen hükümet çıkardığı teşvik paketleri ile sermayeye kaynak aktarmaya devam ediyor.

 EMEKLİ MAAŞLARI YÜKSEKMİŞ

Burdur Milletvekili Ramazan Kerim Özkan’ın Meclis Genel Kurulundaki bir konuşmasında Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’in cevaplaması talebiyle, emeklilerle çalışanlar arasındaki maaş makasının çok açılmasından dolayı kimsenin emekli olmak istemediğini, bu kapsamda bir çalışmalarının ve emeklinin maaşının yükseltilmesi çalışmasının olup olmadığı sorusuna verdiği cevapla Maliye Bakanı Mehmet Şimşek açıkça milyonlarca emekli kitlesiyle alay etmektedir. Çıplak olarak 12 bin lira maaş alan ve tuzu kuru olan, sermayenin adamı, emekli düşmanı Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, “OECD ülkeleri içinde en fazla emekli maaşı olan ülke Türkiye’dir” dedi. Yani Bakan Şimşek’e göre, Türk emeklisinin maaşları yüksektir.

 Maliye Bakanı uzayda mı yaşamaktadır; Türkiye’de mi yaşamaktadır? Gerçekten ayırdetmek çok zor. Türkiye gerçeklerinden bu kadar haberdar olmayan bir şahıs nasıl bakanlık yapmaktadır akıllara zarar!

 Türkiye’de yaşayan 10 milyon 400 bin emeklinin üçte iki gibi ezici çoğunluğunun maaşı, açlık sınırının 1.070 lirayı aştığı koşullarda açlık sınırının altında 800 lira gibi bir komik rakamdır. Emekli kitlesinin büyük çoğunluğu bu rakamla aybaşını getirmeye çabalamakta, daha doğrucası yoksulluğun ve açlığın bataklığında debelenmektedir.

 Türkiye gerçeklerini bilmediği halde, küresel sermayenin temsilcisi olmanın avantajı ile Bakanlık koltuğunda oturmaya devam eden, Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, OECD ülkeleri içinde en yüksek emekli maaşını Türkiye veriyor. Örneğin İngiltere’de emekliler çalışırken aldıkları maaşın dörtte birini yani %25’ini alıyorlar diyor. Garipliğe bakın ki, bakanın çalışma döneminde aldıkları maaşın %25’ini aldıklarını söylediği, İngiltere’nin emeklileri bir aylık maaşları ile ülkemiz emeklilerinin ömürleri boyunca uğrayamadıkları, ülkemizin tatil yerlerinde en kral tatili yapabilmektedirler. Bakanın örnek verdiği OECD ülkeleri için emekli maaşı bağlama oranları içinde Türkiye altıncı, milli gelirden emekli maaşına ayrılan payda ise onuncu sıradadır. Türkiye emekli maaşına milli gelirinin %7,3’ünü ayırmaktadır. Oysa nüfusa oranladığımız zaman bunun %13 olması gerekir. Bakan, 2012 yılında SGK kurumlarına 73 Milyar TL aktarıldığını açıklamaktadır. Hâlbuki 2012 yılında Sosyal Güvenlik Kurumlarının (SGK, İŞKUR, İŞSİZLİK SİGORTASI) toplam gelirleri 135 milyar 695 milyon TL, toplam giderleri ise 156 milyar 196 milyon TL, aradaki fark 20 milyar 501 milyon liradır. Bu mu Bakan’ın 73 milyar TL dediği açık? Anlaşılan Bakan, Başbakanlık Sosyal Dayanışma ve Destekleme Fonu aracılığı ile dağıttıkları sadaka yardımlarının tamamını Sosyal Güvenlik açığı diye açıklıyor!

 Değerli Basın Emekçileri;

Maliye Bakanı’nın temsil ettiği neoliberal anlayışta insanın hiçbir önemi yoktur. Bu anlayışta her şey para içindir. Türkiye’de yaklaşık 30 yıldır, uluslararası sermaye kuruluşlarından transfer edilen Mehmet Şimşek gibi sermaye temsilcisi Bakanların yönettiği ekonomi ile yaşıyoruz. Mehmet Şimşek de İngiltere’den transfer gelen bir bakandır. Kendisinden 30 yıldır yapılanlardan farklı bir uygulama beklemiyoruz. Zaten uzun yıllar yurt dışında çalışmış ve uluslararası sermaye ideolojisinin temsilcisi olan Bakanın Türkiye’de insanların hangi şartlarda yaşadıklarını bilmesi mümkün değildir. Ancak yine de, Bakana tavsiyemiz, Sosyal güvenlik haklarını yük olarak görüp, sosyal güvenliği nasıl ortadan kaldırabilirim diye zaman kaybedeceğine, istihdamın %50’sine yaklaşmış olan kayıt dışı ekonomiyi kayıt altına almaya kafa yormasıdır. Çünkü kayıt dışı ekonomi kayıt altına alındığında bu ülke çok büyük bir kaynağa kavuşmuş olacak ve bakan da nasıl yaparım da emeklilere maaş vermem diye düşünmekten kurtulacaktır. Yine Türkiye sermayenin vergi kaçırma cenneti olmuş bulunuyor. Bütçenin %70’i dolaylı vergilerden oluşuyor, yani sermayeden direk vergi alınmıyor. Bakan emeklilerle uğraşacağına nasıl yaparım da vergi kaçakçılığını önlerim diye düşünürse memleketin hayrına iş yapmış olur.

 Yaptığı açıklamanın tepki çekmesi üzerine, Bakan ben emekli maaşı yüksek demedim diyerek geri adım attı atmasına ancak, söylediklerimi Ergenekoncu medya çarpıttı diyerek, suçu başka yerlere atmayı da ihmal etmedi. Bizim bu tür gerekçelere karnımız tok, çünkü çok iyi biliyoruz ki, Bakan’ın söyledikleri kafasının içindekilerin dışa vurumudur. Dervişin fikri neyse zikri de odur misali… Bu nedenle Bakanı, bir an önce istifa ederek, yakışmadığı o koltuğu terk etmeye çağırıyoruz.

Değerli basın mensupları;

Bakanın çark etmesi ve suçu başka yerlere atmaya çalışmasına şaşırmamak gerekir. Zira sıkıştıklarında suçu başkalarına atmak, AKP sözcülerinin en iyi yaptıkları şeydir. Daha birkaç gün önce, OTDÜ’ye gelen Başbakanı protesto eden ve demokratik haklarını kullanarak basın açıklaması yapmak isteyen öğrencilere polis saldırdı. Tazyikli su, biber gazı, cop ve gaz bombaları ile yapılan polis saldırısı neticesi biri ağır onlarca öğrenci yaralandı. Birçok öğrenci gözaltına alındı. Polisin ölçüsüz saldırısından hemen bir gün sonra iktidar partisi sözcüsü Hüseyin Çelik bunlar iflah olmaz ulusalcılardır diyerek, protestoyu değersizleştirmeye çalıştı. Çünkü AKP iktidarının mantığına göre, eğer iktidar gibi düşünmüyor ve muhalif iseniz,  siz mutlaka Ergenekoncusunuz, ulusalcısınız. Bir başka deyişle, ya iktidar gibi düşüneceksiniz ya da hiç düşünmeyeceksiniz. İktidar yurttaşlarına kendisi gibi düşünmemekten başka alternatif bırakmıyor. Son zamanlarda Türkiye’de yaşadıklarımız, bize dikta rejimlerini hatırlatıyor.

Buradan iktidara sesleniyoruz, özerk ve demokratik üniversite ile sermaye için değil insanlık için bilim istemek, emperyalizmin uydusu olmayan tam bağımsız, insan hakları ile temel özgürlüklerin yasaksız kullanıldığı demokratik bir ülke istemek, içeride, dışarıda savaşa karşı çıkıp barış içinde kardeşçe yaşamayı istemek suç değildir. Bu nedenle, bunları isteyen çocuklarımıza ve torunlarımıza polisi saldırtmanızı asla kabul etmiyoruz ve diyoruz ki ellerinizi çocuklarımızın üstünden çekiniz.

Bilal’e Gemi, Emeklilere Kuşyemi!

Maliye Bakanı Şimşek istifa etmeli!

Zam, Zulüm, İşkence, İşte AKP!

Basına ve kamuoyuna saygıyla duyurulur.

 

 

 
Toplam blog
: 510
: 505
Kayıt tarihi
: 04.04.08
 
 

"Cv" Dedikleri Özgeçmişim 1953 yılının karanlık günlerinde Haziran ayının 24. günü, ağaçların mey..