Bir zamanlar oralara," Elveda Rumeli" demiştik, şimdi, yeniden varız...

Buralarda, yine varız.

Prizren, Kosovanın kültür başkenti sayılıyor. Bağımsız Kosova Cumhuriyetinin Başkenti Priştine’den sonra, Prizren, ikinci büyük şehir.

RESSAM FATMA ELVİN ÖZTÜRK. İZMİR KARŞIYAKADA OTURUYOR. AYNI ZAMANDA LİONS 'LARDAN

Avrupa’nın ortasında Türk mührü gibi duruyor. Yoldan geçen birisine Kosova ve Tuna soransız bilir. Bu Kosova harplerinden Kosova’yı, “ Tuna nehri akmam diyor” şarkısından da Tunayı bilir. Çoğunluk Arnavutlarda. Fakat Türklerin gönlünde buraların apayrı bir anısı ve manevi ağırlığı var.

Düşünün bir kere. Kosova,1457 de Osmanlıya geçmiş. 69 yılsonra da Mohaç’la birlikte koskoca Macaristan, Türk topraklarına katılmış. Buradaki kapışmalar, peynir ekmek gibi kolay. Avrupa’nın en büyük devleti Osmanlı başrolde. Ama, tutamamışız buraları gitmiş elden hepsi. Kala kala sen ben bizim oğlan misali kalmışız. Kader utansın. Kosova ve Prizren halkı Türkçe konuşuyor çoğunlukla.

PRİZRENLİ

Prizren’de fazla yapılaşma yok. Eski dokular korunmuş. İnsan içten ve samimi, Çağdaşlar. Geleneklerine bağlılar. Asla yobaz değiller. Türkiye’deki gibi insanları bölen yok oralarda. Mutlular, coşkulular. İçlerinin güzelliği, yüzlerine vurmuş. Irkları güzel.

Prizren’de tarihi yapılar adım başı. Prizren çok kültürlü, ve çok dilli bir yapıya sahip. Mesela, 30’ar metre arayla Sinan Paşa Camisi ile Sırp Ortadoks ve Katolik Kilisesi bir aradalar.

Şadırvan Meydanı, çok dilin konuşulduğu, eğlence merkezi. Prizren Kalesi şehrin en tepesinde ama, bakımsız. Taşköprü ve Prizren Kale altı önemli yerleri.

BATÜDER(Uluslar arası Balkan ve Türk İş Dünyası Derneği,) sanatçılarla bir çıkarma yaptı Prizren’e. Çok iyi karşılandılar. İzmirli Ressam Fatma Elvin Öztürk, bu seyahatten memnun.

PRİZRENLİ KIZLAR

“Tılsım” ismini verdiği sergisi ile, gönüllerde hoş izler bıraktı. Annesi Nükhet Hanımdan aldığı derslerle, mezun olduğu Ziraat Mühendisliğini birbiriyle bağdaştıran Öztürk, 22 nci sergisini açtığı Prizren’de, mesut anlar yaşadı. Daha dün sayılacak bir zamanda Amerika’dan yeni dönen sanatçı, eserleri ile herkesi hoşnut kıldı.

Kosova ve Prizren bu tılsımla büyülendi, estirilen bu tılsım rüzgarları ile gizemlerin kıvrımları arasında haz duygularına eriştiler bin anda. VeBATÜDER’ın orada bulunmasının anlamı, böylelikle dört dörtlük ana unsuru da su yüzüne çıkmış oldu. Türklük ve bir arada bulunma duygusu, en yüksek duyguydu zira. Sanki buralarda pek kısa süren ve ço k beğenilen dizi film olan “Elveda Rumeli” nin finali vardı. Ve deniliyordu ki, “Gittim ama, yinede, dayanamadım geldim” demeğe getiriliyordu. İçlerindeki “Naaaamiiikkk” de dahil !