Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

18 Ekim '12

 
Kategori
Futbol
 

"Bütün kabahat Abdullah Avcı'da mı?

"Bütün kabahat Abdullah Avcı'da mı?
 

“Bütün kabahat Abdullah AVCI da mı?”

Gözünüz aydın, Abdullah AVCI’yı sevenler(!) sizlere gün doğdu.

Hepiniz ellerinizi ovuşturup; ‘Bakın ben dememiş miydim? Bu Teknik Adamla hiçbir yere varamayız.’  diyenlerin koro halindeki haykırışlarını duyar gibi oluyorum.

En son 2008 Avrupa Futbol Şampiyonası’nda yarı finale yükselme başarısı gösteren Milli Futbol Takımımız 2010 Dünya Kupası’na ve 2012 Avrupa Futbol Şampiyonası Finalleri’ne katılma başarısını gösterememiştir .

2014 Dünya Kupası Avrupa Elemesi D Grubu’nda Macaristan’a 3-1 yenilen Milli Takımımız Dünya Kupası şansını yitirmiş Türk halkını üzüntüye boğmuştur.

Bu ülkede futbol  ‘toplumsal bir olgudur.’ Futbol, Türkiye’nin ‘spor fenomenidir.’

Son dönemlerde Türk Halkının futbola gösterdiği yoğun ilgi, futbola ‘Milli Spor’ olma özelliğini kazandırmıştır.

Guus HIDDINK’in başarısızlığının deklare edilmesi için aylarca ‘olağanüstü sabır’ gösterebilen Türkiye Futbol Federasyonu(TFF) ve Türk Futbol Kamuoyu, Abdullah AVCI’nın 12 maçlık futbol emeğinin sonucunu beklemekte zorlanmaktadır.

Ayrıca Türk Futbol Sektörü’nde “balık baştan kokuyor.’

Şöyle ki; TFF Başkanı Yıldırım DEMİRÖREN bugüne kadar ‘futbol kariyerinde’ gelmiş olduğu Beşiktaş Kulübü Başkanlığı’nda hangi başarıya imza atmıştır ?

Başkan DEMİRÖREN, Kara Kartalları Avrupa Kupaları’nda başarıdan başarıya mı koşturmuştur ki; TFF Başkanlığı’na ‘terfian’ mı seçilmiştir?

Milli Futbol Takımımıza futbolcu kaynağı olan Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş, Trabzonspor, Bursaspor, ve hatta Eskişehirspor ve Gaziantepspor bugüne kadar Avrupa Kupaları’nda ülkemize hangi başarıyı getirmişlerdir ki?

Son 20 yılda Galatasaray’ın ‘tarihi başarısı’ dışında, oynadıkları Avrupa Kupaları’nda Fenerbahçe, Beşiktaş, Trabzonspor ve Bursaspor’un en küçük bir futbol başarısı olmadığı gibi, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çıkan Fenerbahçe çok küçük ve başarısız kulüplere elenmiştir.

Uluslararası arenada Kulüplerinin hanesinde hiçbir başarısı bulunmayan ay-yıldızlı futbolculardan Milli Takımdanasıl daha üstün performans ve başarı bekleyebiliriz ki?

Tüm Teknik Direktörlerin içine düştükleri, Türk Futbolunun ‘kangren’ olmuş ’futbol tekniğinin’ uygulanmasında ortaya çıkan ‘teknik hatadır.’

Ay-yıldızlı futbolcular ‘alan savunması’ yapmaktazorlanmakta, genellikle mücadele rakip futbolcunun‘üstünlüğü’ ile sonuçlanmaktadır.

Diğer yandan,  'ay yıldızlı’ futbolcu  ‘topa hükmetmek,’ ‘hücum alanı’ yaratmak için verdiği mücadeleden ‘yenik’ ve ‘küskün’ çıkmaktadır.

Türk Milli Takımları için Fatih TERİM’in öncülük yaptığı ‘hücum’(atak) futbolun’ doğurduğu ‘gol yeme riski’ olasılığı da yüksektir.

" Özetle, Türk Futbolunun major iki kronik hastalığı bulunmaktadır:

  • Birincisi, ‘alan savunması’ yıllardır ‘çözüm üretilemeyen’ Türk Milli Takımlarının ‘yumuşak karnıdır.’ Türk futbolcusu’ ‘alan savunmasında’ ‘mantalite’ olarak ‘yetersiz’ kalmaktadır.
  •  İkincisi ise,Türk Futbolu bireysel yeteneklerin kaynağı olmasına rağmen;‘takım oyunu’(kolektif futbolu) sahada oyuna ve maçın skoruna yansıtamamaktadır.

Olanlar olmuştur. Türk Futbol Kamuoyunun bir Dünya Kupası’na katılabilmesinin sevinci GELECEK BAHAR’a kalmıştır.

Abdullah AVCI, Macaristan yenilgisinden sonra medyaya yaptığı açıklamada: ‘Türk Futbolunun sorununun‘Teknik Adam değişikliği olmadığını düşünen AVCI ‘ayıp bir şey yapmadığını’ ifade etmiştir.

‘Başarıya susamış,’ ‘temiz’ bir futbol kariyeri olan; kulüp takımlarında ‘mütevazı’ sayılabilecek başarılara imza atan, ‘yufka yürekli,’ sürekli kendisini ‘yenileyen’ TÜRK FUTBOL adamına bir şans tanıyalım.

 
Toplam blog
: 392
: 908
Kayıt tarihi
: 27.11.11
 
 

1951 Muğla doğumluyum. Ege Üniversitesi İktisadi ve Ticari Bilimler Fakültesi'ni 1974 yılında bit..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara