Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 

29 Ocak '19

 
Kategori
Deneme
 

"Çalma" Üzerine Bir Deneme

Giriş

Ülkemiz ve dünyanın sorunlarından en büyüklerinden biri gelmiş geçmiş en büyük sorun; geçerliliğini asla kaybetmeyen neredeyse bir doğa kanunun üzerimizdeki etkisini hayatta var oldukça yaşayacağımız ve üzerinde asla mutabakata varamayacağımız bir kelimedir aslında çalma eylemi; bu eylem ki, insanoğlu dünyaya geldiği andan itibaren en geçerli eylem olmuştur. Çalma eylemi.

Kastettiğimiz çalma eyleminden, sadece sokakta bir kapkaççının bir kadının çantasını çalması, çantadakileri bir üst çete elemanına vermesi gibi bir sığ manaya indirgemek, eylemi son derece basite indirgemek olurdu. Esasında aynı kadın, işyerine gidiyor olsun; kadının gün boyu çalışmasından dolayı kazanması gerektiğinden çok daha azını ona veren ve kendisini yasalarla, avukat ordusuyla, devletin silahlı güçleriyle doğrudan ya da dolaylı olarak kendini koruma altına aldıran ve bunu son derece bilinçli, yasalara uygun, hatta yasaları da ayarlayarak, yasa metinlerini yazdırmak suretiyle sürece, yasa hazırlama sürecine müdahale ederek yapmak suretiyle her şeyi yaslara da uygun olarak yapan bir patron hâlihazırda o kadının haklarını tam olarak vermeyerek; bu “tam olarak” ifadesi de gayet muğlak bir konudur ki, dünya üzerinde kimin çalışmalarından ne kadar hak etmesi gerektiği konusu önümüzdeki süreçte de çözülecek gibi görünen bir mesele değildir.

Çalma eylemi yukarıda da zikredildiği gibi dünya var olduğundan beri çözümlenmiş bir mesele değildir. Doğrusu bu konuda kimsenin tam ve kesin bir anlaşmaya varmaya niyetinin olmadığı kelimenin anlamına bir takım makyajlar yapmak suretiyle işi daima sulandırdıkları, sulandırmaya devam edecekleri aşikârdır. Büyük bir iddia olmakla beraber, dinlerin aslının bozulmasına neden olan şeyin en nihayetinde temelindeki esas nedenin diğer insanlara ait yaşamsal şeylere konmak olduğu iddiası çok da büyük “abartı” sayılmamalıdır.

Ortaçağ kiliselerinin elindeki devasa topraklar, yapılan onca binalarla ve ürkütücü hikâyelerle, insanın pis doğduğu ve bu pisliğin kutsal su ile akıtılmasından sonra insanın yıkanması ile ilgili Hıristiyan dünyanın vermiş olduğu fetvalarla insanı bırakın yüceltmeyi, hayatı boyunca yıkanmayı yasaklamak suretiyle, insanı mahlûklardan domuz seviyesine indirmeyi başarmış, o pisliğin sebep olduğu mikroplarla ciddi olarak nüfusun yüzde seksenine yakını kırılıp gitmiş, belki de yiyeceklerin azalması, insanların artmasına ve beslenme sorununa ilkel kim bilir belki de kendilerince akıllı çözüm veya çözümler üretmişlerdir. Amerika kıtası keşfedildiğinde Güney Amerika’ya giden istilacılar aynı yöntemi bilerek veya bilmeyerek Amerika’ya taşıyarak seksen milyonluk nüfusu çeşitli kaynaklara göre bir milyona indirmeyi başarmışlardır. Bu paragraftaki düşünceler benim savlarım olmamakla birlikte burada yine kilit bir fikir ortaya çıkıyor ki bu da nüfusun azaltılmasıdır. O zamanlar Avrupa’dan Amerika’ya taşınan battaniyeler, vebalı olmaları nedeniyle günümüzde atom bombasının yapabileceği şeyi yapmışlardı. O zamanda bu eylem düşünülmüş olamaz, planlanmış bir eylem gibi görünmese de bu konuda ciddi mesafe kat ettikleri bir gerçek. Köle olarak madenlerde çalıştırabilecekleri sağlıklı insanların ölmesi öyle bir zamanda pek istenen bir durum olmasa da sonuç itibariyle Güney Amerika coğrafyasında bulunan seksen milyondan fazla insan, yenidünyadan gelenlerin getirdikleri hastalıklarla yok olup gitmişlerdi. Doğal seleksiyon yapılmış gibi insanların büyük bir kısmının ölmesi belki de kötü bir durum değildir diye bencilce bir düşünce ortaya atılabilir ancak çalma eylemini hayatının bir köşesine hem de başköşesine yerleştirmiş biz insanlar için bu fikrin hiç de yabana atılacak bir eylem olmadığını düşünüyorum.

Diğer yandan günümüz dünyasında güçlü, medeni, insanları nezih, sanatçı ruhlu, yazar, şair,  insanlara sahip en güçlü devletler, diğer devletleri hammadde ve doğal kaynaklarını sömürme söz konusu olduğunda en ufak bir rahatsızlık duymadan bu eylemi pekâlâ yapmakta bir sorun görmeyebiliyorlarken, çalma eylemini kolektif olarak sistematik olarak gerçekleştirmiş oluyorlar

 

 
Toplam blog
: 2271
: 163
Kayıt tarihi
: 15.10.14
 
 

Bugünün doğrusu yarının eğrisi, dost görünenler düşman ve herşey aslında zıddı olabilir. Büyük ih..

 
 
 
 
 

 
Sadece bu yazarın bloglarında ara