Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

"Dinimiz neyi emrediyor, Atatürk ne yaptı?"

"Dinimiz neyi emrediyor, Atatürk ne yaptı?"
 

Dinle çelişkiye düşmeden, dini yücelterek Cumhuriyeti kurmuş..


10 Kasım 2013..

Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu, Ümmet toplumundan Millet yaratmış ve tüm dünyanın saygı duyduğu bir ulusun oluşmasında büyük emeği geçmiş Ulu Önder’in 75. Aramızdan ayrılış yıldönümü..

Atatürk’ün aramızdan ayrılışının 75. Yıldönümünde maalesef bazı çevrelerin hatta Atatürk’ün koltuğunda oturanların, kendisine diktatörlük, dinsizlik, soykırımcılık, “ayyaş’lık” gibi ipe sapa gelmez suçlamalarla saldırdığını görüyoruz. Bu tür suçlamalara ve saçmalıklara naçizane cevap vermek ihtiyacını hissettik.

Atatürk’ün her ne kadar bizim savunmamıza ihtiyacı olmasa da,  Emekli Tümgeneral Turhan Olcaytu 1971 yılında yazdığı  “Dinimiz ne emrediyor Atatürk ne yaptı” başlıklı eserinde, Atatürk’ün din ile kurduğu Cumhuriyet’in çelişmediği ve hatta çoğu yerde dinimizin emirleri ile bire bir örtüştüğünü ispat etmesi yüzünden bu cesareti kendimizde bulduk.

Her zamankinden daha çok saldırı altında olan Ulu Önder’in Kur-an ile bire bir örtüşen Cumhuriyet sevdasını ve Kur-an’a uygun Cumhuriyet devrimlerini (Bir kısmınıda olsa) açıklamaya çalıştık.

Kitapta bahsedilen Kur-an ayetleri üzerinde (haşa) yorum yapamayacağımızdan aynen aldık.  O ayetlere uygun olan Cumhuriyet devrimlerini de çok güzel açıklayan Sayın Olcaytu’dan da daha iyi yorum yapamayacağımıza göre  o yorumlarıda aynen aldık.  Bu yüzden yazı biraz “kes yapıştır” gibi oldu, bu yüzden affedeceğinizi umuyorum.

Ama bir iyi yanı var bu “kes yapıştır’a benzeyen yazının. Bu kitap çok eski ve günümüzde bulunabileceğini sanmıyorum. O yüzden kitap satırlarının (çok azınında olsa) yazıda yer almasından memnunum. Hiç olmazsa o tür bir faydamız olur diye düşünüyorum.  O yüzden “kes yapıştırdan” dolayı içim rahat.

Neyse konumuza dönelim.

Ulu önder ne yaptı?.  Cumhuriyeti kurdu, hilafeti kaldırdı, laik sistemi oturttu.. Peki tüm bunlar dinimizle bağdaşıyormu?. Bakalım.. Dinimiz neyi emrediyor, Atatürk ne yapmış..

“Ümmet devrinden Millet devrine geçiş; Büyük Atatürk, teokratik bir düzen ve düşünüş yerine, laik anlayışı getirerek Türk Ulusunu Ümmet devrinden Millet devrine geçirmiştir. Bunu gerçekleştirirken bir ulus’un üç esas noktaya dayanarak ayakta durabileceğini iyi biliyordu.

Bunlar:

-Milli Benlik duygusu,

-Milli Tarih,

-Milli dildir..

Bu tezlerini dayandırdığı dayanak ise Atatürk Milliyetçiliği’dir ki o da kitapta şöyle ifade edilmiştir;

Irkçı görüşü reddeden ulusal menfaat ve karşılıklı sevgiyle birbirine bağlı, aynı yurdun çocukları olmanın mutluluğunu duyan, ülküde, kaderde,  kıvançta ve tasada bölünmez bir bütün olan insanlarımızın, bir araya getirdiği topluluğa dayanan Türk Milliyetçiliği.. (sy.27-28)

Dil devrimini yapmıştır Atatürk, ki bu devrimin dinimiz için ne kadar önemli olduğunu, ilerleyen satırlarda Ayet ve hadislerle açıklamıştır Olcaytu. Ama biz kitaptan  hemen şu notu düşelim..

1921 yılında Martin Luther, katolik kiliselerinin bütün ülkeleri kaplıyan kör taassubundan-tutuculuğundan- halkı kurtarmak için mücadele bayrağını açmıştı. O yıllara kadar kilisede papazlar verdikleri vaazlarda, halkın belirli bir parayı kiliselere bağışlamaları suretiyle, günahlarının affedileceği hatta cennette yer satın almalarının bile mümkün olacağını anlatıp duruyorlardı. Bunu ileri sürerkende İncil’i referans gösterip  oradan okudukları bentleri tercüme ederek halkı inandırmaya çalışıyorlardı Gerçekte ise İncil’de böyle bir kayıt yoktu. Ama elde mevcut bütün İncil’ler eski latince diliyle yazılıydı ve papazlardan başkası bu dili bilmediklerinden onların söylediklerini kabulden başka çare kalmıyordu. (Sy.35)

Şimdi kitaptan bu harika örneği aktardıktan sonra ; Bu “Ulema” takımının, bu din tacirlerinin neden Kur-an’ı Kerim’in Türkçeleştirilmesine ve Türkçe ibadete karşı çıktıklarını daha iyi anlıyoruz  O yüzden Ulu Önder’in gerçekleştirdiği Dil Devriminin önemini ve o devrime yobazlarca yapılan saldırıların nedenini daha iyi anlıyoruz.  (CY)

Oysa ne diyor Kur-an,  İsra Suresi 12. Ayet’inin sonunda: Biz her şeyi apaçık beyan ettik.  Yine Hz. Muhammed, hadisinde: Manasını düşünmeden Kur-an okumakta hayır yoktur.  (Abdulbaki Gölpınarlı- Hz. Muhammet ve Hadisleri- 112. Hadis, sy.19)

Burada dil devrimi ile Kur-an ve hadisler arasındaki uyuma dikkatinizi çekerim. Şüphesiz bu Atatürk gibi bir dehanın aklından çıkardı ve öylede olmuştur. (CY)

Cumhuriyet Devrimi: Nisa Suresi 59. Ayet: Allah’a itaat edin, Peygambere ve sizden olan idarecilere itaat edin. Bir şey hakkında anlaşmazlığa düşerseniz,Tanrı’ya ve Elçisine  başvurun. Nisa Suresi 58. Ayet: Gerçekten Allah size emanetleri ehlinize vermenizi, insanlar arasında hükmettiğiniz zaman, adaletle hüküm vermenizi emreder. Bu ayetlerden başka Hz. Muhammet, bir hadisinde; Tanrı ve elçisi müşavereye muhtaç değildi. Lakin Yüce Allah, bunu benim ümmetime bir rahmet yaptı; onlara danışanlar, yetkinlikten yoksun kalmaz, bunu terkedenlerde  yanılmaktan kurtulmaz buyurmuştur.

Atatürk bu ayet ve hadislere dayanarak  Müşavere eden bir kavim, işlerin en doğrusunu başarmış olur, diyerek kurduğu devleti demokratik esaslara oturtmuştur. Atatürk’ün kurduğu TBMM, padişahın çok kere müşaveresiz idaresine son vermiş ve Hakimiyet Milletindir prensibi ile (Danışarak işleri yoluna koymanın) sistemini getirmiştir.

Cumhuriyetin  kurulmasındaki dine uygunluk ve isabeti şurada da görebiliyoruz: Güvenilir hadis kitaplarından  biriside Sünen-i Tirmizi’dir. Peygamberimiz bu kitaptan aldığımız bir hadisinde şöyle buyurmuştur; “Benden sonra hilafet 30 sene devam edecektir. Ondan sonra zalim bir saltanata dönecektir.”  Gerçektende Hz. Ebubekir 3 yıl, Hz. Ömer10 yıl, Hz. Osman 12 yıl ve Hz. Ali de 5 yıl hilafet makamını işgal etmiş ve toplam 30 yıllık bu sürenin sonunda kurulmuş olan Emevi Devletiyle  bu hilafet bir saltanata dönüşmüş ve bir çok saltanat idaresinde olduğu gibi, zevk ve sefa alemleri başlamış hanedanın çevresinde toplanan madrabazların kişisel çıkarları uğruna,halifelik makamı çeşitli entrikaların ocağını teşkil etmiştir.  O halde din emri olan Cumhuriyet’i Atatürk kurmuş Allah’ı da Peygamberimizi de hoşnut etmiş, en büyük sevaba girmiştir. (sy. 54-55-56)

Şura suresinin 183. Ayetinde: “Halkın haklarından hiç bir şey azaltmayınız ve yer yüzünde fesada çalışmayınız.” Buyurulmuştur.  Atatürk Cumhuriyet idaresiyle Kul Hakkını en sağlam esaslara bağlamış ve bunu en iyi gözetecek usulleri ortaya koyarak,  Allah’ın da kutladığı bir kul olmuştur. Büyük insan, teokratik idareyi (Padişahı ve Hilafeti) kaldırırken düşüncelerini şöyle açıklıyordu: “Artık Türkiye din ve şeriat oyunlarına sahne olmaktan çok çok yüksektir. Bu gibi oyuncular varsa, kendilerine başka taraflarda sahne arasınlar.” 

Evet kitaptan kesip yapıştıracaklarımız şimdilik bu kadar.

Atatürk’ün dil devrimini, cumhuriyeti  ve laik sistemi getirirken ne kadar ileri görüşlü ve dinine bağlı bir insan olduğunu görüyoruz.  Ayrıca kendi cebinden 10.000 tane Kur-an’ı kerim Türkçeleştirip halka dağıttığını ve bu konuda tartışmasız uzman olan Elmalılı M. Hamdi Yazır’dan faydalandığınıda biliyoruz.

İlk meclisinin daha çok yurt sever din adamlarından oluştuğunu biliyoruz.

Daha da önemlisi, İlk Diyanet İşleri Başkanı Rıfat Börekçi’nin şu sözlerini biliyoruz. “Ata’nın huzuruna girdiğimde beni, ayakta karşılardı. Utanır,ezilir, büzülür , “Paşam beni mahçup ediyorsunuz” dediğim zaman “Din adamlarına saygı göstermek Müslümanlığın icaplarındandır.”  Buyururlardı. Atatürk şahsi çıkarları için kutsal dinimizi siyasete alet eden cahil din adamlarını sevmezdi.

Tabiki bu insan yer yüzündeki cennet olan Türk Milletinin kalbinde ve öbür dünyadaki cennettedir şimdi.

Saygıyla anıyoruz, ilkelerinin ve bize bıraktıklarının bekçisi olduğumuzu bir kere daha hatırlıyoruz.

O yüzden rahat uyuyordur eminim..

Saygılar.. 

09.11.2013

Saat:22.25

Not: Bu yazının 10 Kasımda yayınlanacağını umuyordum. Maalesef 10 Kasım saat 21.45 olduğu halde yayınlanmadığını gördüm. Yeniden taslaklara aldım bu notu düştüm ve bu saatte tekrar yayına veriyorum. Umarım gecikmelide olsa yarın sabah okurlarla buluşur.

 
Toplam blog
: 243
: 760
Kayıt tarihi
: 26.03.07
 
 

1957 Kars doğumluyum. Emekliyim. Gazi Üniversitesi İİBF İşletme bölümü ön lisans mezunuyum. Yazı ..