Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

09 Kasım '13

 
Kategori
Güncel
 

Unutulamazsın, izindeyiz Atam

Unutulamazsın, izindeyiz Atam
 

Unutululamazsın, İzindeyiz Atam


Ülkemizde bir dönem vardı, kadınların bir evde öküz kadar değeri yoktu. “Kaç çocuğun var’’diye sorulduğunda. Sadece erkek çocuklar söylenirdi. Kadınlar, kızlar vardılar ama adları yoktu! Ve yok kabul ediliyorlardı.

Mal gibi köle pazarlarında alınıp-satılırlardı. Yanlarında çocuk da olsa bir erkek olmadan sokağa çıkamazlardı. Saçı uzun aklı kıt denilirdi kadınlar için. Hatta kaşık düşmanı, eksik etektiler. Sofrada en iyi yemekler erkeklere ikram edilirdi. Geride kalanlarla idare ederdiler. Çocuklar çocuk yaşta bir boğaz eksilsin diye, büyük baba, dede yaşlarındaki adamlarla evlendirilirdi. Gelin gittikleri evlerde köle gibi çalıştırılırlardı. Erkek çocuk doğuran kadından sayılır. Kız çocuk doğuran, çocuğu olmayan, hastalıklı, evlenmeyen aşağılanırdı. Mirastan pay alamazlardı. Mahkeme önünde şahitlikleri sayılmazdı. Koca üç kere “Boş ol’’ dediğinde evlilik biter, hiçbir hak iddia edemezlerdi. Yolda bir erkekle karşılaşırsalar çarşaflarına iyice sarınıp, erkek geçene kadar ya yere çömelir ya da arkalarını döner beklerlerdi. Okul, eğitim onlara yasaktı. İtaatkâr olmaları istenirdi. Kaş-göz işaretleriyle istenilenleri yerine getirmeleri beklenirdi. Güzel ve alımlıysalar, her yaşta erkeğin şehvetli göz hapsindeydiler. Tuzaklarla dolu günlerden geçerdiler. Savaşlar önce kadınları vururdu. Savaş ganimetiydiler. Yoktan sebeplerle öldürülür, yoklukları fark edilmezdi, yoktular yani!

Sonra; Birinci paylaşım savaşıyla Osmanlı Devleti çöktüğünde; İstanbul’a gelişinde boğaza demirli işgal gemilerini görüp “Geldikleri gibi giderler’’ diyen Şayak kalpaklı, mavi gözlü bir Türk ortaya çıktı. Dünya'ya meydan okudu. Hayal bile edilemeyen bu Türkler adam olmaz sözünü tersine çevirdi, İmkânsızı gerçekleştirdi. Kurtuluş savaşı ile Ülkemizi işgal etmiş bizi bölüşmeye çalışan Dünya nın tüm Emperyalist işgalcilerini denize döktü. Cumhuriyeti kurdu. Ülkedeki fanatik Bağnazlığın, meczupluğun, hurafenin, kerametin yerine aklı ve bilimi egemen kıldı.

İlk yaptığı icraatlarından biri de Kadını ile erkeği eşit sayan Medeni Kanun yasasını çıkarmak oldu. Kadınları din softası baskısında ve “Şeriat’’ zincirinden kurtararak, çağdaş insan olmanın yollarını açtı. Peyami Safanın deyimi ile yarı tavuk yarı canlı olan bu coğrafyadaki milyonlarca kadın insan olmanın onuruna ve erdemine kavuştu.

Şimdilerde yine dış destekli, emperyalizmin çirkin oyun sahneye konuldu. Bu ülkenin dinsel ve düşünsel özgürlük alanı olan laikliği yok ederek, bu topraklara ait olmayan dinsel göstergelerden yola çıkıp, kadınlar üzerinden siyaset yaparak, güzel yurdumuz Orta Çağ karanlığına çekilmeye çalışılmaktadır.

Yüce Atatürk öyle eşsiz bir zafer kazanmış, düşmanlarını o kadar kızdırmış ki Emperyalizmin onun kurduğu Cumhuriyete, Şanlı Türk askerine olan kini, nefreti bitmek, dinmek bilmiyor.

Her gün devrimlerini ve Cumhuriyeti yok etme ihanetinin kurşunlarıyla vurulsak da, yaşamın her alanında, evinin içinde bağnaz erkeğinin, kocasının baskısı altında sesini çıkartamayan onurlu Türk kadının “Sessiz çığlığında’’ yaşıyorsun Atam.

Cehalete, bilgi ile direnen her yaştan kadın-erkek Cumhuriyet yurttaşının duruşunda, içimizde daha da büyümektesin Atam.

10 Kasım da yas tutmamalıyız, zira tutmuyoruz.

Devrimlerin ve kurduğun Cumhuriyete saldıralar olsa da, bir miktar erozyona uğranılsa da başta Cumhuriyet olmak üzere tüm eserlerin sonsuza dek yaşayacak bu coğrafyada.

Savaş alanında üşümüş resmin halen hafızalarımızda, biz senin izinden yürüyen bu Ülkenin insanları, açtığın yolda, hiç durmadan yürüyeceğimize, saldırılara direneceğimize, devrimlerine sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.

İzindeyiz Atam!

Nizamettin BİBER

 
Toplam blog
: 887
: 2743
Kayıt tarihi
: 06.06.12
 
 

Yeni dünya düzensizliğinde insan olmaya çalışan ve okuyarak ne kadar cahil olduğunu gören, olayla..