- Kategori
- Gündelik Yaşam
"Genç ile ihtiyar farksız şimdi Tarancı"
"... Ne doğduğu belli günün, ne de batışı"
Bu bağlamda, arşivciliğimiz de var ya biraz, işe yaradı. 29 Mayıs 1976 Milliyet Gazetesi, günün şiiri köşesinde Tarancı'nın meşhur "Yaş Otuz beş" şiirine muhalif bir şiir buldum. 20 Ekim 2008'de 67 yaşında aramızdan ayrılan şair ve şarkı sözü yazarı İlkan San'a ait. Dizeler 37 yıl öncesinin ama serzenişler, şikayetler günümüzdekilere çok benzemekte... Haddim olmayarak dizelere bazı ilâ
veler yaptım (şiirde italik olmayan dize ve sözcükler)"Yaş otuz beş yolun yarısı değil"
"...O senin zamanındaydı Tarancı/ Yollarımızı, yaşlarımızı şaşırdık/ Ne doğduğu belli günün, ne de batışı/ Ar damarı çatladı, değişti kalp atışı...
Yitirdik neyimiz varsa güzelden yana/ Bozuk para gibi harcıyoruz birbirimizi/ Doğru olanı terk ettik, yanlışa saptık/ Olan bilim ve sanatı da terk ettik, hurafelere daldık.
Kardeşkanına bula(mış)tık elimizi 70’lerde/ Şimdi de sınır ötesi ya da orantısız bulaşmalar peşindeyiz/ bazen Taksim’de bazen Lazkiye’deyiz/ Kimse kurtaramaz Tarancı, kimse bizi…
Zamansız yağıyor şakaklara kar/ Mor halkalar koyu, çizgiler derin/ İçimizde özlemi güzel günlerin/ Sana dost olan aynalar bize yabancı/ Dost şimdi bize bilmediğin ekranlar/ Genç ile ihtiyar farksız şimdi Tarancı
Sular çekilmekte derelerden HES be HES/ Ama deryalar daha çabuk boğmakta insanları/
Önce değerlerimizi, ardından ozon örtüsünü deldik/ Gökyüzünde renkler daha başkalaştı /
Ateş daha da çok yakıyor benliğimizi/ Dert üstüne dert, acı üstüne acı/ Kıyamet koptu kopacak/ Kopmalıdır da Tarancı.
Mevsimler değişti bir bir/ Ne kışın kış olduğu belli/ ne yazın yaz.
Cenazeler, tarumar olmuş bahçeler/ O kadar çoğaldı ki Tarancı/ Üzüntüler bir anlık/ Gözyaşları yalan
ya da sanal,Senin dediğin o taht misali musalla taşına/ Konmaya değmez oldu insanlar/ İstemez bundan sonra toprak bizi.
Elimiz harama, zihnimiz sanala/ Dilimiz yalana alıştı,/ İnsanlıktan ırak kıldık kendimizi/
Kimse kurtaramaz Tarancı, kimse bizi…"
"Bizden başka" diye bir başka ekleme ile bitirsek uygun düşer mi, bilemem, ne dersiniz?
İ. Ersin KABAOĞLU,
7 Ekim 2013, Ankara