"Güzel ve Dahi" yi savunanların bilgi düşmanlığı

Son günlerde "Güzel ve Dahi" isimli çok tartışılan televizyon programı aracılığıyla bir bilgi düşmanlığı yürütülüyor. Bildiğiniz gibi sermayesi güzellik olan kızlarımızla, okumuş etmiş erkeklerimizin eşleşip etkileşmelerini amaçlayan bu yarışmada bir de kızlarımızın genel kültü düzeyini ölçmek için bazı sorular soruluyor.

- Kenan Erven kimdir?

- Kemal mi? Kamil? Kazım olmasın...

- Resimdeki kimdir?

- Adof Hitti, Hitmi, Hitli...

- Bush kimdir?

-....

- Irak'ın başkenti?

-...

Kızlarımızın bu sorulara verdiği şaşırtıcı cevaplar "rating umucusu" kanalın hoşuna gitmiş olmalı. Ben de etkilenmişim ki burada tartışıyorum mesela. Bu cevaplar, cevapların absürdlüğü, kızların bilgisizliği elbette gündeme oturacaktı, oturmakta da gecikmedi. RTÜK'ten tepkiler, bakandan tepkiler, sanatçılardan tepkiler vs.
Program yapımcılarının ve bazı aykırı düşünceleriyle bizi aydınlatmaktan hiç bir zaman geri kalmamış yazarlarımız karşılığı vermekte gecikmediler tabii. Hem de sert oldu karşılıkları. Dediler ki:

Be adamlar, bilgili olmak üstünlük müdür?

Bilgi övünülecek bir şey midir?

Google'a iki tıklasan bütün bilgilere erişiyorsun, akılda tutmanın ne önemi var?
Herkes her şeyi bilmek zorunda mı? Bu kızların farklı meziyetleri var.
Kuantum fiziğini çözmüş biri Bağdat'ı bilemeyebilir, bilgi ile zeka aynı şey midir?

Bu görüşlere mal bulmuş mağribi tarzında atlandı elbette, destek de buldu. Tabii canım, dedi herkes. Herkes her şeyi bilmek zorunda mı, bilgi, ezber, üstünlük müdür yani?

Bu anlayışın kökenlerini Kenan Evren sonrası apolitizasyon dönemine götürmek mümkün müdür bilmiyorum. Sanırım götürmek gerekiyor, çünkü o tarihten itibaren ülkemizde belirgin olarak kitleler, okuyan ve okumayan, entelektüel kapasitesi olanlar ve olmayanlar olarak ikiye ayrıldı. Yani, halk kitlesinin ve gençliğin çok küçük bir kısmını iyi kitap okuyucusu, dünyayı takip eden, belli felsefi, ideolojik görüşleri olan insanlar oluştururken neredeyse hiç okumayan, dünyayı takip etmeyen, giyim, makyaj, jöle, popüler kültür ve magazin dışında hiç bir şeyle ilgilenmeyen çoğunluk büyüdükçe büyüdü.

Büyük bir ayrışma oluştu yani ülkemizde. Entelektüel katmanlar, her insanın belli bir seviyesi vs. artık yok. Artık genç kızlar romanlar okumuyor, derinlikle batı modasını takip edemiyor, genç erkekler tarihini, kültürünü ve bugününü doğru dürüst bilmiyor.

Artık okuyan var, okumayan var, eskisi gibi yılda beş kitap okuyanlar, yılda on kitap okuyanlar, yılda yirmi okuyanlar, yılda otuz kitap okuyanlar diye gitmiyor.
Artık yılda sıfır kitap okuyanlar ve yılda otuz kitap okuyanlar var sadece.

İkinci kısma, yani bilgi düşmanlığına gelelim.

Bilginin ezberlenmesi gerekmezmiş, bilgi üstünlük değilmiş kısmına.

Dört senedir yanıbaşımızda, Irak'ta bir savaş var. Bush'u tanımayan bir insanın bu dünyada yaşadığına nasıl inanabiliriz?

Bağdat sözü her gün defalarca geçiyor. Gazeteler, televizyonlar, dergiler... Hangi ülkenin başkenti olduğunu bilmeyen birinin çevresindeki olaylara karşı en ufak bir ilgi duyduğunu düşünebilir miyiz?

Kenan Evren'i tanımayan, 80 darbesinden, bugünlere nasıl gelindiğinden, Türkiye'nin siyasi tarihinden tamamıyla bihaber demektir ki bu kızlar yaş olarak 25 civarında.

Hitler'i bilmeyen ikinci dünya savaşını, faşizmi, komünizmi, sovyetleri, uzaya çıkışı, soğuk savaşı, dünya tarihini hiç bilmiyor demektir.

Bağdat, Kenan Evren, Bush, Hitler... Bunlar lüzumsuz bilgiler ansiklopedisinde sorulan veya kim beş yüz milyar ister'de 7., 8., soru olarak karşımıza çıkan bilgilerden değildir. Bu dünyada yaşayan her insanın kulağına çalınması gereken şeylerdir, bilmemek hayatı anlamsızlaştırır, yaşamı ıskalatır, hemen hiçbir konuda muhakeme yapamamanızı, ne ülkeyi ne de dünyayı görememenizi sağlar, koca bir boşluk getirir.

Halen bu tür bilgilerin yaşamsal bilgiler, bu dünyada yaşayan insanların (özellikle lise, üniversite bitirmiş, şehirli) zaruri olduğunu anlayamayan ve garabet bilgi karşıtı yorumlar yapan yazarlara seslenmek istiyorum.

Eğer siz de bu tür bilgilerden bihaberseniz de o yüzden bu savunuyu yapıyorsanız lütfen o köşeleri bırakın, bilgisiz fikir ve muhakeme sahibi olunmaz, başımıza ne geldiyse böyle geldi, gençleri zehirlemeyin.