“Her şeyi” anlatan fotoğraf…

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Sanatçılarla İstanbul’da, Dolmabahçe’deki çalışma ofisinde verdiği sabah ile öğle vakti arasındaki “Kahvaltı”da bir araya geldi.

“Davete icabet” kültürümüzün en önemli davranış biçimlerinden biri olduğu için, davet edilen sanatçılar gitmişler. Gerçi gitmeyenlerin sayısı, gidenlerden çok, ama olsun giden gitti. Veya davet edilenlerin birçoğu gitmiş diyelim hadi…

Toplantının ”Girizgah” konuşmasında sanatçıların gönlüne seslenen Başbakan “Merhum Necip Fazıl, 'Arı bal yapar, ama balı izah edemez' demiştir. Siz değerli sanat insanlarının ülkemizin ve milletimizin her türlü sorununun, sıkıntısının yüreğinizin derinliklerinde hissettiğinize şüphem yok” demiş.

Oradaki sanatçılardan biri de acaba “Atatürk; ‘Güzel sanatların her dalı için, T.B.M.M.’nin göstereceği ilgi ve emek, milletin insani ve medeni hayatı ve çalışkanlık veriminin artması için çok etkilidir’ demiştir.”

Veya “Atatürk; ‘İnsanlar olgunlaşmak için bazı şeylere muhtaçtır. Bir millet ki resim yapmaz, millet ki, heykel yapmaz, millet ki, tekniğin gerektirdiği şeyleri yapmaz; itiraf etmeli ki o milletin ilerleme yolunda yeri yoktur’ demiştir.”

Heykele tüküren anlayışa karşı “Atatürk; ‘Dünyada medeni olmak, ilerlemek ve olgunlaşmak isteyen herhangi bir millet mutlaka heykel yapacak ve heykeltıraş yetiştirecektir’ demiştir.”

“Sanatkar el öpmez; sanatkarın eli öpülür!...”

“Türk milletinin tarihi bir vasfı da güzel sanatları sevmek ve onda yükselmektir. Bunun içindir ki, milletimizin güzel sanatlara sevgisini mütemadiyen ve her türlü vasıta ve tedbirle besleyerek inkişaf ettirmek milli ülkümüzdür.”

Ve son olarak “Atatürk; ‘Hepiniz millet vekili olabilirsiniz, Bakan olabilirsiniz; hatta Cumhurbaşkanı olabilirsiniz, fakat sanatkar olamazsınız’ demiştir.”

Diyen olmuş mudur?

Çünkü bu sözler, sanatçının önemini “Merhum Necip Fazıl, ‘Arı bal yapar, ama balı izah edemez' demiştir.” Sözünden daha anlamlı ve ortama uyan sözlerdir.

Mutlaka bazı sanatçılar Başbakan’a bazı şeyler söylemişlerdir. Eğer o toplantıda Arif Sağ varsa, Rojin varsa onlar mutlaka bir şeyler söylemişlerdir.

Diğerleri acaba söylemiş midirler?

Örneğin Kibariye “Başbakanı dinleyeceğim” demiş. Dinlediğinden ne çıkardı sanatçı olarak, gerçekten bilmek istedim.

Neşet Ertaş, başbakana ekonomiden söz edeceğini söylemiş, Özdemir Erdoğan ise “Her zaman sanatçılar fikir üretecek, ilmin bilmin süzgecinden geçecek. Siyasiler de buna yönelik politikalar üretecek, derdik. Olması gereken bir şey” demiş. Acaba oldu mu?

Yoksa televizyon Kanallarındaki magazin programlarında gördüklerimizin bir başka versiyonu muydu, orasını daha anlayamadık. Yakında bu sabah ile öğle arasındaki kahvaltının detayları magazin ortamına düşerse, öğreneceğiz.

Ancak…

O sabah-öğle arası kahvaltının nasıl geçtiğini, en iyi gösteren fotoğraf, sanırım yazıma eklediğim fotoğraf anlatıyor.

“Berhudar ol başbakanım…”

E… Olsun vallahi, kıskananlar çatlasın yani…

20 ŞUBAT 2010