Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

27 Ekim '16

 
Kategori
Söyleşi
 

"Kooperatifçiliğe adanmış bir ömür: Prof. Dr. Ayhan Çıkın”- II

"Kooperatifçiliğe adanmış bir ömür: Prof. Dr. Ayhan Çıkın”- II
 

“Türkiye tarımı ve ekonomisi finansal kapitalizminin kollarına şartsız-şurtsuz teslim edilmiştir.”


Hasattürk sordu, Prof. Çıkın yanıtladı

6.    Mesleğiniz yönüyle ülkemizdeki ve dünyadaki gelişmeleri nasıl değerlendiriyorsunuz?

Kooperatif, XIX. Yüzyılın endüstriyel kapitalizminin meydana getirdiği hasarlardan beşeri grupları korumak için oluşturulmuş sosyo-ekonomik bir araçtır.

Küresel boyutta kooperatif hareketin toplum ve ekonomi açısından geçirdiği evreleri üç döneme ayırmak mümkündür:

1. İlk dönemde (1844–1895) işçi hareketinin içinde işçi (emek) ve tüketim kooperatiflerinin, kırsal kesimde tarımsal ve tarım kredi kooperatiflerinin doğuşlarına tanık olunur.

2. İkinci dönemde (1895–1973) farklı sektörlerde, depolama, işleme ve pazarlama alanında belirgin bir gelişme yaşanır.

3. Üçüncü dönem ise 1973 sonrasında yaşanan petrol krizi sonucunda tüm toplumların mevcut durumunu ve yakın geleceğini koşullandıran ve hüküm süren finans kapitalizmi dönemidir. Son onlu yıllarda kooperatifler, bu yeni duruma uyum sağlamaya çalışmaktadırlar.

Bununla ilgili olarak Birleşmiş Milletler (BM) kararıyla 2012 yılı "Uluslararası Kooperatifler Yılı" ilan edildi. Bu yıl içinde BM'lere üye tüm ülkelerde "Kooperatif işletmeler daha güzel bir dünya kurar" ana temasıyla kutlandı. Ayni yıl kooperatifçilik tarihi açısından bir ilk gerçekleştirildi: "1.Uluslararası Kooperatifler Zirvesi (UKZ)". Zirvenin ana teması "Kooperatiflerin inanılmaz gücü" olarak belirlendi. Zirvenin sonuç bildirgesi BM Genel Kuruluna sunuldu. 2014'de "Kooperatiflerin Yenileşme Gücü"  ana temasıyla "2. Uluslararası Kooperatifler Zirvesi" gerçekleştirildi. Üçüncü Zirve 2016 Ekim ayında "Kooperatiflerin İş Yapma Gücü” ana temasıyla Kanada'da gerçekleştirilecektir.

Son onlu yıllarda, günümüz ekonomik ve politik kararların alınmasında ve uygulanmasında pek çok ülke hükümetleri yetersiz kalmaktadırlar. Hatta neredeyse bu kararların uluslararası düzeyde oluşturulma süreci yaşanmaktadır.Dünyanın krizlerle bunaldığı bir dönemde başıboş finans kapitalizmine karşı yeni bir model oluşturulma arayışı, pek çok bilim insanını ve ciddi politikacılarını meşgul etmektedir.

Ne yazık ki böyle bir dönemde, ülkemizde bu konunun ciddiyetinin ne akademik kesimlerde, ne de siyasi kadrolarda fark edildiğini söylemek güçtür. Öncelikle bu konunun ciddi bir bilgi ve siyaset üretme ile ilişkili olduğunu vurgulamak gerekir.

Kuşkusuz Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşundan beri tarım, hiç bir dönemde son onlu yıllardaki kadar kan kaybetmemiştir. Özellikle 1980'lerden sonra uygulamaya konulan ekonomik politikalarla Türkiye tarımı ve ekonomisi finansal kapitalizminin kollarına şartsız-şurtsuz teslim edilmiştir. Özellikle 20. yüzyılın son çeyreğinde gelişmekte olan ülkelere dayatılan liberalleşme ve yeniden yapılanma mitleri, 2008 mali krizi ile paramparça olmuştur. Türkiye'nin yeterince geliştiremediği sanayisi de, mali kurumları da hızla yabancı sermayenin denetimine geçmiştir. Büyük çoğunluğun çıkarına pazarların düzenlenmesi ve rekabeti iyileştirmenin tek aracı olarak bakılan rekabet politikaları, yetersizliklerini ve ahlak bozucu etkilerini her yıl artırarak sürdürmektedir.

Bu durumda ne yapmalı?

Konu ülkenin akademik ve politik çevrelerinde tüm boyutlarıyla tartışılmalıdır.

Burada ciddiyetle üzerinde durulması gereken husus,  ülke tarımının kooperatiflerle kucaklaşmasını sağlayabilecek önlemleri devreye sokmak olmalıdır. Ülkemizin geleceği için sürdürülebilir kalkınmayı gerçekleştirebilecek yükümlülükler, tarımda kooperatifleşmenin gerekliliği küresel bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır. Türkiye, ekonomisinin gördüğü ekolojik değişikliği merkezinde taşıyan sektörlerde (tarım-gıda, enerji ve çevreye bağlı hizmetler) önemli kapasitelere sahiptir.

7.    Sektörde yapılan başlıca hatalar nelerdir?

Türkiye’de kooperatifçilik politik ve bürokratik kadrolarca bilinçli olarak saptırılmıştır. Ekonomi ve tarım politikaları içinde kooperatif uygulamalar çok sınırlı kalmış, hatta bilinçli olarak engellenmiştir. Konuyu şu başlıklar altında özetlemek mümkündür :

-          Kooperatifçilik eğitimi ve yayımı çok yetersizdir;

-          Finans kapitalin küresel çapta örgütlendiği bir çağda, tarım ve kooperatifler bankasızdır; “savaşta silahları ellerinden alınmış asker gibidirler”;

-          Kooperatif mevzuatının yetersizliği yanında, kayıtdışı ekonomi nedeniyle kooperatiflerin çalışma koşulları fiilen sabote edilmektedirler;

-          Tarım için tercihli bir kooperatifçilik politikası devreye sokulamamıştır: örneğin “desteklerin kooperatifler aracılığı ile yapılacağını” uygulanabilir hale getirmek bile kooperatiflerin gelişmesine çok önemli katkı sağlayabilecektir;

-          Kooperatifleri yönetebilecek profesyonel  kadroları yetiştirebilecek kurumlar oluşturulamamıştır;

-          Kooperatifçilikte AR-GE’ler yok gibidir;

-          Ayni veya farklı sektörlerde çalışan kooperatiflerarası işbirliği için gerekli ve uygun zemin yaratılamamıştır;

-          Tarım ve diğer sektörleri birlikte geliştirebilecek politikaların uygulamaya aktarılmasında rol alabilecek siyasi ve bürokratik kadro yetersizdir,

Küreselleşen bir ekonomide, oluşan yeni yapılanmalara tarımı entegre edebilecek en uygun kurumsallaşmanın kooperatifler olduğu gözden kaçırılmamalıdır; Sadece tüketicilerin kalite isteklerini değil, ayni zamanda "tarımsal üretimin değerlendirilmesi" konusunda çiftçilerin ve kooperatiflerin çıkarını gözeten vepotansiyellerini harekete geçirebilen "etkili bir gıda maddeleri üretim politikası "KOOPERATİFLER ARACILIĞI “ ile devreye sokulmalıdır.

8.    yeni başlayan bir kooperatifçi nelere dikkat etmelidir?

Yeni başlayan bir kooperatifçi ? Bu soruyu,“kooperatifin kuruluş ve işletmeye geçene kadarki süreç içinde kooperatif ortağının nelere dikkat etmesi” gerektiği konusuna göre yanıtlayacağım.

Öncelikle şunu unutmamak gerekir : kooperatif emek üzerinden gerçekleştirilen bir sosyo-ekonomik birimdir. Ekonomik birimi de işletmedir. Kooperatif bir grup eylemi olduğuna göre “bir kooperatifçi”den ziyade  kooperatif grubun neler dikkat edeceği üzerinde durmak gerekir.

Kooperatif grubun ilk yapacağı iş,  grubun beklentileri gerçeğinden hareket ederek yapılabilirliği yüksek bir ekonomik projeyi gerçekleştirmek için kooperatif kurmaktır. İlk olarak kurulacak kooperatifin amaçları, yapısı ve organizasyon biçimi tartışılmalı ve düzenlenmelidir.  Kuruluş sürecinde izlenecek en iyi yol, reel olarak kooperatif işletmeyi çalışabilir bir duruma getirecek nihai grup kararına varmadan önce, aşama aşama sistematik olarak kooperatifin alt yapısını hazırlamaktır.

Bu aşamalar, nihai karara varmadan önce belirlenen çeşitli aşamaları teşkil eder. Her aşama, cevaplanması gereken pek çok sorular ortaya koyar. Genel olarak bu aşamalar, kooperatif işletmenin başarısında veya başarısızlığında çok kritik evreleri temsil ederler. Bu aşamaları ayrı ayrı ele alarak, her aşamada kimlerin, neleri ve nasıl yapmaları gerektiği üzerinde ayrıntıları ile durmak gerekir. İyi bir hazırlık sağlam bir temel yaratır, ama ayni zamanda uzun ve karmaşıktır.

Gelecekte katılabilecek üyeleri kooperatife çekebilmek için kooperatifin kavradığı etkinlikleri planlamak ve geliştirmek gerekir. Bir kooperatifin kurulması,  projenin orijinindeki kişileri ve öteki paydaşları dahil eden interaktif bir öğrenme sürecidir:

Kooperatifi kurmak görevini yükümlenen grubun sekiz aşamada yapacağı işler şunlardır:

a. Ortak bir sorun ve uygun bir çözüm bulmak; umut  verici bir fırsat tespit ettikten sonra ortak bir ekonomik inisiyatif düşüncesi geliştirmek;

b. Potansiyel üyelerin yararına oluşturulacak işletmeyle ilgili fikir birliği oluşturmak;

c. Potansiyel liderleri çıkarabilecek öncü bir grup oluşturmak,  bir  çalışma  planı   hazırlamak ve görevleri dağıtmak;

d. Ortaklarla yapılacak bir ankete dayalı olarak fizibilite etüdü yapmak;

e. Potansiyel üyelerin güveni kazanmak ve kurumsal yapıyı geliştirmek;

f. Ayrıntılı  bir işletme planı ile üyelerin bağlılığını sağlamak;

g.Belli başlı diğer paydaşların taahhüdünü sağlamak;

h. Kooperatif  girişimin işletmeye açılabilmesi için gerekli varlıkları ve personeli sağlamak.

(Devam edecek)

 
Toplam blog
: 174
: 482
Kayıt tarihi
: 29.01.07
 
 

Şair ve bilim insanı (Tarım Ekonomisi). 1 Ocak 1946, Muğla doğumlu. 1968'de asistan olarak girdiğ..