“Kuruluş”a dönemezsek, “Kurtuluş”a eremeyiz…

Konu, hiç o kadar karmaşık değil, sadece “Anlamak” istemek yeterli.

Diğer yandan “Kuruluş”a dönmenin ve “Kurtuluşa” ermenin zemini de hiç kuşku yok ki TBMM çatısı altı.

Bu düşüncemizi birkaç kez açıkladık, her zaman ve zeminde de açıklamaya devam edeceğiz. Ancak, bu ülkede başbakan, bir takım insanları bir araya getirip de düşüncelerini “Sadece” onlara anlatıyorsa, onlardan “Çanak” soruların gelmesine izin veriyorsa, düşünmek gerek. Çünkü “Katılımcılar” toplantının amacını açıklamaya yetiyor.

Adana’da valiyi protesto edenlere polisin müdahalesi ile Kayseri’de “İktidara destek” zinciri oluşturanlara polisin müdahale etmemesini karşılatılırsanız, “Kuruluş”a dönemezsek, “Kurtuluş”a eremeyeceğimizi fark ederdiniz…

O zaman “Kuruluş” nedir diye sorarsak, cevabını verelim.

Gayet basit ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, bu ilkeler ile kurulmuştu.

Bir; Cumhuriyet.

İki; Demokratik, laik, sosyal, hukuk devleti…

Üç; parlamenter rejim…

Hâkimiyet, kayıtsız şartsız milletin olduğu bir yönetim ve yasama, yürütme ve yargıda kuvvetler ayrılığı ilkesi.
Halk olarak yetkilerimizi, hiçbir kişiye veya zümreye vermeyeceğiz. Haklarımızı, demokratik parlamenter rejim içinde TBMM ile kullanacağız.

İktidara gelenin, “Milli irade” anlamını kendi keyfiyeti için kullanmayacağı bir yönetim…

Bütün bunlar zor şeyler değil. Geçtiğimiz yıllar içinde yaşadığımız, yaşayarak geldiğimiz şeyler.

Ne zaman ki cumhuriyet aleyhine, Atatürk aleyhine akımlar gündeme geldi, düzen değişmeye başladı.

Değerli okurlarım…

Bugün içinde bulunduğumuz düzenden kurtulmanın tek yolu, dediğim gibi halen Türkiye Cumhuriyeti Devleti Anayasasının ilk üç maddesini ve parlamenter rejimi, güçler ayrılığı ilkesi ile çalıştırmaya gayret etmekten geçer.

Başarmak zorundayız…

Başaramadığımızda, çöküşümüzü hep birlikte izleyeceğiz. O zamanda “Çöküşümüze destek zinciri” mi oluşturacağız acaba?

O zinciri oluşturup iktidara destek verenlere soruyorum.

Halk bankasının genel müdürün evindeki ayakkabı kutularının içine 4,5 milyon doları da “Çete” mi koydu?

Eski İçişleri Bakanının oğlunun evindeki kasalardaki parayı da mı “Paralel devlet” oraya koydu?

Rica etsem, o zinciri oluştururken biraz düşünseniz…

05 OCAK 2013
İBRAHİM PEKBAY