- Kategori
- Deneme
“MEYVE VEREN AĞAÇ TAŞLANIR” “ ama bu kadar mı taşlanır, el-insaf!”

Meyve veren ağaç taşlanır da bu kadar mı taşlanır?
Allah insanları omurgalı yaratmış. Yaratılanların en şereflisi olarak, dik dursunlar, kendisinden başkasına eğilmesinler diye..Zaten bir sürü sürüngen yaratılmış. Onların işi sürünmek. İşte böylesine bir dik duruş donanımı verilmesine karşın, neden bazı sözüm ona insanlar sürünmek için can atar, anlayabilmiş değilim.
Toplumun her yanını kimliksiz, kişiliksiz insanlar sarmış. Üç kuruşluk çıkar için yalakalık yapmaktalar. Ne kadar yalakalık yaparsan yap, yiyeceğin bütün gıda, midenin büyüklüğü kadar değil mi? Durum böyle iken, insanlığı ayaklara düşürmeye değer mi? Bir de, bu yalakalar dik duruyormuş gibi görünmek istemiyorlar mı, çok komik oluyor.
Bazı insanlar da var, işleri güçleri “meyve veren ağaçları taşlamak.” Birileri onlara “ taşla” diyor, taşlıyorlar. Meyveyi taşlıyorlar, ağacı taşlıyorlar. Neyi, niye taşladıklarını da bilmiyorlar. Ha babam taşlıyorlar. “Meyve veren ağaç taşlanır” derler de, bu kadar mı taşlanır el –insaf!
Adamın eline kırk yılda bir fırsat geçmiş. Fırsat bu fırsat deyip başlıyor tırpanlamaya. Hani bir söz vardır:” Çingeneye beylik vermişler, önce kendi babasını asmış.” Adamın eline fırsat geçmiş ya, önce en yakınlarından başlıyor. intikamını almaya. Eş dost, hatır gönül dinlemeden vurdukça vuruyor. İçinde kalan bütün erişemediği ne varsa, hepsine pis diyor ve
vurdukça vuruyor
Ne yazık ki, gözünü hırs bürüyen bu tipler akılları başlarından gittiği için başarıya ulaşamıyorlar ve verdikleri bu negatif fotoğrafla ömür boyu hep böyle anılmak cezasına çarptırılıyorlar yaşamın adaletli fotoğrafçısı tarafından.
Oysa insanlar güzellikler yaratmak için vardırlar. Üç kuruşluk şeyler için eğilmek değildir yaşam. Birbirlerine değer vererek, yaşamı kolaylaştırarak ve birbirlerini omuzlayarak yüceltmek olmalıdır yaşamlarının gayesi.