01 Aralık '13
- Kategori
- Deneme
"Ömrümüz ayrılıklar toplamıdır / yarım kalan bir şiir belki de..."

* " ömrümüz ayrılıklar toplamıdır / yarım kalan bir şiir belki de..."
Aralık geldi…
zaten,
kasım kasım giderken
aralık (!) bırakmıştı kapıyı
kardeşi…
şu,
yılın on iki ayının
haftanın yedi gününün
isimlerinin nereden geldiğinin
hangilerinin vakti zamanında
nasıl da uyduruluverildiğinin
hikayesini...
Engin Ardıç
en az on kere yazmıştır
o sarkastik ama
közde pişirilirken
sağı solu yanmış mısırlar kadar
lezzetli olan yazı diliyle…
-son zamanlarda hala yazıyor mudur bilmiyorum…
çünkü Engin Ardıç okumayı bırakalı epeyi oldu…-
bir insanın son dönemde size antipatik gelmesi
veya hakikaten çok antipatikleşmesi
vakti zamanında yapıp ettiklerinin
yazıp çizdiklerinin kalitesini azaltmaz…
asla azaltmaz...
azaltmamalı...
merak edenler biraz zahmetle
arayıp bulabilir o yazıları…
hoş ,
insanların kahir ekseriyeti
merak etmez böyle şeyleri
günlerin adlarını ,
ay adlarının ne zaman
ve neden değiştirildiğini
falan…
kimin kiminle evlenip boşandığını
işyerindeki Kerime hanımın sarhoş kocasını
Ercüment beyin yeni aldığı evinin fiyatını
banka promosyonlarını
birbirlerinin kolestrol değerlerini
çocuklarının kaç dersten kaldığını
Bruna Alves’in göbek adının olup olmadığını
daha çok merak eder insanlar…
eh ,
insan bu…
merak edecek elbet…
sizin meraklarınızla
yakın olmasını beklemek
haddinize mi düşmüş…
eh, insan bu
merak edecek elbet…
ben mesela
ne zaman kış gelse
ne zaman soğuk vursa
yüzüme yüzüme
hangi gün yağacağını
merak ederim karın…
ve kaç kış daha göreceğini
ömrümü(zü)n...
ben mesela
kardan adamların
üşüyüp üşümediğini
düşünerek büyüyen
kaç çocuk kaldığını
merak ederim dünyada…
bir başkası mesela
komşuya gelen kargonun
kimden geldiğini merak eder
koca gün boyunca…
veya
aidatlarını ödemeyenlere
ne zaman
cart diye
ihtarname göndereceğini
yöneticinin…
Aralık geldi…
kapı aralıktı ,
Kasım giderken söylemişti
açık bırakmıştı kapıyı
geldi Aralık…
bu toprakların göreneğindendir;
gelene
ne zaman gideceksin
diye sorulmaz…
amma
gelen de haddini bilmez
postu sererse arsızca...
postu sererse aylarca...
hoş olmaz…
hiç hoş olmaz…
ve
bir bakmışsın,
gidivermiş
Mart’la birlikte…
arkasından
güle güle bile denmeden
hem de...
(murat örem / 01 aralık 2013 / ankara…)
* ( başlık / şiir / ahmet telli / gülüşün eklenir kimliğime..)
fotoğraf / 2006 / arabanın içinden bursa eskişehir yolu / mezitler