- Kategori
- Güncel
"Polise" şiddet son bulmalı

"Gün geçmiyor ki, polis şiddetini konu alan yeni bir haber gazetelerin birinci sayfa manşetlerini işgal etmesin." diye başlayan milliyet haberin başlığıda ilginç "Polis Şiddeti Son Bulmalı."
Örnek verilen tüm olaylarda görevini kötüye kullandığı düşünülen veya görevinden dolayı hata yapan polislerin tamamı cezalarını şu an çekiyorlar. İzmirde meydana gelen olaydada polis memuru tutuklanmıştır. Yani olaydaki hata şahsidir tüm teşkilatın aynı hatadan dolayı yargılanması ne kadar doğrudur? Polis şiddeti son bulmalı diyerek toplu bir linç girişimini, büyük bir teşkilatın hedef gösterilmesini ve bunun sürekli medya tarafından dürtülmesini anlayamıyorum.
Emniyet Genel Müdürlüğü zaten bu zamana kadar kendini geliştirmek adına tüm eleştirileri sürekli değerlendirmiş hatta Toplum Destekli Polis üniteleri kurmuş, okul polisi projelerini yaratmış ve şeffaflık konusunda bir çok kurumdan daha büyük adımlar atmıştır. Eğitim konusunda attığı adımlar reform niteliğinde olmuştur. Şu an polis amirleri Polis koleji ve Polis Akademisi mezunu olup 8 yıllık bir eğitim alıyor. Polis memurlarıda polis meslek yüksekokullarında 2 yıllık eğitim alıyorlar. Türkiyede kendini bu kadar yenileyen başka bir kurum olduğuna da inanmıyorum. Yapılan bunca yeniliklere karşılık münferit olaylar yüzünden gördüğümüz medya baskısının halk tarafından bertaraf edildiğine inanıyorum. Çünkü tüm bu olumsuz olayların haberleri manşetlere taşınırken halkımızın yorumları polisini desteklediğini gösteriyor.
Polisin bu zamana kadar yaşadığı ekonomik sıkıntısı, sosyal şartlardaki eksikliği, çalışma şartlarındaki görev yoğunluğu ve profesyonelliği hep gözardı edilmiş veya sadece 10 nisanlarda ah larla vah larla geçiştirilmiş. Polis şiddeti son bulmalı diyerek şiddetin kaynağı polismiş gibi gösterilmesi topluma verilmiş en büyük zaralardan birisidir. Polise olan güven asla yitirilmemeli ve sorgulanmamalıdır. Çünkü toplumun güveni polistir toplumun polise güvenmemesi kendine güvenmemesi demektir. Çaresiz ve tehlikeye maruz kaldığında polise başvuramaz hale gelerek asayişsiz huzursuz ve suçlu bir toplum yaratılmak istenmektedir.
Elbetteki insanın en büyük hakkı olan yaşama hakkını kimse (buna polis de dahil) kimsenin elinden alamaz. Tekrar ediyorum bu bir münferit hatadır bundan dolayı tüm teşkilat yıpratılmamalıdır. Sayın medya sahipleri köşe yazarları ve muhabir arkadaşlar görevinde hata yapan arkadaşlarımıza söylediğinizi ben size hatırlatıp iletiyorum "Lütfen yargısız infaz yapmayın". Ülkemizin Çok hasas olduğu bir dönemde polisin yıpratılmasında kasıt aradığımıda söylemek isterim.