Cumhuriyet, Atatürk savunulamaz, suçtur!

İlk bakışta “ neler oluyor” diye insanın kanını donduran bir haber ile karşı karşıyayız.

ISPARTA IYAŞ Selçuklu İlköğretim Okulu beden eğitimi öğretmeni 52 yaşındaki Halil İbrahim Özçimen ile ilgili haber geniş yankı buldu.

Gazetelerde yer alan habere göre;öğretmen 19 Mayıs törenlerinde üzerinde Atatürk resmi bulunan ve arkasında ise “Cumhuriyete sahip çık” yazılı tişörtleri öğrencilerine giydirdi diye maaş kesimi cezası alıyor. Başta en son söylemem gerekeni söylemeliyim.Memur yasalara yönetmeliklere uymalıdır.

Oysa Atatürk’ün “Mevzubahis vatansa gerisi teferruattır” sözü her yasa ve yönetmeliğin üstündedir.

Öyle zamanlar gelir ki yasalar, yönetmelikler gücü elinde bulundurana yaranmak için uygulanır, iktidarın kuyruğuna takılan “idareci “ ler tarafından.

Isparta örneği bunun tipik bir yansımasıdır.

Burada söz konusu olan durumda görüleceği üzere; okul idaresi ile iyi geçinmeyen öğretmenin yönetmeliklere göre açığını yakalayan idareci (!) öğretmenin “dersini” vermek istemiştir.

Gazetelere yansıdığına göre ceza alan öğretmen “Cezayı onur belgesi gibi taşıyacağını “ belirtmiştir.

Haberin manşeti “ Öğrencilerine Atatürk tişörtü giydirdi ceza aldı.”

Haberin ayrıntılarına inildiğinde sorgulanması gereken veriliş biçimi bir yana cezanın açık olarak neden alındığı da yer almıyor.

Öğretmene soruşturma açıldığı anlaşılıyor. Soruşturmanın edeni net olarak haberin sonunda yer alan savunma istenen evrakta belli.

a) İzinsiz il dışına çıkmak.

b) Öğrencilere okulda yapılan 19 mayıs töreninde yazısı kapatılmış “Atatürk” tişörtü giydirdiği.

Bu durumda habere neden olan 30/1 maaş kesimi cezasının belgesi neden yok.Ayrıntılar önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır kuşkusuz.Bakanlık Isparta İl Milli Eğitim Müdürü hakkında inceleme başlatıp müfettiş görevlendirdiğine göre sonuç kamuoyuna yansıyacaktır.

Sonuç kamuoyunu tatmin eder mi işte orası tartışılır.

26 yıl hizmeti bulunan öğretmen yasaları, yönetmelikleri bildiğine göre bilinçli olarak Cumhuriyet Mitinglerine katılmıştır. Yüreğinde Cumhuriyet, Atatürk sevgisi taşıyan her aydın öğretmen gibi aldığı cezayı onur ile taşıyacağını söylemiştir.

“<ı>Bu mitinglere katılmaktan büyük onur duydum. Bir vatandaş olarak Anayasa'nın bana vermiş olduğu kişisel haklarımdan yararlanarak tepkimi koydum, koymaya da devam edeceğim. Atatürk’ün bütün ilkelerine, Cumhuriyete, laikliğe ve ülkenin bütünlüğüne karşı yapılan tüm saldırılarda buna benzer tepkiler vermeye devam edeceğim''

“<ı>Ben bir Atatürkçüyüm, Cumhuriyet çocuğuyum ve Anayasamızın bana vermiş olduğu; Cumhuriyeti, Atatürkçülüğü öğrencilere öğretme tavrını 19 Mayıs'ta gerçekleştirmiş oldum. Eğer Cumhuriyetçiliği, laikliği, Atatürkçülüğü çocuklarımıza öğretmek bir suçsa, Milli Eğitim Bakanlığı'nın yıllık planlarında Atatürk, Cumhuriyet ve ilkeleri hakkında bilgilendirme yapmamız gerektiği konusu neden müfredatta yer almaktadır? Asıl suçlu olan bu ilkelere sahip çıkmayanlardır. Asıl suç işleyenler bu ilkelere sahip çıkanları suçlu olarak yargılayanlardır. Hayatımın her alanında olduğu gibi şimdi de, yarın da Atatürk'ün izinde yürüyeceğim. Bu soruşturmadan dolayı gelecek cezayı dosyamda onurla taşıyacağım.

''EĞİTİM-SEN”ise karara tepki gösterdi. Eğitim- Sen Isparta Şube Başkanı Zühtü Altıntaş, İl Milli Eğitim Müdürlüğü'nün kentteki tarikat yurtlarını denetlemeyip, irticai kadrolaşma peşinde koştuğunu ve Atatürkçü öğretmenlere de savaş açtığını öne sürdü. Altıntaş, “Laiklik, Cumhuriyet ve Atatürkçülük vurgusu olan tişörtlerde Milli Eğitim Müdürü'nü rahatsız eden şey nedir? Bu ceza Türkiye’de irticai örgütlenmenin resmi belgesidir. İl Milli Eğitim Müdürü istifa etmelidir. Bu utanç verici, gayri ahlaki, ciddiyetsiz cezayı verenler, eğer istifa etmiyorlarsa derhal görevden alınmalıdır. Sendika olarak her türlü yasal girişimde bulunacağız''

Sonuç olarak soruşturma bittiğinde; öğretmenimizin izinsiz il dışına çıktığını, ve cezanın bu nedenle verildiğini okuyabiliriz.Hatta kamuoyu olayın üzerinde durursa cezayı verenlerin de görevden uzaklaştırılacağını okuyabiliriz.Zamanı geldiğinde ceza verenin tıpkı TSK’dan ihraç edilenlerin belli belediyelerde, şirketlerde doyurucu maaş ile görev aldıklarına tanık olabiliriz.

Ya öğretmenimiz?

Kaynak, Milliyet.