Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

02 Aralık '07

 
Kategori
Güncel
 

Kötü, iyi ve içilmez!...

Kötü, iyi ve içilmez!...
 

Büyükelçi Eyalet Valisi gibi davranır mı?
Ross Wilson geçtiğimiz hafta Salı günü Cumhuriyetçi Senatör Christopher Shays ile güneydoğu bölgemizden eski yeni milletvekilleri ile sohbetli toplantı, kahvaltı yapıyor.

Anlaşıldığı üzere Beyaz saray’da zekası ile alay edilen başkan Bush ile Erdoğan arasında alınan, konuşulan ortak yöntemin bir yansıması bu kahvaltılı toplantı süreci.DTP ile direkt görüşülmemesi partilileri incitmişe benziyor; “ Wilson’un elemanları arcılığıyla sürekli görüşülen partimiz ile açık olarak görüşülmeli.” Hukuksal, etik vb. bir sürü neden sıralıyor DTP ama ne var ki ABD elçisinin “PKK’yı dışlayın, aranıza mesafe koyun.” beklentisini görmezden geliyor.

Özetle DTP’de direkt muhatap alınmamanın bir kızgınlığı hakim. Dolaylı ve gizli zaten görüşüyoruz diye kamuoyuna açıklama yapılması bu kızgınlığın göstergesi.

Türkiye kamuoyu zaten yıllardır biliyordu, özellikle güneydoğu bölgemizle ABD büyük elçileri ilgileniyor ve görüşmeler yapıyordu. Teslim olan veya yakalanan itirafçılar aracılığıyla öğrenildiğine göre yine ABD’nin kandile özel ilgisinin, ilişkisinin olduğu da bir gerçek.

Tuhaf olan büyük elçiye doğru dürüst tepki gelmemesi kamuoyu veya devletten.

Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihinde Birleşmiş Milletler’ e “Başvuralım.” diyenlere, “Davet gelirse, düşünürüz.” diyen Atatürk çizgisi mevcut ve örnek alınması gerekirken, gelinen aşama hazmedilir gibi değil. Ross ülkemizin iç işlerine karışma olarak değerlendirilecek siyasi toplantıları nasıl düzenleyebiliyor. Elçinin, ilk ABD uçağına paketlenmesi gerekirken bu akıl tutulması neden?

Olası İran saldırısında yalnız kalacak olan ABD’ye ve politikalarına terör sorunu ihale mi edilmiştir. Türkiye’yi yanına çekmek için yapılan manevralar olarak değerlendirilebilir mi tüm bu siyasi koşuşturma. Eğer İran’a yapılacak ABD saldırısında , en azından Türkiye’nin nötr kalması yönünde bir tavrı olacağı sözü yoksa; ABD’nin terör sorununu bertaraf etme çabasının kamuoyunda hangi beklentiye yönelik olduğu sorularının yanıtlanması gerekmez mi.

Ve Terör Örgütüne Yönelik Irak Topraklarına Yapılan Operasyon.

Nihayet, genel seçimler öncesinde Genelkurmay’ın kamuoyu ile paylaştığı sınır ötesi harekat ile ilgili tezkere süreci, seçim sonrasında terör nedeniyle artan şehit cenazelerinin kamuoyunda yarattığı tepkilerin ardından, TBMM’den geçtikten sonra; 27 Kasım itibarı ile Hükümet tarafından TSK’ ne verildi.

Gerçekçi olmak gerekirse; özelleştirme uygulamaları ve atamalarda gösterdiği hızı bilinen iktidarın, tezkere sürecinde ağırdan alışı eleştirilere neden oldu. Ancak demokratik yollardan ve siyasi açıdan gösterdiği performans kimi çevreler tarafından olumlu da karşılandı. Ne var ki zorlu kış koşullarının hakim olduğu coğrafyada karşılaşılacak güçlüklerde ortada.

Her türlü olumsuzluğa rağmen bu gün TV de ve gazetelerin internet ortamında flash haber olarak geçtiği operasyon ve alınan sonuç askerin yetkiyi etkili bir şekilde kullanacağının işaretiydi.

Gelişmeleri birlikte izleyip göreceğiz. Geçmişte farklı tavırlar içindeki batılı ülkelerin ve değişen ABD politikasının ve kamuoyuna bir şekilde duyurulan “Kapsamlı plan” ın neler getirdiğini öğrenmek için uzun süreli beklemeye gerek kalmayacak. Hükümet ayrıntı vermese de ABD tarafının zamanla yapacağı açıklamalar ve izleyeceği siyasi yol , İran politikası her şeyin daha anlaşılır bir fotoğraf olarak görülmesini sağlayacaktır.

Kızılırmak Suyu Ankara’ya Akacak!

Su ile ilgili yapılan üç değişik inceleme söz konusu. A, B, C diye kategoriye ayrılmış. A kategorisinde suyun içinde toplam çözünmüş madde , renk ve sodyum oranı yönünden inceleme yapılıyor.

B ise karbon, azot, yağ, gres gibi organik maddeler yönünden tahlil ediliyor.

C’ de inorganik maddeler araştırılıyor.

Kızıl ırmak suyu;

A gurubu parametreler yönünden 4, B gurubu 2, C gurubunda ise 3. sınıf özellik barındırıyor. Kategoriler iyi kaliteden olumsuza doğru sınıflandırıldığı için Kızıl ırmak suyu içilebilecek su olarak tavsiye edilmiyor. Kirli, tuzlu ve gres yönünden yoksul bir suyumuz oldu. Sanayi atığı az ama diğer parametreler yönünden insan sağlığı açısından sakıncalı kısaca. Ve yetkin çevreler suyun arıtılamayacağını öne sürüyorlar.

Arıtarak veya var olan su ile karıştırılarak Ankara halkının kullanımına sunulacak olan su için daha çok tartışma götürür demekten başka seçeneğimiz yok

Eleştiriler yoğunlaşırsa su kesintilerinde olduğu gibi “zihni sinir” bir çözüm ile karşılaşabiliriz. Veya çok sıkışırlarsa “ Ne yapalım Tanrı bu kadar akıl verdi.” diye topu auta atarlar, Ankaralı bakar…

Fotoğraf Milliyet.

 
Toplam blog
: 1114
: 827
Kayıt tarihi
: 28.09.06
 
 

Ankara'da yaşar, dünyalı,aynadaki görüntüsüne muhalif, vicdan hesapları yapmaktan yorgun, yaşanıl..