Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

05 Şubat '08

 
Kategori
Haber
 

"Ruh sağlımız" bozukmuş...

"Ruh sağlımız" bozukmuş...
 

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, partisinin Meclis Grup toplantısında yaptığı konuşmada <ı>"Bizi eleştirenlerin ruh sağlığı bozuk" demiş.

Sayın Bahçeli, konuşmasına devamla; <ı>“Başörtüsü sorunun toplumun gündeminden çıkarılması için başlatılan çalışmaya farklı tepkiler gelmektedir. Çok yönlü bir istismar aracı olan başörtüsü bir gerilim dinamiği haline gelmiştir. Akla hayale ve hukuka sığmayan tepkiler toplumca korku yayma yarışına dönüştü. Laiklik tartışmaları şaşırtıcıdır. Bunlardan bir kısmı bazılarının ruh sağlığı ile ilgili soru işaretlerini beraberinde getirmiştir. Kışkırtıcı söylemler samimiyetten uzaktır. TBMM'nin yetkisini tanımama anlamına gelen beyanlarda bulunulmaktadır. Herkesin kendi hukukunu yaratması hukuk devletine yakışmaz. Kanunların tanınmayacağını açıklamak hiç kimseye fayda sağlamaz. Felaket tellallığı topluma zarar verir. Başörtüsü konusunda herkesin endişelerini açıklaması gereklidir. Başörtüsünün ortaöğretimde kullanılacağı iddiası asılsızdır. Kamuda böyle bir uygulama iddiaları doğru değildir. MHP kamuda yapılacak bir düzenlemeye kesinlikle karşıdır. Korkuları körükleyerek siyasi rant sağlamaya çalışanlar var” buyurmuşlar…

Söylediklerinin hepsi bir yana, son cümledeki “…<ı>Korkuları körükleyerek siyasi rant sağlamaya çalışanlar var” sözünün ne anlama geldiğini anlayamadım. Eğer <ı>“Türban” konusun bir <ı>“Getiri” sağlama amacı varsa, zaten MHP olarak buna kendileri ortak.

Yıllarca <ı>“İnsanlar arası ilişki ve iletişim” konusunda eğitim verme çabasında oldum. Verdim de…

Deneyimlerim gösterdi ki, <ı>“İnsanlar arası ilişki ve iletişim” kopuk oldu mu, o toplumda sorunlar başlar. Ve <ı>“İlişki” ile <ı>“İletişim” konusunda en dikkatli olmaları gerekenler ise, hiç kuşkum yok, siyasetçilerdir.

Bir defa siyasetçinin <ı>“Asap”ı sağlam olacak…

TDK sözlüğünü açtım baktım, orada <ı>“Asap” sinir olarak açıklanıyor. Biraz işin şaka tarafına giderse ve <ı>“A Sap” olarak algılayalım. O zaman insan vücudunun kafatasının ense bölümünden başlayan ve beyninden çıkan ana siniri (resimlerde gördüğümüz gibi kalındır) <ı>“A Sap” olarak düşünürsek, demek ki o kalın <ı>“Sap”ın sağlam ve sağlıklı olması gerekir. Eğer <ı>“Beyin” sağlıklı çalışıyorsa, oradan aldığı emirleri, diğer uzuvlara da o <ı>“Sap”lar taşıyacağı için, onun da sağlıklı olması gerekir.

Eğer <ı>“Beyin” sağlıklı değilse, taşıma aracı olan <ı>“Sap”ın da yapacağı bir şey yoktur.

Gelelim konumuza…

MHP Genel Başkan Sayın Devlet Bahçeli’nin kürsüye çıktığı her yerde yaptığı konuşmanın havası gösteriyor ki ya <ı>“Sap”larında bir sorunu var, sinirlerine hâkim olamıyor, ya da bir başka sorunu var…

Siyaset ilmi <ı>“<ı>Devlet işlerini düzenleme ve yürütme sanatıyla ilgili özel görüş veya anlayış” olarak tanımlanır ve işin içinde de <ı>“Devlet” olduğu için, bu işle uğraşanların her bakımdan <ı>“İnsanlar arası ilişki ve iletişim” konusunda hassas olmaları gerekir.

Oysa bizim <ı>“Siyasetçi” topluluğumuzda bunu bu güne kadar pek göremedik. Kendilerine karşı bir tavır veya düşünce olduğunda <ı>“Sap”larında bir kontak oluyor. Karşısındakileri dinleme gereğini bile hissetmeden <ı>“Ruh sağlığı” durumlarını ortaya döküyorlar.

Ve eğer <ı>“Güç” de edinmişlerse, o gücü kullanma ortamları da TBMM çatısı altı ise, o zaman işler daha da karmaşık bir hal almaktadır. Tabi bazen <ı>“Bilgi yetersizliği” de bu karmaşaya çanak tutmaktadır.

Bakınız Sayın Bahçeli’nin sözünün bir cümlesini ele alalım. Diyor ki; <ı>“TBMM'nin yetkisini tanımama anlamına gelen beyanlarda bulunulmaktadır. Herkesin kendi hukukunu yaratması hukuk devletine yakışmaz. Kanunların tanınmayacağını açıklamak hiç kimseye fayda sağlamaz.”

Cümledeki <ı>“İfade” kendi içinde son derece doğrudur. TBMM’nin bir yetkisi vardır… Yasa yapmak görevidir. Şu da bir gerçektir ki, TBM çatısı altında ve <ı>“Yasama yetkisi” dayanağı ise yapılacak yasalar da <ı>“Yasaya” uygun olmasıdır. O yasa da hiç kuşkusuz <ı>“Anayasa” denilen ve devletin temel ilkeleri ile çıkacak tüm yasalarda uyulması gereken esasları içerir. Demek oluyor ki Sayın Bahçeli, siz de <ı>“Kendi hukukunuzu” bağımsız olarak yapamazsınız, yapanlara da meclis kürsüsünde ettiğiniz yemin çerçevesinde destek veremezsiniz.

Ancak, şimdi sizde görüldüğü gibi, yaklaşan yerel seçimlerde bir <ı>“Yer kapma” çabası içinde <ı>“Asaplarınız” mı bozuldu, buna bağlı olarak da <ı>“Ruh sağlığınızı” etkileyecek olaylar mı oldu bilemeyiz ama kendi ağzınızla yaptığınız tanımlamalar ve suçlamalar ne yazık ki sizi göstermektedir.

Tarih, gelecek günlerde bunları yazacak. Siz belki de <ı>“Hesap verme” durumunda kalmasanız bile, tarih hesabı bir gün ortaya koyacak. Tabi o hesabı kimlerin nasıl ödeyecekleri önemli.

Çoğu zaman hesapların tamamını <ı>“Millet” olarak ödemişizdir ya…

Bunu da öderiz, biraz pahalıya patlar belki, hepsi o kadar…

<ı>05 ŞUBAT 2008

 
Toplam blog
: 1104
: 918
Kayıt tarihi
: 28.01.07
 
 

Emekliyim ama “Tekaüt” değilim. 1961 yılından beri değişik “Anadolu” gazetelerinde yazdım. 1984-8..