Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

21 Ekim '08

 
Kategori
Güncel
 

“Savcısı Başbakan olan davada bir muhalif siyasetçi”

“Savcısı Başbakan olan davada bir muhalif siyasetçi”
 

Anlaşılan evlere şenlik bir duruşmalar zinciri izleyeceğiz.

Gazetelerden okuyor, televizyon kanallarından seyrediyoruz.

Adres, Silivri Cezaevi Yerleşkesi…

Sanki kalabalıkları bütün cazibesiyle çeken bir açılış var.

Her türden partili, her kesimden taraftar bulunmakta…

Bayraklar dalgalandırılıyor, sloganlar atılıyor…

Duruşmaların ikincisinden itibaren her soy seyyar satıcının kamp yeri olarak bu alanı seçeceğini tahmin etmek için falcı olmaya gerek yok.
Simitçisinden don lastiği satanına kadar…

Herkes birilerinin peşinde…

Görevliler sıkı bir şekilde aramak için gelenlerin,

Gazeteciler hukukçuların ya da raitingi olan sanıkların,

Bazı vekiller mikrofonların,

Gelenler duruşmaya girebilmek için kapının,

Tüm beyinler daha hızlı hareket ettirmek için adımların peşinde…

Bir avukat duruşma başlayacak, önce avukatları içeri alın diye bağırıyor. Bir sanık avukatlardan önce sanıkların salona girmesi gerekir şeklinde cevap veriyor. Prof. Dr. Kemal Alemdaroğlu, davadan Ergenekon kuşunun çıkacağı iddiasında bulunuyor. Böylelikle diğer eleştirilere dolaylı olarak katkı yapıyor. Sanki bir sahne var da amatörlerden oluşan oyuncuların kestiği roller dünya tarafından seyrediliyormuş gibi.

Durum bu.

Sanki bir Kafka klasiği okuyor, Camus’nün “Doğrular”ını arıyor, Boris Vian'ın “Günlerin Köpüğü”nden geçiyoruz. Geldiğimiz yer ise Schopenhauer ile Nietzshe karışımı bir düşün alanı.

Ölüm alanı demeyelim.

Yaşar Okuyan, “savcısı Başbakan olan davada kendisini muhalif siyasetçi kimliğiyle davayı izlemekle görevlendirdiğini” belirtiyor.

Salonda, zaten zor koşullardan oluşan durumdan hoşnut olmayan Mahkeme Başkanıyla avukatlar arasında tartışma çıkıyor.

Konu, bu durumda adil yargılamanın yapılıp yapılamayacağı hususu…

Kimse memnun değil.

Avukatlar, sanıklar, Mahkeme Başkanı, görevliler, basın mensupları, izleyiciler…

O zaman bu kadar önemli olduğu her fırsatta söylenen duruşmalar neden burada yapılıyor?

Biraz sulandırma var gibi.

Davanın sanıklarından “Drej Ali”nin sanki bir görevliymiş gibi etrafına emirler yağdırarak “mahkeme düzenini” sağlamaya çalıştığını söylersek ne dediğimiz daha iyi anlaşılacaktır.

Açık olarak tam bir beceriksizliğin hüküm sürdüğünü ise İlhan Selçuk’un avukatı Fikret İlkiz söyleyiveriyor.

***

Sayın Başbakan Diyarbakır’da. Diyarbakır’da kepenkler kapatılıyor.

DTP desteğindeki örgüt belediye katılımlı eylemler yapıyor.

Aklımıza PKK’nın bitiş sürecinde Barzani, Talabani ve Ahmet Türk ile birlikte örgütün ileri gelenlerinin Şam’da yaptığı toplantı geliyor. Ardından ateşkes ilanı, sonucunda 33 askerin şehit edilmesi. Nedense beyin olmadık zamanlarda aykırı sayılabilecek görüntüleri diğer organlar yoluyla sahibine yeniden hatırlatma gibi bir görevi de üstlenebiliyor.

Ne dersiniz?

***

Ortalıkta oldukça yoğun, yoğun olduğu kadar tuhaf bir karanlık var.

Umarım bu tuhaf karanlıktan beklenen ışıkları çıkarabiliriz.

Resim/kaynak: http://www.milliyet.com.tr

 
Toplam blog
: 340
: 1591
Kayıt tarihi
: 10.03.08
 
 

Basınla ilgili bir kuruluşda çalışmaktayım. Uzun yıllar basınla ilgili konularda danışmanlık yapt..