- Kategori
- Güncel
"Sünnet değil, farzdır Cumhuriyet"

Bugün Bekir Coşkun' un " Kemal çağırıyor" yazısını okudunuz mu?
Bozkırlardaki yoksul insanların canlarını vererek kurdukları Cumhuriyet'te, yurt sevgisi, vatan sevdası, onur, şeref, haysiyet, yiğitlik, dürüstlük, mertlik geçerliydi.
Sahtekarlık, soygun, talan, düzenbazlık, üçkağıtçılık olmazdı, olamazdı.
" Utanırdı o insanlar, utanma duyguları vardı" demiş.
Ardından sormuş:
" Siz yarın neyini kutlayacaksınız cumhuriyetin...? "
Ben bu soruyu açıkçası son yıllarda her resmi bayramda soruyorum. 29 Ekim, 19 Mayıs, 30 Ağustos, 23 Nisan...? Biz neyi kutluyoruz?
Meydanları dolduruyoruz, hala büyük bir kısmımızın elinde, balkonunda bayraklar var, özlü sözler, vatan millet paylaşımlar sosyal medyada, ama sonuç?
Atalarımız, mücadelelerini hür ve bağımsız bir vatan için başlatmış ve Kurtuluş Savaşı'nda kazandığı zaferle bunu bizler için Cumhuriyetle güvence altına almamış mıydı?
Neydi Cumhuriyet'in değerleri, hatırlayalım:
Cumhuriyet, bizi ümmet olmaktan kurtarıp, ulusa kavuşturmuş ve bireyi yurttaş haline getirmişti.
Cumhuriyet, çağdaşlaşma yolunda laiklik ilkesini benimsemiş, inançları her birimizin vicdanında koruma altına almıştı.
Cumhuriyet, toplum yaşamına aklın ve bilimin öncülüğünü ve rehberliğini getirmişti.
Cumhuriyet, siyaset, eğitim, hukuk, ekonomi ve sanat, kültür alanlarında köklü devrimlere yol açmıştı.
Cumhuriyet, belirli kişi ya da bir topluluğun değil, tüm halkın çıkarını ve kamu yararını göz önünde tutmuştu.
Bu yıl Cumhuriyetimizin 92. Yılındayız. Yukarıdaki değerlerle birlikte ulusal kimliğimizi ve öz değerlerimizi koruyarak, dünya medeniyetine ve çağdaş uygarlığa ne derece entegre olabildik?
Anladık mı gerçekten biz Cumhuriyetin ne demek olduğunu?
İşte bu soruya en güzel ve en anlamlı cevabı Cumhuriyet döneminin simge Milli Eğitim Bakanı Hasan Ali Yücel' in oğlu, usta şair Can Yücel vermiş:
"Gölköy adında bir yer varmış Gelibolu'da
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
Ben kendimi bildim bileli bu böyledir'
Diyor muhtar:
29 Ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
Yaşasın Cumhuriyet' diye
Bunun üzerine de ekran karardı
Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumumuzun
Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet"
Televizyonda gösterdiler geçen gün.
Gelenek edinmiş köy halkı,
Ben kendimi bildim bileli bu böyledir'
Diyor muhtar:
29 Ekim'de toptan sünnet ederlermiş çocuklarını...
Derken ekranda entarili bir çocuk belirdi
Kirvesi tutmuş kolundan
Yatırdılar bir kamp yatağına,
Ardından sünnetçi olacak zat boy gösterdi
Elinde bıçağıyla,
Çocuk kaldırdı başını, bağırdı:
Yaşasın Cumhuriyet' diye
Bunun üzerine de ekran karardı
Korkarım bu, sade gölköylülerin değil, umumumuzun
Sade küçüklerin değil, büyüklerimizin de
Düştüğü bir tarihsel yanılgı
Çünkü sünnet değil, farzdır Cumhuriyet"
Atalarımız mücadele etmiş, bize armağan etmişler Cumhuriyeti
Hazır bulduk diye değerini bilmedik belki ama kaybetmeye niyetimiz yok.
Ne olduğunu kavramaya ve sahip çıkmaya daha yeni başlıyoruz!