"Toplu Sözleşme"de Kamu sen'in kırmızıçizgileri

Örgütlenmedeki tıkanıklıklar kaldırılmalı; toplu sözleşme masasındaki taraflar eşit olmalıdır; uzlaşma kurulu tarafsız olmalıdır.


Kamu Çalışanları Toplu Görüşmesinin Ertelenmesinin Anlamı ve Kamu Çalışanları Sendika Yasasının İhdası Arifesinde Kamu Sen’in Kırmızıçizgileri Hakkında Türk Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı ve Kamu Sen İl Temsilcisi Orhan Akın Görüş ve Düşünceleri Kıvılcım Haber Mikrofonlarına Anlattı


Türk Eğitim Sen Burdur Şube Başkanı ve Kamu Sen İl Temsilcisi Orhan Akın’ın, 15 Ağustos’ta başlaması gereken kamu çalışanları toplu görüşmelerinin ertelenmesinin ne anlama geldiği ve yaklaşan süreçte kamu sendika yasasının ihdası konusundaki kırmızıçizgileri hakkında görüş ve düşüncelerini sorduk. KıvılcımHaber dostlarının bilgilerine ve ilgilerine sunarız.


“Kamuda çalışan devlet memurlarını ilgilendiren bir konuya yazın bu sıcağında dikkat çektiğinizden ve ilgilendiğinizden dolayı ben de Kıvılcımhaber’e teşekkür ederim.” Şeklinde söze başlayan Orhan Akın, “bilindiği üzere devlet memurları, kamuda çalışanlar adına bir yıllık memur maaş zamları, sosyal ve ekonomik durumları 15 Ağustos’ta kamu işveren kurumu adın Çalışma Bakanlığı ile çalışanlar adına sendika temsilcileri bir toplu görüşme yapıyordu.” Diye sürdürdü. Akın, “toplu görüşme neticesinde eğer uzlaşma sağlanamazsa Uzlaştırma Kurulu’na gidiliyor. Uzlaştırma Kurulu’nun ve verdiği kararlar bağlayıcı olmadığından Bakanlar Kurulu’nun alacağı karar kamu çalışanlarının alacağı maaşı belirliyordu.” Diye değerlendirmede bulundu.


Aylardır Toplu Sözleşme

Kuralları Üzerinde Çalışma Yapılmamış

Orhan Akın, “sizin de belirttiğiniz üzere, 12 Eylül Referandumu’nda Anayasa’da memurlara toplu görüşme değil toplu sözleşme hakkı verilecek diye belki kamuda çalışanların oylarını alabilmek için bir girişim oldu. Ve anayasa’da bunun toplu sözleşme olarak değiştirileceği ifade edildi.” diyerek “ne yazık ki, 15 Ağustos’a kadar bununla ilgili olarak en küçük bir çalışma bile yapılmadı. Madem toplu görüşme bitti toplu sözleşme yapılacak, bununla ilgili teknik çalışmaların yapılması gerekiyordu.” Diye ifade etti. Akın, aylardır Kamu Sen genel Başkanı’nın konunun üzerine eğilen basın açıklamaları şeklinde verdiği mücadelelerin nihayet 8 Ağustos’ta ürününü verdiğini iddia ederek “en nihayet 8 Ağustos’ta Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı’yla Üçlü Danışma Kurulu dediğimiz Kamu Sen, Memur Sen ve KESK’in Konfederasyon Başkanları beraber bir uzlaşmaya vardılar.” Dedi.


Akın şu görüşlere yer verdi:

Artık Toplu Görüşme

Yapılmayacak; Toplu Sözleşme dönemine Giriyoruz

“Bu sene artık toplu görüşme yapılmayacak. Teknik ekipler hazırlandı. Şu anda teknik ekiplerin çalışması devam ediyor. Zannediyorum Meclis 1 Ekim’de açılacak. 1 Ekim’de ilk çıkacak kanun 4688 Sayılı Sendika Kanununun toplu sözleşmeye elverişli hale getirilmesiyle alakalı olacak. 2011 yılının ikinci yarısıyla 2012’nin memur maaşları artık toplu sözleşmeyle çözülecek diye tahmin ediyoruz. Şu anda teknik ekipler çalışıyor. Toplu görüşmenin sona erdiği ve toplu sözleşmenin nasıl yapılacağı hususunda teknik çalışmalar devam ediyor.”


Örgütlenmedeki Tıkanıklıklar Ortadan kaldırılmalı

Orhan Akın, “burada şunu ifade etmek istiyorum. Toplu sözleşme nasıl olacak? Bu kapsamda Kamu Sen’in kırmızıçizgileri neler?” şeklinde sorgulamada bulundu ve “sizin de bildiğiniz üzere bazı devlet memurları sendikaya üye olamıyorlar. Peki, bunlar toplu sözleşmede nasıl yararlanacak? TBMM çalışan memurları, Cumhurbaşkanlığı Genel sekreterliğindeki memurlar, TSK’nin sivil çalışan memurları, yargının birtakım sivil memurları, Ceza İnfaz Müdürlüklerindeki gardiyanlar, Emniyet Müdürlüğündeki memurlar hiçbir sendika üyesi olamıyor. O halde bu memur grupları toplu sözleşmede kendilerini nerede bulacaklar?” diye kaygılarını dile getirdi.


İlk Kırmızıçizgi, İstisnasız Bütün

Memurların Toplusözleşme Masasında Bulunması Gerektiğidir

Akın, Kamu Sen’in birinci öncelikli “kırmızıçizgisi”nin, “bütün memur gruplarının toplu sözleşme masasında temsil edilmesi”nin gerekliliği olduğunu ifade ederek “bunların önündeki örgütlenme yasağının kalkması lazım.” Dedi.


İkinci Kırmızıçizgi,

Toplusözleşme Masasındaki Tarafların Eşitliğidir

Orhan Akın, ikinci olarak toplu sözleşme masasındaki tarafların “eşit konumda ve statüde” olması olduğunu belirterek bunun çok büyük bir belirleyiciliğinin olduğunun altını çizdi. “İkinci kırmızıçizgimiz de budur.” Dedi.


Üçüncü Kırmızıçizgi, “Uzlaşma Kurulu’nun

Tarafsız Olması ve Sendikalardan da Temsilci Alması”dır

“Üçüncü olarak bizim burada Uzlaşma Kurulu dediğimiz Hakem Kurulu’nun bağımsız olması gerekir.” Diye belirten Akın, “bizim üyelerimiz ‘peki, Hocam, Hükümet tayin etmiyor mu bu Hakem Kurulunu? Biz oradan nasıl zam alacağız?’ diye soruyorlar. Biz bundan dolayı diyoruz ki, o Hakem Heyeti tarafsız olacak. Hakem heyeti baskı altında olmayacak.” İfadesini kullandı ve olmazsa olmazlarını şöyle ekledi: “Hakem heyeti oluşurken mutlaka yetkili sendikaya danışılacak. Sendikadan da temsilci bulunacak. Üniversiteden temsilci olacak. Eğer toplu sözleşmede uzlaşma olmazsa bu kurulun verdiği karar netlik ve kesinlik ifade edecek.”


Orhan Akın sözlerine şöyle son verdi:

Bu Düzenleme Emeklileri de İlgilendiriyor

“İnşallah önümüzdeki süreçte grev hakkı olan bir sendika yasası olacak. Burada sizi de ilgilendiren şöyle bir durum var. Emeklilere de bu yansıyacak. Emekliler çoğu zaman bu zamlardan faydalanamıyorlar. Kenarda köşede üvey evlat muamelesi görüyorlar. Bu sözleşmenin kazanımlarından emekli memurlar da yararlanacak. Bizim çalışmalarımız bu yönde. Grev silahının bulunmadığı bir toplu sözleşmenin bir yaptırım gücünün olmayacağını söylüyorum. Grev hakkının olacağı Üçlü Danışma Kurulunda dile getirilmiştir. Devlet memurlarının büyük bir çoğunluğunun önünde örgütlenme yönünde büyük sıkıntılar var. Öncelikle bunların aşılması lazım. Bundan sonra ilk yapılacak iş grev hakkının alınmasıyla ilgili çalışmalar olacaktır. Toplu sözleşmenin yapılıyor olması dahi uzun mücadelelerin bir neticesidir. En kısa zamanda da grev ve siyasete girme hakkını da elde edeceğimizi burada duyurmak isterim.”