'Troglobite' kadar değerimiz yok!

Bir arkadaşımla konuşuyordum.
- Troglobite kadar değerimiz yok! diye mırıldanmışım.
- Nasıl yani, ne demek istiyorsun Arkadaş…
- Hemen anlatayım, ama önce şu 30 Mart 2007 tarihli Özgür Kocaeli gazetesi haberini okumalısın.

Arkadaşım haberi sesli sesli okudu: "İzmit'in özellikle 1980'li yılların sonlarında çok ciddi biçimde yaşadığı, doğalgaz kullanımıyla birlikte ortadan kalkan hava kirliliği, yeniden sorun haline geliyor. Türkiye İstatistik Kurumu'nun (TÜİK) Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı ölçümlerle ilgili açıklamasına göre, bu yılın ocak ayında hava kirliliğinde en yüksek artış görülen yerlerden biri de İzmit oldu. Sağlık Bakanlığı Türkiye'nin bütün bölgelerinde hava kalitesini ölçüyor. Buna göre, geçen ocak ayında İzmit şehir merkezinde havada ölçülen kükürtdioksit oranı, bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 33 oranında arttı. Geçen ocak ayında özellikle sisli günlerde İzmit’te hava kalitesinin çok bozulduğu herkes tarafından da hissedilmişti."

Okumayı bitiren arkadaşım, üzgün üzgün bana baktı.

- Suçlu kim? dedim. Düşüncesini söyledi,
- Bu sene doğru dürüst kış olmadı ki, insanlar sobalarında kömür yaktı, hava kirlendi diyelim. Üstelik doğalgaz kullanımı da yaygınlaşmış durumda İzmit’te… Aslında suçluyu Dilovası’ndan biliyoruz artık. Suçlu, DENETİMSİZ FABRİKALAR ve onların İNSANA DEĞER VERMEYEN, gözü para hırsı bürümüş yöneticileri.

Sessizce onayladım kendisini…

- Peki, Troglobite ne menem bir şeydir.
- Açıklayayım: Troglobite, tamamen mağaraların karanlık bölümlerinde yaşayan, bizim danaburnu diye bildiğimiz böceğe benzeyen bir hayvan. Mutlak karanlığa adapte olduğu için gözleri yok ve karanlıkta yolunu antenleriyle buluyor. Karanlık dünyalarının dışında yaşayamıyorlar, çünkü güneş ışınları onları öldürüyor. Çok kısa süre gün ışığına maruz kalsalar bile ölümcül olabiliyor.

- E-ee?! Bize ne bundan?!
- Şimdi iyi dinle? Aynı gün okuduğum Hürriyet gazetesi haberine göre, Avustralya'da bir demir madeninin kurulması gündemde. Bütçesi tam 12 milyar dolar. Yetkili çevre kurulu olan EPA, şirketin hafriyatı sırasında toprak altından işte bu "troglobite"ler çıktığı için demir madeninin kurulmasına izin vermediklerini söylemiş. Yanlış duymadın, "troglobite" adlı 4 milimetrelik kör bir böceğin nesli tükenmesin diye madencilik alanında dev şirket Rio Tinto'nun bir kolu olan Robe River'ın başvurusu reddedildi.

Arkadaşım elimdeki haberin küpürünü aldı okumaya devam etti: “EPA başkanı Wally Cox, troglobite'lerin 11 değişik türü bulunduğunu, madencilik faaliyetinin ise bu türlerden beşini yok edeceğini anlatmış.”

Arkadaşım başını kaldırdı ve şu yorumda bulundu.

- Sayın Robe River yetkilileri buyursunlar bize gelsinler, buralarda boyu ortalama 1 metre 70 santimetre olan iki ayaklı canlılara dahi değer verilmiyor. Onların yaşadığı yerlerde istediğiniz şekilde maden çıkarabilir, zehirli gazlarınızı havaya salabilirsiniz, derelerini, yeraltı sularını kirletebilirsiniz. Gelin bekleriz...

- Bravo, dedim. Anladın sen onu!

O sırada önümüzde duran bir başka yerel gazetemizde, İzmit'te yeni açılan KANSER Hastanesinin tıklım tıklım dolu olduğuna dair bir haber gözümüze ilişiyor.

Susuyoruz…

Anladınız siz onu!..