- Kategori
- Deneme
"UMUT", AYURVEDA TIPTA
Yağcı,
Rantçı,
Olabilir; Niye kızıyoruz ki?
Çocukluğumuzda, yağlı ekmek yedik! El öpmeyi hazır para bildik!
Üstüne üstlük, döne döne oynadığımız, “Yağ Bal” satma oyunuyla da,
Hayat dersini bitirdik.
Hadi! Hep beraber söyleyelim.
Yağ satarım bal satarım,
Ustam ölmüş, ben satarım.
Ustamın kürkü sarıdır,
Satsam 15 liradır.
Zam- bak zum- bak
dön de arkana bak.
İçindeki çağrışımlara bakar mısınız?
Gasp etme, göz koyma, satma, haksız kazanç ve hak yeme.
Zam- bak zum- bakla da saflık ayağına yatma.
Bazı bitişlerdeki “yağlıca ballıca dayak atarım” deyişiyle, “Şiddet”
Anlaşılan şu ki
Kodlanan, kodlandı.
Kodlanmayanlar, ayrı ve şanslı.
Oyun hakkında kısacık bilgi sahibi olacak olursak,
Oyun, mendil kapmaca olarak bilinip kökü hayli eskilere dayanır.
Farklı kültürlerde çok çeşitli versiyonları mevcuttur.
Mesela Fransa’da, Ebe mektup getiren bir postacıdır.
“Yağcı çırağı” değil!
Daha da eski, Anglo- saksaon kültürde oynanıp, günümüzde de popüler olan
Versiyonu ise Duck Duck Gray (goose) Duck .
Ördek Ördek Gri (kaz) Ördektir.
Çoğunlukla bilinen sözleri,
Ördek ördek gri ördek
Kimse demiyor, bütün gece işledim.
İki çift ayakkabı bitirdim.
Biri kumaş biri deri.
Mendilimi koyduğum yer burası.
Çağrışımlar mı?
Hayvan sevgisi, içtenlik, emek harcama ve
Üretkenlik,
Aşılama bu;
Bir başkasının ayakkabısına, yeleğine, göz koyma, göz dikme yok;
Bunun için türlü oyunlara gerek duyulmuyor.
En önemlisi de “şiddet” yok.
Bilgilenmeyi, oyunumuzun bir başka bitiş söylemi ile sonlandıralım.
Alacağına, vereceğine
Bir kaşık ayran
Yarın sabah bayram.
Evet kodlanan, kodlandı.
Rant ve yağ çekme, günümüzde normal akışta.
Gün gelecek burada parlayanlar,
Ustanın sarı yeleği gibi, sararıp solacaklar. Sığındıkları” inanç” bile, onları kurtaramayacak.
Rantçı, ceza çekerek
Yağcı, yağ çekerek bedel ödeyecek.
Cezayı anladık, yağ çekerek nasıl mı?
Şöyle, Hindistan’da Ayurveda (Ayurvedik) Tıpta, yağ çekme vardır.
Dilin, vücut organları ile bağlantılı olduğu düşünülür. İçteki toksinler, bakteri ve ağır metaller, tükürük yardımı ile buradan dışarı atılır.
İşi daha kolaylaştırmak için, “Yağ çekme” işlemine baş vurulur.
Ağız bir kaşık yağla, beli bir süre beklenerek çalkalanır ve tükürülür.
İşte tam da böyle, içte biriken “ Toksik” gerçekler,
Kepçelerce çekilmiş olan, “Yağlar” sayesinde dışarı, çıkar.
Kısacası buna,
Kendi tükürüğünde boğulma,
Pardon!
“KENDİ YAĞINDA” boğulma denir.”
Canan