Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Mart '07

 
Kategori
Basın Yayın / Medya
 

…Ve zeytin dalı kırıldı… Düştünüz…

Günlük yaşamımda zorunlu kalmadıkça kullanmadığım sözlerdir. ”Bak ben demiştim… Ben söylemiştim…” Ancak yazı yazarken, bir görev yaparken farklı davranır yazdıklarımı belge olarak arşivimde saklarım, yeri gelince de kullanırım.

Bu gazetede önceki yıllarda yazdıklarımı bir kenara koyuyorum. Ama bu sütunda 10 Kasım 2004 tarihinden beri aralıksız yazı yazıyorum. Tam bir yıldır da bu sütuna ek olarak gazetede “İZNİK ZEYTİNİ” diye bir köşe açtık. O köşenin yazılarını da yazıyorum. Yazdıklarım DOĞUŞ’ un ve benim arşivimde duruyor.

2 Mart 07 Cuma günü İznik Zeytin Kooperatifi’nin olağan mali kongresinde gündem değişikliği yapılarak seçim maddesi konulması ve yönetimin değişmesine ilişkin haberleri Orhangazi Tuna Gazetesi ve Bursa Olay Gazetesi’nde iki yazardan okudum. Tuna İznik muhabiri arkadaşımız kongrede olup bitenleri ayrıntılı yazmış sağ olsun… Yazısının başlığını da “Taviloğlu’nun kalesi düştü” olarak koymuş…

Kongrede olup bitene hiç şaşırmadım… Benim için beklenen bir olaydı. İşte bu noktada eski yazdıklarımı tekrar gözden geçirdim… Bakın bu konularda daha önce neler yazmışım…

28 Eylül ve 5 Ekim 2005 tarihli yazılarımın başlığı :

“ZEYTİN DALI GEVREK OLUR.ÜZERİNDE OYNAMAYA GELMEZ.

KIRILIVERİR DÜŞERSİNİZ ! “

Bu yazılarımda aynı yılın Mayıs ayında yapılan Genel Kurul’a 2418 ortağın katıldığını, Dündar KOYUTÜRK listesinin 1697 oy aldığını, muhalif listenin de 682 oy aldığı haberleri ile KOYUTÜRK ve AYDÖNDÜ’nün kongre sonrası demeçlerini duyurmuşum. O yazıda 18 Mayıs 2005 tarihli DOĞUŞ’ta AYDÖNDÜ’nün “HALKA RAĞMEN SİYASET OLMAZ!...” sözüne karşı “Ben de İznik gibi kasabalarda olur diyorum.” demişim. Bunun anlamı “ama siz yapıyorsunuz” dur.

Bu yazıları İznik Zeytin Kooperatifi’ (Bundan böyle sadece İZK olarak yazacağım) nin 20 Eylül Kararı ile ilgili olarak yazmışım.Bu yazımdan da birkaç cümle okuyalım :

“İznik Zeytin Kooperatifi’nin 20 Eylül kararı;Ne Kooperatifin 4392 ortağının ne de son seçimli genel kurula katılan 2418 ortağın ne de bu yönetime oy veren 1697 ortağın kararıdır. Bir kere bu tespiti yapalım. Onun için kimse Mali Genel Kurula katılan 204 kişiden 170 kişinin aldığı bu kararın arkasına sığınmasın… Aslında bu karar bu 170 ortağın da kararı değildir. Hepsi de arkadaşımız olan İznik Zeytin Kooperatifi Yönetiminin de kararı değildir.

Açık ve net yazalım.Bu karar; 6 Mayıs 2005 tarihli DOĞUŞ’a “BİRLİK VE DİRLİĞİMİZİ BOZMAYALIM!...” diye demeç veren Marmarabirlik Yönetim Kurulu Başkanı Refi TAVİLOĞLU ve Birlik Yönetimindeki İznikli Recep AYDÖNDÜ’nün kararıdır.”

Bu saptamayı yaptıktan sonra da İZK, MB ve İznik için bu yanlış kararın düzeltilmesi adına somut önerilerde bulunarak yazımı şöyle bitirmişim.

“İşte size uygulanabilecek üç öneri. Gerisi size kalmış.

Zeytin tepelerinden kooperatif ve birlik tepelerine sıçramak güzel de, bir türkü sözünden esinlenerek başlıkta yazdığım gibi sakın ola ki zeytin dalında ve İznik halkı ile oynamayın…

ZEYTİN DALI GEVREK OLUR

ÜZERİNDE OYNAMAYA GELMEZ

KIRILIVERİR DÜŞERSİNİZ ! “


21 Aralık 2005 tarihli yazımın bir bölümünü de aktarmak istiyorum :

“Zeytin üreticisinin haklı soruları karşısında yağlık zeytin gibi ezilen TAVİLOĞLU-AYDÖNDÜ ikilisinin yerel gazetelerde yayınlanan, kendi kusurlarını kabul etmeyen ve sadece zeytin üreticisini suçlayan açıklamaları zeytin üreticisini, İznik kamuoyunu, sizleri tatmin etti mi ? Sorunu sadece depoların kapasitesine bağlayan, Marmarabirlik’i geliştirip ileriye götürecek projeler üretemeyen, pazarlama stratejileri olmayan, aldığı kararları değil üretici ortaklarına bağlı kooperatif başkanlarına bile danışmayan bu ikilinin açıklamaları beni hiç tatmin etmedi. Kongre oyunlarını iyi beceren, hukukta “hile” olarak adlandırılan deha ürünü bir buluşla Birliğin Denetleme Kurulu üyeliğini 18 ay bu arkadaş yapacak, sonraki 18 ay da bu arkadaş yapacak gibi garabet kararlarla yandaşlarını kollayan bu ikili Marmarabirlik’i hiç te iyi yerlere götürmüyor.

Marmarabirlik’in üretici ortakları, kooperatif yöneticileri sizin emeğiniz üzerinden dolgun maaşlarla o koltuklarda oturan bu ikiliyi iyi izleyin ve denetleyin. Kooperatiflerinize ve Marmarabirlik’e sahip çıkın. Bu arada bazı siyasilerin oyunlarına da gelmeyin. İki yönetici yüzünden Birliğin bölünmesi, ayrı birlik oluşturulması gibi akıl dışı önerileri ciddiye almayın. Yani halkımızın deyimiyle pire için yorgan yakmayın.

AB sürecinde tarımın konuşulduğu, tartışıldığı bu günlerde İznik zeytinini nasıl markalaştırırız, AB standartlarında nasıl zeytin üretiriz, nasıl ambalajlarız, nasıl dünya pazarına açılırız gibi geniş kapsamlı konuları bizde düşünelim. Avrupa’da, dünyada zeytincilik konusundaki gelişmeleri izleyelim, araştıralım, öğrenelim, konuşalım, tartışalım, ufkumuzu genişletelim, emeğimize, ürünümüze zeytinimize sahip çıkalım.”

Bütün bu uyarılarımızın yetmediğini görünce bu kez de Aralık 2006 ve Ocak 2007 tarihlerinde İZNİK ZEYTİNİ köşesinde “MARMARABİRLİK NEREYE KOŞUYOR ?” başlıklı beş yazı yazdım. O yazılarımdan da iki kısa alıntı yapmak istiyorum.

17 Ocak 07

“Ancak son üç yıldır gözlemlediğimiz, üretici ortaklara sadece zeytin alım fiyatlarındaki memnuniyet - memnuyetsizlik olarak yansıyan yönetim politikalarının temelinde; Bana göre Birlik yönetiminin ve bağlı kooperatif yönetimlerinin yapısındaki aksaklıklardan kaynaklanan daha derin sorunlar vardır.

Bu derin sorunların başında da Marmarabirlik üst yönetimi ile bağlı kooperatiflerin yöneticilerinin gırtlaklarına kadar battıkları siyaset bataklığı, siyasi kavgalar gelmektedir…

Bölge basınından Marmarabirlik ile ilgili eleştiri-yorum-haber yazan hiçbir gazeteci, köşe yazarı nedense işin bu yönüne değinmemektedir… Benim hiçbir siyasi bağlantım olmadığı ve kimseden çekinecek bir yapım olmadığı için bildiklerimi açık açık yazacağım…”

24 Ocak 07

“Marmarabirlik üst yönetiminden ve İznik Kooperatifinden o cesur sesi iki yıldır duyamadık… Artık duyma umudumuzu da yitirdik. Bugün üretici ortaklarla Marmarabirlik yönetimi arasındaki huzursuzluğun temelinde o günlerde yapılan bu siyasi ittifaklar, pazarlıklar ve ayrımlar yatmaktadır.”

İZK’nin düşen yönetiminde görev yapan arkadaşlardan Dündar KOYUTÜRK, Aziz CEYHAN, Fahrettin KESKİN ve İlhan SARI tanıdığım, sevdiğim, güvendiğim, iyi niyetlerinden bir gün bile kuşku duymadığım arkadaşlarımdır. Onları uyarmak için yukarda yazdıklarımdan sonra bile benimle konuşmak, tartışmak yerine selamı sabahı kestiler…

5 Mart 07 Pazartesi günlü Bursa OLAY Gazetesi’nde Yılmaz İŞEL’in haberine göre; “ AYDÖNDÜ istifa etmeyecek “ miş…Kendisine yakışan da budur ! Dündar KOYUTÜRK’te yargıya başvuracakmış.En doğal hakkı.

Acaba “Biz nerede hata yaptık ?” diye de düşünecekler mi ? Düşünseler iyi olur…

07 MART 07 - İZNİK DOĞUŞ GAZETESİ

 
Toplam blog
: 28
: 1087
Kayıt tarihi
: 11.03.07
 
 

Cennet Gökova’nın tam ortasında bulunan Mazı Köyü’nde yaşayan, bahçesinde her türlü sebzesini, rakıs..