- Kategori
- ÖSYS
"YÖK tesadüfleri sever"

1 milyon 700 bine yakın aday sınava girdi. Zaten sadece burada hem fikiriz. Bahsetmek istediğim iki farklı şey var aslında. Birine dikkat çekip diğer önemli konuya geçeceğim. Sınava giren bu kadar adayın karşılaştığı sorulara bakmak istedim. Felsefe sorusuyla kendime geldim. Hayatımda hiç bu tür bir felsefe sorusuyla karşılaşmamıştım. Kafayı karıştırmak ve doğru cevabı ertelemek için bir yöntem bence bu. Şekeri, kalemi, silgiyi paketlemekle o kadar uğraşılmış ki bu soruya pek göz atılmamış. Hatta bazı şeylerle o kadar uğraşılmış ki, şuan birilerinin şifreyi çözmeye çalışması gereksiz uğraş görülüyor. Şifreler evet.
Örneğin basına verilen ve ÖSYM’nin internet sitesinde yayınlanan Matematik testinde 1. sorunun seçenekleri
A) 8
B) 10
C) 6
D) 4
E) 2 şeklinde.
Şimdi gizli şifre ile doğru cevabı bulmak için bu seçenekleri, 2, 4, 6, 8, 10 şeklinde küçükten büyüğe doğru sıralıyoruz ve sırası ile hemen üstteki seçeneklerin altına yazıyoruz. Daha sonra da bu beş seçenek içerisinde eşleşen rakama bakıyoruz. Birinci soruda eşleşen bu rakam 6. Yani doğru cevap C seçeneği. Aynı yöntemi diğer seçeneklere de uyguladığınızda, karşınıza akıllara durgunluk veren korkunç bir tablo çıkıyor. Bir soruda bile on binlerce kişinin yer değiştirdiği YGS’de 40 sorudan tam 17’sinde bu şifre ile doğru cevabı bulmak mümkün.
Ne güzel bir tesadüf değil mi? Uyuyoruz, uyanıyoruz, tesadüfleri seviyoruz, izliyoruz, elimiz kolumuz bağlı oturuyoruz.
Cumhurbaşkanı Gül’ün YÖK başkanlığına atadığı Prof. Yusuf Ziya Özcan. Sadece bu olsaydı şifre belki bir şekilde derdini anlatabilirdin. Şimdi nasıl anlatacaksın? "Ben tesadüfleri seviyorum" mu diyeceksin?
Ne gariptir, birileri uğruna binlerce adayın ellerinden imkanlarının alınması. Kimin içi rahat olacak şimdi?
Sayın Cumhurbaşkanımız; ÖSYM başkanı ile görüştükten sonra "tatmin oldum." demiş.
Sen olsan ne olur ki? Konu senin tatmin olman değil, asıl konu o sınavda stresten başını kaldıramayan ve aylarca sınava çalışan adayların tatmin olması. Hadi bir kaçıyla konuştun, bir şeyler yaptın tatmin ettin. Tatmin olmayanlar olacak. Olmayacak mı? Bildiğime göre düşünce özgürlüğü vardı en son. Hala mevcut ise eğer. Belki konuşacaklar. "Tatmin olmadık, adalet yerini bulsun." diyecekler.
Bazıları yeniden girmek isteyecek bu sınava, haklarını arayacak. Bazıları haklarını aramak istediği halde mecbur suskun kalacak ve o stresi tekrar yaşamak istemeyenlere katılacaklar.
Bu konu da gündeme gelip sönen her konu gibi sineye çekilecek.
Tatmin olan Cumhurbaşkanımız olacak. 3 ay sonra hazırlanmaları gereken bir sınavları daha olan öğrenciler içlerini kemiren gerçekle yüzleşemeyecekler.
"Onlar rahat olsun da, bizim içimiz içimizi yesin. Tatmin olan onlar olsun. Hiç sorun değil."
Lütfen gerçekçi olalım. Her geçen gün incelendikçe yeni bir şifreyle karşılaşılıyor. 100'e yakın soru şifreyle çözüldü. Neyin inkarı bu? Neyin tesadüfü?
YÖK'ün tesadüfü...
* * *
Yazık, çok yazık... Onca insanın emeğine acıyorum sadece.
İlla bir hayatla oynamak alışkanlık halini aldıysa bunu başka zaman, başka yerlerde deneyin. Hedefi doğru seçin.
Şimdi sınav iptal de olsa ki bu çok küçük bir ihtimal, herşey olduğu gibi de kalsa bu tutum değişmeyecek. Hak eden kazanmadıkça, bu ülke ülke olmaktan her geçen gün biraz daha uzaklaşacak.
Birileri sınav ve eğitim sistemini her yıl değiştirmeyi sever, birileri akılları karıştırmayı. Şifrelerle uğraşmazlar, çok temiz kalplidirler. YÖK ne yapar? Görevi belli. Tesadüfleri sever.
Gerçekçi bakalım.