10 Kasım

ATATÜRK’Ü HATIRLAMAK…Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu, büyük önder M. Kemal Atatürk’ü, 10 Kasım 1938 günü saat dokuzu beş geçe kaybettik. Onu kaybedişimizin üstünden tam 74 yıl geçti.Atatürk vefat ettikten bir 15 yıl kadar sonra ebedi istiratgahı Anıtkabir’deki yerine nakledildi.Atamızı her geçen yıl her 10 Kasım’da daha fazla özledik, özlüyoruz, özleyeceğiz ve özlemeye devam edeceğiz… İlkelerine bağlılığımız her geçen gün ve 10 Kasım’da daha da artıyor, artacaktır. Evet, yine  bir 10 Kasım günü ve BÜYÜK TÜRK MİLLETİ OLARAK ATAMIZIN ÖLÜMÜNÜN 80. YIL DÖNÜMÜNDE YİNE BURADAYIZ.. BÜYÜK ÖNDERİMİZİ, ŞÜKRAN, GURUR VE ÖZLEMLE ANIYORUZ…

Her yıl 10 Kasım’la başlayan hafta, yurdumuzda “Atatürk Haftası” olarak KUTLANIYOR.. Bu hafta içinde; ATATÜRK’ÜN YAŞAMI, YURTSEVERLİĞİ, DEVRİM VE İLKELERİ ANLATILIYOR.. ATA’NIN, daha iyi tanıtılması amacıyla ‘açık oturumlar’ düzenleniyor.. Radyo ve televizyonlarda, ATATÜRK’ÜN KONUŞMALARI, ‘kendi sesinden’ dinletiliyor ve ATATÜRK’LE  ilgili ‘filmler’ gösteriliyor..Aynı zamanda ANITKABİR, ziyaret ediliyor, başkent ANKARA’DA resmi tören yapılıyor ve Türkiye’nin genelinde Millet olarak ‘yas’ tutuyoruz.. Her yıl 10 Kasım günü trafikte araçlar duruyor ve 4 dakika korna çalarak, ATAMIZI  ‘anma etkinliklerine’ destek veriyor Ayrıca, tüm bayraklar 10 Kasım günü yarıya indiriyor…

“Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak olacaktır, ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır, diyen BÜYÜK ÖNDER M. KEMAL ATATÜRK’Ü, anlamak, onun fikirlerini çok iyi bilerek, tatbik etmekten geçer.” BÜYÜK ATATÜRK, MİLLİ MÜCADELE DÖNEMİNDE gerek savaş yıllarında, gerekse de savaş sonu yıllarında MODERN VE BÜYÜK TÜRKİYE’Yİ, gücünü ve kararlılığını yalnızca ‘milletten alan’ temeller üzerine bina etti. Bu manada T.B.M.M.’NİN savaş yıllarında açılması ve ‘Egemenlik Kayıtsız Şartsız Milletindir’ söylemi, bunun en açık ifadesi olmuştur.  ATATÜRK’Ü, zamanın ‘diğer liderlerinden’ ayıran en önemli fark da onun ‘millet hakimiyetine’ dayanan modern felsefesi ve devlet anlayışı olmuştur. Bu vatan senin gibi bir kahramanı ebediyen bir daha göremeyecek, yerinde rahat uyu ATAM…

Atamızı her 10 Kasım günü, tüm yurtta TÖRENLERLE ANIYORUZ. Bu ‘törenler’, her zaman duygu dolu anlara tanıklık eden yurttaşlarımızla birlikte tam bir GÖNÜL BİRLİĞİ ile yapılıyor. Dünyada hiç bir lidere nasip olmayan bir bağlılıkla geçen bu törenlerde Atamıza borcumuzu birazda olsa ödemiş oluyoruz. Bugün de günümüz dünyasının iç içe giren karmaşık sosyo-ekonomik, kültürel ve siyasal koşullarında TOPYEKÜN MİLLETÇE Atamızın bize gösterdiği hedeflere bağlı kalarak, görevimizi ifa etmemiz gerektiği çok açık somut bir gerçek ve gerekçe olma özelliğini korumaktadır.

10 KASIM 1922- KIRKLARELİ’NİN KURTULUŞ GÜNÜ: AVRUPA VE ASYA ARASINDA bir geçiş bölgesi olması hasebiyle ROMA VE BİZANS İMPARATORLUKLARI DÖNEMLERİNDE  pek çok kez istilalara uğrayan KIRKLARELİ, tarihi kaynaklara göre ilk defa olarak padişah 1. MURAT DÖNEMİNDE 1363 YILINDA OSMANLI DEVLETİNİN YÖNETİMİNE, GİRMİŞTİR. Bu tarihten itibaren uzunca bir süre ‘barış dönemi’ yaşayan KIRKLARELİ, BALKAN SAVAŞI VE 1. DÜNYA SAVAŞI SIRASINDA BULGAR VE YUNAN İŞGALİNE  MARUZ KALARAK, ‘büyük eziyet ve sıkıntılar’ çektikten sonra CUMHURİYETİN İLANINDAN yaklaşık bir yıl kadar önce DÜŞMAN İŞGALİNDEN KURTULARAK, 10 KASIM 1922’DE ÖZGÜRLÜĞÜNE, kavuşmuştur. O nedenle KIRKLARELİNİN KURTULUŞUNUN 96. YILI VESİLESİYLE, KIRKLARELİLİ VATANDAŞLARIMIZIN KURTULUŞ BAYRAMINI, tüm içtenliğimle kutluyor, ‘sevgi, saygı ve esenlikler’ diliyorum. NE MUTLU TÜRKÜM DİYENE…