11. Cumhurbaşkanlık seçimi

Bugün (27.04.2007) cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk oylaması yapıldı. Üç gün önce aday gösterilen Abdullah GÜL için meclis toplandı. 11. cumhurbaşkanının seçilmesi sorunlu olacak gibi. 367 sayısı bugünlerin en popüler sayısı herhalde.

Bundan önceki seçimlerde de bir takım sorunlar yaşanmış, ama bu seferki biraz farklı gibi. Çünkü toplum diğer seçimlere göre aşırı ilgili. Peki neden?
Kanımca; AKP hükümetinin beş yıla yakın süren iktidarıyla cumhuriyet ve demokrasiyi savunan toplum kitlelerinin sık sık karşı karşıya gelmesi ve rejim için duyulan endişeler.

Benzer bir durum Turgut Özal zamanında da yaşanmıştı. Ama o vakit dinimize dayalı yaklaşımlar, bugüne göre etkin değildi. Sermaye ve emek ile ilgili, kültür erozyonunu ön plana çıkaran, hırsızlığı tartışan bir ortam vardı. Tabi Kenan Evren'in mirası 1982 anayasası. Netice olarak hiç akla gelmeyen Milli Görüş, bir cığ gibi büyürek bu güne geldi. Cumhuriyet ve cumhuriyet ilkelerini her ortamda eleştiren zihniyet, şimdi bu düzeni savunuyor, CHP ni oylamaya katılmadığı için demokrasi ayıbı olarak nitelendirip kınıyor. Ne günlere düştük.

Bundan önceki üç ortaklı hükümet ile bu hükümeti basit anlamda karşılaştırıyorum. Her zaman eleştirilen koalisyon hükümeti bir çok olumsuzluklara ( 99 depremi, 2001 krizi vb ) rağmen ekonomiyi iyi bir noktaya getirmiş, üçlü olarak anlaştıkları meclis dışından birini cumhurbaşkanı seçmiştir. ABD ye Irak konusunda hayır dendiği için ömrünü tamamlayamadan garip bir şekilde erken seçime gidilmişti. Bu hükümet ise maalesef güçlü bir şekilde gelmelerine rağmen hala ekonomiyi istenilen noktaya getirememiş, cumhurbaşkanlığı için de iyi bir aday ortaya koyamamıştır. Toplumumuz maaşlısıyla esnafı ile sınıf atlama güdüsüyle tüketime itilmiş, fakirleşmiştir.

Atatürk'ün seçilmesini istemeyenlerin meclise gelmediğini düşünürsek, Abdullah Gül'ü istemeyenlerin meclise gelmemesi gayet normal. Önümüzdeki hafta ilginç gelişmelere gebe. Haftaya gelişen konuları ve gemişle bugünü tartışmaya devam edeceğiz.