Mlliyet Milliyet Blog Milliyet Blog
 
Facebook Connect
Blog Kategorileri
 

11 Kasım '11

 
Kategori
Gündelik Yaşam
 

11.11.2011

11.11.2011
 

Güzel günler, ve havuzlu evler dileğiyle


Bugün, içinde bir sürü 11 bulunan özel bir gün ya insanlar, bir çok özel işlerini yapmak için bugünü seçmişler. En çok da “Evlenmek “ için Nikah Daireleri’nden bugün için tarih almaya çalışmışlar. Akla kolay gelsin diye mi, özel bir gün olarak saydıkları için mi?

Ne gibi özelliği var bu günün? Kafamı bilgisayarımdan kaldırıp dışarıya bakıyorum. Hava çok kapalı, hafif yağmur çiseliyor… Fena halde kapalı, karamsar bir gün benim için…

Bir yandan da diyebilirsiniz ki… Boş ver bugün de ağrısız, sızısız yaşıyorsun ya… Daha ne istiyorsun Allah'tan… Hava kapalıymış, olsun… Ne olacak! Soğukmuş, olsun… Sen içerde, sıcak bir yerdesin ya (Dışarıya bakıp bakıp, açık havaya çıkmak bile istemiyorum bugün…) Soğuktan çarpılmak, üşütmek var… bir de üşüttüm mü; artık grip sürüp gider; haftalar olur kendimi toplayamam…

Bugünün özelliği ne? Bugün de bir çok bebek dünyaya gelecek…

Barış ve Fatma çiftinin ikinci çocukları olan Yiğit bebek, özel bir tarih olan bugün, yani 11.11.2011'de dünyaya merhaba demiş. Ancak  “Yiğit” bebeğin bugün dünyaya gelen diğer bebeklerden farkı, ailesinin değil, kendi isteğiyle bugün dünyaya merhaba demesi.

Öteki bebekler planlı olarak ve sezeryanla yapılması için bugüne randevu almışlar. Böylece, bugün ilk kez dünyaya gözlerini açan Berk; Zeynep Öykü; Defne ve diğerleri  özel bir günde Özel hastaneler’de, özel doktorların ellerinde, özel olarak sezeryanla dünyaya geldiler… Hoş geldiler safa getirdiler “Özel Çocuklar” … Acaba hayatlarının her döneminde de bu derece özel olabilecekler mi? Umarım…

Bugün evlenmek için “Özel olarak” izin alıp, yeni bir yaşam için imza atanlar da , umarım, ölene kadar bir yastıkta kocarlar… birbirlerini, sayarlar, severler… Çocuklarını yetiştirirler ve bunun gibi özel bir günde dünyaya getirirler…

İnşallah, bugünlerde olmadığı gibi  güzel günler yaşarız… (Depremlerden bıktık… Ne o… Van Depremi... Yine Van depremi… Ölenler… Kalanlar…) Ayrıca, Doğu’da, Güney Doğu’da terör yüzünden şehit olanlar… Bütün bu haberlerden bıktık. Güzel günler istiyoruz… Cumhurbaşkanımız, Başbakanımız güler yüzleriyle bizlere iyi haberler versinler… Yüzlerimizi güldürsünler…

Artık savaşların, depremlerin, yıkımların, afetlerin olduğu bir dünya istemiyoruz… Güzel bir dünya olsun… Bütün insanlar birbirleriyle kardeş kardeş geçinsinler… Ne var birbirimizi öldürecek… Birbirimizi anlamaya çalışmalıyız… Onun için önce, birbirimizi iyi dinlemeliyiz… Hayallerden kurtulup, gerçekçi temeller üzerine, ne istediğimizi bilerek; makul ve tutarlı tezlerle, savlarımızı ileri sürmeliyiz… Her zaman kurşunlar, toplar, tüfekler işleri çözümlemiyor… Arada ara verip, biz ne yapıyoruz diye düşünmeliyiz… Hep kendimizi haklı bulmamalıyız…

Bakın, çevremize hep felaket… hep aymazlık… Bankok su da batıyor… Japonlar ülkelerini kurtarmaya bakıyorlar… Nice ülkeler, felaketlerin eşiğinde, veya öyle olduğunu düşünüyorlar… Dünya yorgun… Ve gidiş hiç de iyi bir gidiş değil… Bu durumda bile, depremler sallarken, seller götürürken, birbirimizin boğazına sarılmak, hep benim sekterim demek, ne kadar doğru !

Oturup arka üstü hiç olmazsa bugün, 11.11.2011, biz ne yapıyoruz, diye, tarafsız olarak düşünüp, içinde bulunduğumuz sorunlara tarafsız çareler aramalı ve bulmalıyız. Ne olacak, bunca kurşun, bunca silah… Sonunda bazı insanlar, bazı insanların aleti olduklarını  anlayacaklar.. O zaman çok geç olacak… Savaştan, silahtan, bombadan … pişman olmamış, toplum, devir var mıdır?

Hadi canım sende silahların olayları hallettiği nerede görülmüş… Bir sürü insan, karınca milleti gibi, ziyan zebil olur  gider…. Sonunda kazananlar silah tüccarları ve zehir tüccarları olur… Gerisi, hikaye…

Hadi bakalım, aklımızı başımıza alalım… Aptallığın lüzumu yok.

İşe yeniden başlayalım. Yapılacak ilk iş de herhalde içinde oturulacak, güvenli evler yapmaktan geçecek… İstersek, güzel mimarlar bulursak… Birbirimizi kandırmazsak... Birbirimize güvenirsek, bu dünyayı yeniden kurabiliriz… Bir cennete çevirebiliriz…

Ama cennetteki bu evlerin mutlaka yüzme havuzları olmalıdır.. Eğer, bol su da varsa, ne mutlu bize…

 

 
Toplam blog
: 2579
: 848
Kayıt tarihi
: 24.10.10
 
 

Mesleğim eğitimcilik… Şimdi artık emekli bir vatandaşım… biraz şairlik, biraz hayalcilik, biraz s..